Dünya meslek sahiplerine, Türkiye kendi komşusuna bile güvenmiyor. Peki sorumlusu kim?

İpsos'un içinde Türkiye'nin de bulunduğu yirmi üç ülkeyi kapsayan araştırması geçen hafta yayımlandı. Güvenilen meslekler konusunda karşılaştırılma yapıldığında dünyada ve Türkiye'de ilk üç sıra yer değiştirmedi. Sırasıyla bilim insanları, doktorlar ve öğretmenler dünyanın en çok güvendiği meslekler oldu. İlk üç sırada bulunan meslek sahiplerinin dünyadaki hallerini bilmem pek mümkün değil ama Türkiye'deki halleri çok da iç açan cinsten değil.

Yüzde yetmiş güvene sahip olan bilim insanları, alanında uzmanlaşmış, çalışkan, üretici bilim insanları mı, yoksa liyakatan çok tarikata, cemaate bağlılığıyla bilinen bilim insanları mı? 19 hukuk fakültesi dekanının hukukçu olmadığı, dördünün ilahiyat fakültesinden atandığı gerçeği önümüzde dururken bu güven yoklaması biraz havada kalıyor sanki.

Doktorlar yüzde atmış bir ile en güvenilen mesleklerde ikinci sıraya sahiplermiş. Hani iki günde bir dayak yiyen, hastaları tarafından tacize uğrayan, uzun saatler çalışmak zorunda bırakılan, Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinin 10. maddesinde "20 hastadan fazlasına bakamaz" diye öngörülmesine rağmen yüz hastaya bakan, yüz birinci hastaya bakamayınca fiziksel, psikolojik şiddet gören doktorlar mı bunlar? Doktorlar duysun, size güveniyormuşuz!

En komiği öğretmenler. Bana sorarsanız, atanamayan öğretmenlere daha çok güveniyorum. En azından amir baskısı, siyasi baskı, müfredat baskısı görmüyorlar. Her yıl "Üç ay tatil yapıyorlar!" diye ahkam kesenleri de yok. Birçok kamu görevlisinden az maaş alıyorlar diye itiraz edeni de yok. İroniyi bir yana bırakalım. Öğretmene duyulan güveni bir kenara atalım, öğretmenin bu ülkede adı bile yok.

Şimdi gelelim asıl konuya. Her on kişiden altısı askere ve polise güvenmiyor. Sorun "Benim polisim, benim askerim" algısından olabilir mi? Operasyonlarla Atatürkçü kadroların tasfiye edilip, yerlerine cemaatten, tarikatlardan askerlerin yerleştirmesi sebep olabilir mi? Bilmiyorum, sadece soruyorum.

Adalet güzel bir kız ismi! Her on vatandaştan yedisi hakime, her on vatandaştan sekizi de avukatlara güvenmiyor. Trump'ın "Daha önceleri Obama para verip alıyordu. Ben rahibi parasız aldım." demesi bunda etkili olmuştur diye düşünüp, sonra ihtimal vermiyorum. Parayı veren düdüğü çalar atasözünü çok mu içselleştirdik diye düşünürken, böyle anarşik anarşik konuşma diye kendimi uyarıveriyorum. Malum Silivri'nin soğukluğu uzun zamandır gündemde.

Gazetecilere ve haber sunucularına güven yerlerde. Ver mehteri! Ağzından salyalar akıta akıta iktidara methiyeler düzen, işsizlik oranlarını şu kadar insan iş sahibi diye haber veren, iktidara zarar vereceğini düşündüğü haberi yayımlamayan gazeteler ve televizyon kanalları olduğundan her on kişiden dokuzunun bu insanlara güvenmemesi normal değil mi? Neyse Ya Allah, ceddin deden...  

Din adamları! Her on vatandaştan dokuzu bu arkadaşlarımıza güvenmiyor. Aklıma şu soru takıldı. Bu din adamları camilerde iktidara oy istemek için vaaz veren arkadaşlar mı? Yoksa "Çocuklara tecavüz ettiler!", "Tarikat şeyhi üyelerini bademliyor!" gibi gündemi meşgul eden sapıklar mı? Başka sorum yok.

Politikacılara girmiyorum bile. Dünyada da, Türkiye'de de listenin sonunda onlar var. Güven sıralamasında kaybettiler ama bizim politikacılarımız çıkıp "Biz kazandık" açıklamasını yapabilirler. Gerçi güvensizlik listesinde birinci oldukları için bu açıklamayı alkışlayacak ve hak verecek milyonlarca insan biliyorum.

Beni en derinden üzen ise "Sıradan İnsalar"a duyulan güven – güvensizlik. Araştırmaya göre Türkiye'de yüz insandan yetmiş dördü sıradan insanlara güvenmiyor. Yani bir başka değişle, yolda yürüyen bir kişi, yanından geçen dört kişinin üçüne güvenmediğini beyan etmiş. Kim bu üç kişi? Belki aynı apartmanda, aynı sokakta, aynı mahallede yaşadığı komşusu. Belki kasabı, bakkalı, manavı. Belki tanısa seveceği o üç kişi kim? Ve neden? Ve nasıl bu hale geldik!

Gerçi Türkiye'de yaşıyor ve bir gazetede yazıyor olmamı düşünürsek, doğru şeyler yazmalı, öyle manşet atmalıyım.

İnsanımız yanından geçen her dört kişiden birine güveniyor! Ver mehteri!