Anımsayalım lütfen geçen hafta "En kolayı unutmak!" başlığı altında toplumumuzun en belirgin sayılabilecek bir özelliğinden, toplum hafızasının zayıflığından söz etmiş; örnek olarak da Halk Bankası Gn. Md. Yrd.'sı Mehmet Hakan Atilla ile artık bilinmez Rıza mıdır, Reza mıdır; Zarrap mıdır Zahrap mıdır adlı kişileri yaşadıklarını göstermiştik. Bilirsiniz ya da anımsayın lütfen üç seneye yakın bir zaman önce toplumu en çok oyalayan isimler bunlar olmuşlardı.

Elbette zaman içinde buna benzer başka olaylar ya da olayların kahramanları görsel ve yazılı medyamızda uzun süreli haber olmuşlardı. Sosyal medyadan hiç söz etmeyi aklıma bile getirmedim, orada neler olmuştu neler!

O halde sazımızı ele alıp tellerine vurmaya başlayalım.

Bir zamanlar "Jet Fadıl" vardı. Hazret, ilk önceleri "Proton" markalı binek araçlarını ülkemizde üretebilmek amacıyla bir şirket kurmuş yurdumuz insanlarından para toplamıştı. Fabrika, ülkemizin bölgesel kalkınmasına örnek olma amacıyla Siirt'te kurulacak bu şekilde Doğu Bölgemizde önder kurum olacaktı! Üretilecek otomobillerin prototipi olarak Malezya'dan az sayıda araç getirilmiş satışa sunulmuştu. Kısacası toplumsal heyecan büyüktü.

Heyhat, yatırım için paralarını yönlendirenler bir süre sonra ortada bir şeyler görmeyince, yakınmalar başladı; yakınmalar başladı ama "Jet Fadıl'ı" ara ki bulasınız. Neyse galiba Almanya'larda bulundu ülkeye getirildi mahkeme gürültüye getirildi. Tahliyeler, tutuklamalar birbirini izledi. Ama, ne hikmettir "Jet Fadıl" gene piyasadaydı.

Bilmem, AKP'nin iktidarı aldığı 2002 seçimlerini anımsayabilecek misiniz? AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanımız/Başkanımız Sn. Erdoğan o sırada Kırklareli'nde hapisteydi. Seçimlere katılamamıştı, olsun; demokrasilerde çare mi tükenecekti? Hazırda "Jet Fadıl" vardı, kendileri o sıralarda Siirt Milletvekili seçilmiş bulunmaktaydı. Fedakarlıkta da sınır tanımayan "Jet Fadıl" Sn. Erdoğan için mi fedakarlık yapmayacaktı? Derhal, milletvekilliğinden istifa ediverdi. Ara seçimler yapıldı, Sn. Erdoğan oyların tamamını alarak Siirt'ten  Milletvekili seçildi.

Sıra, başbakanlığa gelmişti. Bu kere; emanetçi Abdullah Gül başbakanlıktan istifa etti. Yerine Sn. Erdoğan göreve atandı, mecliste güvenoyu alarak bu güne dek değişik konumlarda da olsa ülkemizin kaderinde başrolü oynamaya başladı.

Ben olaylar dizisinin bir çok yerini atlayarak geçtim, olsun; kabaca da olsa bu olaylar dizisini kaç kişi anımsayıp değerlendirebiliyor? Sn. Erdoğan'daki gelişmeleri az çok anımsayabiliyoruz da "Jet Fadıl'ın" daha sonra neler yaptığını anımsayanımız var mıdır acaba? Maldiv Adaları'nda devre mülk tatil köyü ve İstanbul Bayrampaşa'da Caprice Gold Rezidans projesi için paralar toplandı, ortalıkta bir şeyler yok. Ama; "Jet Fadıl", imam takkesiyle fetvalar vermeyi sürdürebiliyor.

***

Bu, üst bölümde yazdıklarım oldukça eski sayılırlar. Onu bir kenara bırakalım, yakın zamandan "Adnan Hoca" için neler yazabiliriz? Yıllar yılı; neler yaptığı toplumun hangi noktalarında ne gibi yıkımlara neden olduğu az ya da çok bilinen bu toplum düşmanı kişi, şimdi hapislerde ama neler yaptı bilinebiliyor mu?

Kimdir bu kişi? "Harun Yahya" ismini nereden bulup kullanmıştır? Onca kısa sayılabilecek yaşamına karşın "kırk" belki de daha fazla sayıda kitap yazdığı söyleniyor. Darvin Nazariyesi'nden tutun Atom Fiziğine kadar değişik türde kaleme alınmış bu kitaplar otuz seneye yakın zamandır ilkokullardan tutun üniversitelere kadar her eğitim kurumunda bedava dağıtılabilmekteydi. Vapur iskelelerinin önünde, meydanlarda ve parklarda Adnan Hoca'nın havarileri konumundaki gençler kitapları gelen geçene belki de zorla verebilmekteydiler. Anımsayın lütfen. Kitaplar, hemen aynı formatta siyah kaplı ve temiz baskılıydılar.   

Şimdi; şu son zamanlarda galiba İstanbul Kanlıca'daki baskın yapılan mega lüks villada geçmişte neler yaşanmıştı? Villanın özellikleri TV ve gazetelerde açıklanınca şaşmamak elde değildi.  
Ama; her şeyden önemlisi yanıtsız kalan şu soru olmalıydı. Değirmen'in suyu nereden gelmekteydi?

Esenlikle kalınız...

Özel not:

Mehmet Hakan Atilla; geçen hafta ABD'deki cezasını tamamlayarak serbest kaldı. İnşallah, bazı şeylerdeki sırları açıklar da o üç sene önce olanları ve belki de daha eskilerini öğrenip değerlendirebilme şansımız olur. Hayırlısı...