İzmir Uber ile (henüz) tanışmadı. Büyükşehir, şoför esnafının ve taksi sahiplerinin oylarını kaybetmemek için izin vermedi. İzmirli neyi kaybettiğini bilmiyor. Alaçatı ve Bodrum ise bu yaz tanıştı. İstanbul Uber ile tanışalı birkaç yıl oldu. Ancak şimdi polis, zabıta ve taksi şoförleri onlar ile uğraşıyorlar. Uber sürücüleri dayak yiyor ve kendilerine sürekli ceza yazılıyor. Denetime almak ve ruhsat vermek yerine İstanbul'da taksi plakası sahiplerini dinliyorlar. Ancak İstanbullu neyi kaybetmekte olduğunu çok iyi biliyor. 18 bin resmi taksi bulunan İstanbul'da yağmurlu bir günde bir taksi arayın ya da herhangi bir gün kısa mesafeye taksi ile gitmeyi deneyin anlarsınız. O zaman kulaklarınız bol bol çınlar.

Kaan Alişan'ın 16 Eylül tarihli yazısında 'Ne demek Über muber!' denildi, aldatma olmayan sistem, sıkı denetimler sonucu ortadan kalktı. Zavallı şoförler ise meslektaşlarından yedikleri dayakla kaldılar...' diyordu.
Ortadan kalkmadı ama yaralandı. Dayaklar ve cezalar sürüyor. Ben ise kullanmaya devam ediyorum.
İstanbul şimdi Uberboat'a bile başladı. Boğazda, taksi çağırır gibi tekne çağırıyorsunuz.
 

Evet, nedir bu 'über müber'?

Önce kelime anlamından gidelim: Doğrusu UBER olacak. Aslı Almanca  'ÜBER' yani 'üst/üstü/üstünde'. Ancak Amerikalılar her şeyi kendilerine uyarladıkları ve her şeyi klişeleştirip kısa sürede tükettikleri için ve süper, mega, ultra gibi kelimeler klişeleşip değer kaybedince, Almanca Über'i dillerine evlat edinmişler. ABD'de son 15-20 yıldır kullanılmakta ancak İngilizcede 'ü' harfi olmadığı için UBER olarak devşirildi, kullanılıyor ve söyleniyor (tam telaffuzu 'UBIR').  

Aslında şirketin hikâyesi daha da kısa. 2008 yılının bir kış gecesi The Economist dergisinin tabiriyle 'iş dünyasının ihtilalcilerinin geleceği kurgulamak için toplandığı' LeWeb adlı yıllık teknoloji konferansında Travis Kalanick ve Garret Camp adlı iki arkadaş birlikte idiler. Soğuk ve fırtınalı bir kış akşamı konferans geç bitince taksi bulmakta zorlandılar. İkisi de hemen bu soruna çare üzerine odaklandılar. İkisi farklı şirketlerin başında idiler ancak çözüm onları birleştirdi. Önce 2009'da Camp, UberCab şirketini kurdu. Kısa süre sonra Kalanick'i de birlikte çalışmaya ikna etti. UberCab daha sonra Uber oldu.
2010'un ilk aylarında New York'ta sadece 3 oto ile denediler. Mayıs ayında ise San Francisco sokaklarında yüzlerce Uber oto vardı.  

Bir telefon uygulamasıyla taksi dünyasında ihtilal yarattılar. Bir tıkla 2-3 dakika içinde kapıda taksi, seçilen, kontrol edilen sabıkasız sürücüler, canlı olarak haritadan izlenen ve gerekirse başkasına izlettirilebilen yolculuk, normal taksi ücretlerinin altında ücretler, kredi kartından şirkete ödeme yapılması ve ayrıca bahşiş verilmemesi, müşterinin sürücüye puan vermesi gibi sürücünün de yolcuyu puanlaması gibi niteliklere kentliler bayıldı. Bütün dünyaya yayıldı. Londra, Berlin, Paris, her yerde taksi şoförleri tarafından protesto edildiler ama sistem oturdu. Oturmakla kalmadı, rakipleri bile doğdu. Lyft (ABD), Didi (Çin-60 milyar dolar değerinde), Ola (Hindistan) vs.

100 milyar dolar değere yol almakta olan Uber bugün borsada Ford ve General Motors'dan daha değerli.
Bugüne kadar bir tek dolar kar etmedi. Buna rağmen büyümeye devam ediyor. Neden? Çünkü bugünün değil yarının şirketi Uber. Üniversiteler ortak araştırmalar yapıyor, birçok ABD kenti insansız araç araştırma ve denemeleri için Uber'i davet ediyor, yerel vergi avantajları sunuyor.

BBC teknoloji servisi uzmanlarına göre tahmininizden de kısa bir süre sonra (20 yıl gibi), sıvı yakıtlı kişisel otomobil tarihe karışacak. Elektrikli Uber tipi sürücüsüz taksilerden on binlercesi kentlere yayılacak. Gösteriş meraklısı zenginler dışında kimsenin sadece ulaşım için bir otoya ihtiyacı olmayacak.

Aşağıdaki 2 fotoğrafa bakın. 13 yılda New York'ta yollarda tek bir at arabası kalmamış.
Geleceğin şirketlerini iyi izleyin. Elektrikli ve insansız araç araştırma ve hazırlıklarına yüz milyarlarca dolar yatıran şirketlere bakın: Google-Alphabet, Apple, Tesla ve Uber.

Ayak uyduramayan yerel yöneticiler sonra dizlerini dövecekler.
Über müber? Düşünmeyen düşer...

Yıl 1900. Yer New York 5. Cadde, tek bir otomobil bile yok.


Yıl 1913. Sadece 13 yıl sonra aynı cadde. Atlar nerede? Tek bir atlı araba yok.