Yazıma başlamadan önce, neler yazacağımı aklımdan geçiririm. Kısa bir yazı olacak düşüncesi ile başlarım, yazarken uzar da uzar. Bu yazım da aynı şekilde… Pek bir konu yok derken, daha giriş ve başlangıç kısmının çok uzun olduğunu fark ettim, yazımı kesip, bölümlere ayırdım. Geçen yazımda Folkart TSYD Ege Kupası maçına giriş yapmış ve ilk oynanan Altınordu - Altay maçından bahsetmiştim. Bugün ise yazımda kupanın 2. ve sonrasında final maçından başlayacağım.

Menemenspor - Karşıyaka

İlk maçın 1 gün sonrası... 1. Lig takımı ve 3. Lig takımı... Kupanın 2. gününde karşı karşıya geldi Menemenspor ile Karşıyaka. Her iki takım için de zor bir maç... Karşıyaka açısından daha güçlü bir takımla oynadıkları için, Menemenspor açısından kendilerinden daha deneyimsiz ve çok daha genç takımla oynadıkları için zordu. Sarı lacivertli takımın oyuncularının maça odaklanmaları ve ciddiyetle oynamaları güçlerini sahaya tam olarak yansıtmaları beklenemezdi.

Düşünüldüğü gibi oldu. Karşıyaka sahada iyi göründü, Menemenspor ise tam tersi çok kötü. Her iki takım da pozisyon yakaladı, golü atmayı başaran takım sarı lacivertliler olunca, 1-0'lık sonuçla Altınordu'nun finaldeki rakibi oldular.

Karşıyaka iyi oynadı ama kaybetti. Bunun 2 nedeni vardı. İlki net pozisyonları gole çevirmeyi başaramadı. İkincisi ise rakiplerine zaman zaman boyun eğdiler. Örneğin golde Karşıyakalı oyuncu Menemenli Hüseyin Çolak'la omuz omuza koşarken, birden çok gerilerde kaldı. Gücü yetmedi. Hüseyin de kaleci ile karşı karşıya kaldı ve golünü attı. Bu golden önce de benzer bir pozisyonda, farklı oyuncular omuz omuza mücadele ederken, yeşil kırmızılı futbolcu yanyana koşmayı başaramamış, çok geride kalmıştı.

Gole gelecek olursam, kaleci yatmış, Hüseyin de üzerinden aşırtmıştı. Artık bazı kaleciler, karşı karşıya kalındığında yatmıyor, ayakta kalıyorlar.

Karşıyaka'nın cengâveri Mustafa Aşan yine canla başla oynadı. Hazırlık maçı dinlemedi, varını yoğunu ortaya koydu.

Maçtan sonra bir gün önce Altınordu'nun gençlerinin yaptığı gibi, Karşıyaka'nın da gençleri tribüne gelip, aileleriyle bol bol fotoğraf çektirdiler.

Menemenspor - Altınordu

Kupanın finalini Menemenspor ile Altınordu oynadı. İlk maçlarında Menemenspor kötü bir görüntü sergilemişken, Altınordu iyi bir izlenim vermişti. Bu maçta tam tersi oldu. Menemen pas yaptırmamaya çalıştı. Bunda tam olmasa da başarılı oldu. Asıl fark yaratan etken, Altınordu'nun çok fazla pas hatası yapmasıydı. İyi günlerinde değildi oyuncular. Sarı lacivertlilerin mücadeleyi oldukça ciddiye almasıyla arka arkaya goller geldi, karşılaşma 3-0 Menemenspor'un üstünlüğü ile bitti.

Hüseyin Çolak bu maçta her topa müdahale etmek istedi, gözünü karartıp girdi. Ama Karşıyaka maçında daha nazik oynamıştı. Her topa girmek güzel ancak bazı pozisyonlarda topla oynayamayacağı açıkken, yine de şansını denedi. Bir pozisyonda da Altınordu kalecisinin suratına kafa attı. Neyse ki önemli bir şey yoktu. 'Kontrolsüz güç güç değildir' derler. Çok dikkat etmeli; yoksa önemli bir sakatlık yaşanabilir. Çok da centilmen biri. Rakibinden her seferinde özür diliyor. Hatta tartışma olduğunda araya girerek tarafları ayırmaya çalışıyor. Kendisine faul yapıldığında sesini bile çıkarmıyor. Bu özelliklerini takdir ettim.

Menemensporlu oyunculardan bazıları uzaktaki arkadaşlarına pas atarken şut çekermişçesine topa vurdular. Top süratli gidince paslar yerini bulmadı. Ayak içi fasollu vurmayı tercih etmediler. Bilenmediğim bir sebep olabilir. En isabetli paslar ayak içi ile verilir.

Makalenin 3. bölümü için BURAYA tıklayınız.

Makalenin ilk bölümü için BURAYA tıklayınız.