İzmir Toprak Koruma Kurulunun “tarım dışı planlanabilir” kararından sonra yapılaşmaya açık hâle gelen İnciraltı mevkii için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının hazırladığı imar planının yankıları sürüyor. İnciraltı Kent Ormanı ve çevresinin doğal sit derecesinin  Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından değiştirilmesine meslek odalarından tepki geldi.

Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliğinden (TMMOB) Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Uğur Yıldırım, plan sürecinin şeffaf yürütülmediğine dikkat çekerek “Kent ormanı olarak kullanılan bu bölge İzmir’in kıyıdaki nadir yeşil alanlardan biri; bu anlamda çok kıymetli. Korunması esas olmalı. Ama bir sabah uyanıyoruz Resmî Gazete’de bölgeyle ilgili bir karar yayımlanıyor. Ne yazık ki halktan, bilimden, teknikten kopuk ilerleyen bir süreç söz konusu” dedi.

498 hektarlık planlama alanının 308 hektarı yeşil alan

İzmir’in Balçova ilçesinde son 35 yılda imar planlarına konu olan birinci, ikinci, üçüncü derece doğal sit statüsündeki İnciraltı ve Bahçelerarası Mahalleleri için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yeni bir imar planı hazırladı. Revize edildikten sonraki hâliyle Aralık 2023’te yeniden askıya çıkarılan İnciraltı Turizm Merkezi 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Nâzım İmar Planları doğrultusunda İmar Kanunu’nun 18. maddesine göre bölgenin parselasyon planı yapılacak.

İnciraltı ve Bahçelerarası Mahallelerinde yapılaşma yolunu açan İzmir İl Toprak Koruma Kurulunun 23 Eylül 2020’de aldığı “tarım dışı planlama yapılabilir” kararında planlama çalışması yapılmak istenen 711 hektarlık alanın yaklaşık 471 hektarlık kısmının “dikili ve mutlak tarım arazisi” 240 hektarlık kısmının ise “marjinal tarım arazisi” olduğu belirtildi.

Çevre Bakanlığının 13 Aralık 2023’te onayladığı İnciraltı Turizm Merkezi İmar Planlarının açıklama raporunda “Planlama alanı sınırları dâhilinde yapılan mevcut arazi durumu tespit çalışmasında ağırlıklı kullanım dikili ve ekili tarım alanları ve sera alanlarına aittir” deniliyor. 498 hektarlık planlama alanının mevcutta 100 hektarı dikili tarım, 68 hektarı ekili tarım, 68,7 hektarı boş tarla, 55 hektarı sera, dokuz hektarı ağaçlık, dört hektarı park alanı; 1,2 hektarı fidanlık, 0,89 hektarı da pasif yeşil alan…

498 hektarlık planlama alanında toplamda 308 hektardan oluşan mevcut ekili-dikili-tarla-sera-park alanı dolayısıyla yeşil alana karşılık mevcutta konut alanı 42 hektar, ticaret alanı ise 28,8 hektar. İnciraltı ve Bahçelerarası sakinleri, Tarım İl Müdürlüğü’nün iki-üç yıl önce ev ev, tarla tarla gezerek hangi arazide ne kadar ağaç, bitki olduğunu tespit ettiğini söylüyor ancak imar planlarının raporunda buna ilişkin herhangi bir istatistik yer almıyor.

Tarihi dolayısıyla büyük mandalina bahçelerinin yanında farklı türden yüzlerce ağacın olduğu İnciraltı ve Bahçelerarası bölgesi, aynı zamanda İnciraltı Kent Ormanı ve Çakalburnu Lagünü ile başta flamingolar olmak üzere çok sayıda kuşa ev sahipliği yapıyor.

Sit statüsü düşürüldü

Önceki gün Resmi Gazete’de yayımlanarak askıya çıkarılan değişikliğe göre İzmir’in Balçova sınırlarında içinde yer alan ve 21. Grup Kuzey 1. Etabı Doğal sit alanı adlandırılan İnciraltı’nın sit statüsü düşürüldü.

Hâlihazırda birinci ve ikinci derece doğal sit statüsünde olan bölgenin derecesi ikinci derece doğal sit’e denk gelen nitelikli doğal koruma alanı ve üçüncü derece doğal sit'e denk gelen sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı değiştirildi.

Resmi Gazete’de yayımlanan kararda “İzmir ili, Balçova ilçesi sınırları içerisinde yer alan 21.Grup Kuzey 1. Etabı Doğal Sit Alanı aşağıdaki haritada gösterildiği şekliyle Bakanlık Makamı’nın 05.08.2024 tarihli ve 10136035 sayılı Olur’u ile ‘Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı’ ve "Doğal Sit- Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı" olarak tescil edilmiştir” denildi.

Çevre Bakanlığının, İnciraltı Gelişim Derneği (İNGE-DER) ile hazırladığı imar planına yönelik tartışmalar sürerken bölgenin sit statüsünün düşürülmesine TMMOB'den itiraz geldi.

“Henüz bilimsel raporu göremedik”

TMMOB Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Uğur Yıldırım “İnciraltı, seçim dönemlerinde şu anda üçüncü derece doğal sit derecesi olan kısmı için yapılan plan ve verilen vaatler üzerinden kentin gündemini oldukça meşgul eden bir konu. Son düzenlemede birinci derece ve ikinci derece doğal sit alanında kalan kısımların derecesinin düşürülmesi söz konusu. Bu da bölgenin yapılaşma baskısı altında kalması anlamına geliyor. Bu noktada bu kararın bilimsel bir altyapısının olması gerekli. Henüz bu bilimsel raporu göremedik” dedi.

“Bir sabah uyanıyoruz, Resmî Gazete’de karar yayımlanmış”

Bölgedeki İnciraltı Kent Ormanı'nın İzmir’in kıyıdaki nadir yeşil alanlardan biri olduğunu vurgulayan Yıldırım, bölgenin sit derecesinin düşürülmesine karşı çıkacaklarını belirtti. Sürecin şeffaf yürütülmemesine tepki gösteren Yıldırım, şunları söyledi:

“Burası korunması gereken bir bölge. Sit derecesindeki değişiklik ister istemez bir yapılaşma endişesi getiriyor. Bu konuda kamunun, meslek odalarının görüşü alınarak ortak akılla bir süreç yürütülmeli. Bu bölgenin sit derecesinin düşürülmesine karşı çıkacağız. Üst ölçekte alınan ve kamunun bilgisi dâhilinde olmayan kararların uygulanabilmesi için bir takım plan değişiklikleri yapılıyor. Son dönemlerde üst ölçekli planlarla uygun olmayan birtakım değişiklikler yapılıyor. Burada şeffaflıktan söz edemiyoruz ve bu değişikliğin neden yapıldığına dair bir gerekçe yok. Bir sabah uyanıyoruz ve Resmî Gazete’de kararın yayımlanması ile öğreniyoruz. Ne yazık ki halktan, bilimden, teknikten kopuk ilerleyen bir süreç söz konusu. İnciraltı bunun bir örneği ve İnciraltı gibi birçok noktada bunu görüyoruz.”

Urla'da protokol krizi: Kültür müdürü görevden alındı Urla'da protokol krizi: Kültür müdürü görevden alındı

“Evimizi, tarlamızı bir günde turizm-ticaret alanı olarak ilân etmişler”

Geçen nisan ayında Gezegen24’ten Sercan Engerek’e konuşan Bahçelerarası’nda 61 yaşındaki çiftçi Ayten Güleryüz, imar planında arazisinin “turizm-ticaret alanı” olarak gösterildiğini, bu nedenle bağımsız bir konut projesi uygulamalarının mümkün olmadığını söyledi.

Dedelerinden kalan 4,5 dönümlük tarlada annesinden devraldığı sebze ve çiçek yetiştiriciliğini 30 yıl boyunca sürdüren ve hâlen Bahçelerarası’nda tarlasının içindeki evde oturan Güleryüz, Çevre Bakanlığı imar planını hazırlarken kendisi gibi çevresindeki mülk sahiplerinden görüş almadığı, planda arazisi ticaret-turizm alanı olarak belirlendiği için tepkisini şöyle dile getirdi:

“Bir gün öğrendik ki evimizi, tarlamızı turizm-ticaret alanı olarak ilân etmişler. Burada yıllardır süregelen bir yaşamımız var. Ekip biçiyoruz. Doğayla, toprağımızla iç içeyiz. Düşünebiliyor musunuz; plana göre konut yapma imkânımız bile yok. Bizim arazinin de içinde olduğu ada ve altı parselde tek bir turizm-ticaret projesi uygulanacak. Ama projenin ne olduğunu bilmiyoruz. Bizi bilmediğimiz bir projeye dâhil ettiler. Sonradan arazi satın alanların hepsi şirket. İçlerinde mafya kılıklı insanlar var. Devlet bu imar planıyla bizleri o kişilerle ortak etti. Dosyamız hazır. İzaleyi şüyuu davası açacağız.”

Kaynak: Haber Merkezi