Bir trafik kazası meydana geldiğinde, genellikle aracı tamir ettirerek karşı tarafın sigortasından hasar karşılanır. Ancak araç hasarının yanı sıra, kaza yapılmış olması sebebiyle araçta meydana gelen değer kaybını talep etmek, çoğu zaman akıllara gelmez.

Karşı tarafın kusuru ile meydana gelen kazalarda aracınızın değer kaybını, kusurlu araç sahibinden, sürücüsünden ve kusurlu aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası yani Trafik Sigortasından talep edebilirsiniz. Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Poliçesi ile sigortacı, kusurlu araç sahibinin sorumluluğuna müteselsilen ortaktır. Trafik sigortacısı, yalnızca mağdur araçta meydana gelen hasar bedelinden değil, “doğrudan zarar” kabul edilen değer kaybından da sorumludur.

Peki bu araç değer kaybı nedir? Öncelikle bu konuyu değerlendirelim.

Bu değerlendirmede aracın ikinci el piyasasındaki yerini temel alarak kazadan önceki ve kazadan sonraki araç fiyat farkına, araç değer kaybı ismi verilir. Sigorta şirketleri bu kaybın özellikle talep edilmiş olmadığı durumlarda bu zararı karşılamazlar.

Bu hakkımızı talep etmek için izlememiz gereken aşamalar ve belli şartlara uymamız gerekmektedir. Bu şartlar ;

1-İlk olarak değer kaybı talepleri için kaza tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı vardır. Yani kaza tarihinden itibaren 2 yıl geçmişse artık değer kaybı tazminatı adı altında bir talepte bulunmak mümkün olmayacaktır. Bu süre Borçlar Kanunu’nun 72. maddesine dayandırılmaktadır.
2- Kaza tek taraflı olarak yaşanmışsa veya çok taraflı olsa dahi değer kaybına uğrayan aracın sürücüsü %100 kusurluysa, yine değer kaybı tazminatı talep etmek mümkün değildir.
3- Eğer araç daha önceden aynı yerden hasar almışsa değer kaybı tazminatı talep edilemez. Bu durumda aracın geçmiş tramer kayıtlarına bakmak gereklidir.
4- Araç yaşının maksimum 36 olması, araç kilometresinin maksimum 160.000 olması, aracın hurdaya çıkmamış olmasıdır.


ARAÇ DEĞER KAYBI TUTARI NASIL HESAPLANIR ?

1.Aracın marka ve modeli
2.Aracın üretim tarihi
3.Aracın kaza anındaki kilometresi
4.Aracını kaza tarihi itibariyle muadillerinin ikinci el piyasasındaki rayiç değeri
5.Aracın hasar geçmişi
6.Aracın trafiğe çıkış tarihi

ARAÇ DEĞER KAYBI KİMDEN TALEP EDİLİR?

Değer kaybı, karşı tarafın kusuru oranında, karşı tarafın sigortasından, araç malikinden (aracın sahibi) ,araç sürücüsünden(yani aracı o anda kullanan kişi) istenir. Araçta kaza sonucunda bir değer kaybı oluşmuşsa önce sigortaya başvuru zorunludur. Sigortaya başvuru için gerekli belgeleri toplayıp, bir başvuru formu göndermeniz gerekmektedir. Bu belgeler; trafik kaza tutanağı, ifade tutanağı, varsa görgü tanık tutanakları , araç kaza fotoğrafları, araç ruhsatı ve taleptir. Sigorta şirketi başvurunuza 15 gün içerisinde dönmek zorundadır.

Eğer sigorta şiketinden herhangi bir yanıt almaz veya olumsuz dönüş alırsanız ya da miktara ilişkin anlaşmazlık yaşamanız halinde ise sigorta tahkim komisyonuna başvurulur. Sigorta tahkim komisyonu denilen bu kamu kurumu “Asliye Hukuk Mahkemeleri” yerine karar verebilen, yetkili, kanunlar ile yetkilendirilmiş, resmi ve ciddi bir kuruluştur. Bu kuruluşa bir avukata başvurmak kaydıyla yapacağınız detaylı bir başvuru ile müracaatta bulunarak hakkınızı talep edebilirsiniz Ardından komisyonun sitesinden takip ederek dilekçenizin akabinde verilecek duruşma gününü öğrenebilirsiniz. Ayrıca tüm bu yukarıdakilerden değil de doğrudan ‘Asliye Hukuk Mahkemesine‘ dava açarak da hakkınızı aramanız mümkündür.

Günümüzde birçok aracın hem zorunlu trafik sigortası hemde kasko sigortası bulunmaktadır. Ancak bir kaza meydana geldikten sonra hatası olmayan tarafın kasko sigortası varsa bile kasko sigortası aracın uğramış olduğu değer kaybını karşılamamaktadır. Bu durumda değer kaybı yaşayan aracın sahibi kaza esnasında hatası bulunan tarafın sigorta şirketine karşı dava açmak zorundadır. Ancak burada dava açabilmek için ön şart öncelikle zarar verenin sigorta şirketine zararın tanzimi için başvurulmasıdır. Sigorta şirketine başvurulmadan açılan davalar mahkemelerce dava şartı yokluğundan reddedilmektedir. Burada kanun koyucunu amacı zarar görenin mahkemelere gitmeden sigorta şirketine başvurarak zararının daha kolay bir şekilde giderilmesini sağlamaktır. Bu vesile ile adli yargıdaki iş yükü de azalacaktır.