Seçimler bitti. Başbakan Davutoğlu'nun balkon konuşmasında dediği gibi "Allah yolumuzu hayır eylesin, Allah yolumuzu menzil eylesin". Uyanacağımız hafta başından itibaren göreceğiz. Ben de diliyorum; Allah Türkiye'yi korusun, Allah hepimizi korusun.
Zaman o kadar hızla geçiyor ki; aklıma 8 Mart Dünya Kadınlar günü geldi. Çünkü son seçimle parlamentoya giren kadın milletvekili sayısı da azaldı. Devamla, kadın politikalarında da bir değişim görünmüyor. Ama biz kadınlar hep umut ettik, ediyoruz, edeceğiz. Özellikle yoğunlaşmamız gereken konunun, her partide "kadın kotası" olması gerektiğini düşünüyorum artık. Özellikle kadın ve çocuklar için her oluşuma ilgi duyuyorum. Seçim öncesi İzmir'den milletvekilliğine aday olan kadınların ne vaat ettiklerini ne söylediklerini takip etmeye çalıştım.

***

Ve bir tanesi "Ben İzmir'in ikinci Işılay Saygın'ı olacağım" deyince Parlamento dergisi Ekim 2015 sayısında yer alan Sn. Işılay Saygın ile yapılmış beş sayfalık bir söyleşiyi paylaşmak istedim. Biz İzmirli kadınlar kendisini çok iyi tanıyoruz ve Türkiye'nin ihtiyacı, özlemimiz. Mademki siyasete soyunan adaylar onun gibi olacaklarını söylüyorlar, buyurun kendi ifadesi ile Işılay Saygın:
25 yaşında seçildiği Buca Belediye Başkanlığı, Milletvekilliği ve Bakanlık dönemlerinde ,
"Halka hizmet Hakka hizmettir" anlayışıyla görev yaptığını belirterek, "Siyaset bir geçim kapısı olarak değil, halka karşılıksız hizmet aracı olarak görülmelidir" diyor. Siyasetçi dürüst, güvenilir ve saygın insan olmalı, verdiği sözü muhakkak yerine getirmelidir. Demokrasiyi bir araç olarak değil bir yaşam tarzı olarak benimsedik. Biz Bayrağı hep yüksekte tuttuk teröre geçit vermedik, haram yemedik. Gerisi halkımızın ve Allahın takdiridir.

***

Türkiye'nin ilk kadın Çevre Bakanı ve Turizm Bakanı olan Işılay Saygın için, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı ayrı bir yer tutuyor. Aile içindeki şiddeti önlemek için 4320 sayılı "Ailenin korunmasına dair" çıkardıkları kanunla, şiddet uygulayan eşe yönelik evden uzaklaştırma, Türk medeni kanunun 153 maddesinde değişiklikle kadının talebiyle kocasının soyadından önce gelmesi kaydıyla kendi soyadını kullanabilmesi, ailenin reisi kocadır yerine" aileyi eşler birlikte temsil eder" ifadesi getirildi. 1005 sayılı yasada yapılan değişiklikle, Gazilerimizin vefatından sonra maaşlarının eşlerine bağlanması 55 bin çifti evlendirerek çocukların nüfus cüzdanı alması sağlandı. Evlilik dışı çocukların uyuşturucu ve madde kullanımıyla mücadele ve aile mahkemelerinin kurulmasına Turizm Bakanlığı sırasında "nitelikler yönetmeliğini" değiştirerek 5 yıldızlı otellerde Türk menüsü ve Türk kahvesi zorunluluğu uygulamasıyla, dünyanın en zengin 3. mutfağı olan Türk mutfağının dünyaya tanıtılması. Duayen siyasetçi, ülke gündemindeki en önemli çözüm bekleyen sorunlar için; Üzülerek söylemeliyim ki ülke gündemi bizim dönemimize göre hem daha çok, zor sorunla dolu bir hal almıştır. Bugün en önemli sorun olarak barışın tehlikede olmasını görüyorum. Güneydoğunun tekrar insanların hayatlarını güven içinde sürdürebildikleri, geleceğe umutla bakabildikleri bir sükunet dönemine kavuşturulması kanaatimce gündemin en öncelikli konusudur. Kanımca ikinci öncelikli konu, dış politikanın yanlış hesaplar sonucu Türkiye'yi çok zorlar hale gelmesidir. "Komşularımızla sıfır sorun" diye başlatılan bir dönem bu gün hemen hemen sorunsuz ve kavgasız bir komşumuzun bulunmadığı bir hal almıştır.
Özellikle Suriye politikasının yanlışlıkları bize terör ve altından kalkamayacağımız bir göç dalgası olarak geri dönmüştür. Bu maceranın nasıl sonuçlanacağını kimse kestiremiyor.
İşsizlik hukuka güvenin kalmaması gücün tel elde toplanması, toplumda ve siyasette kamplaşmaların keskinleşmesi ve radikalleşmesi de çok endişe verici.
Türkiye her yıl %1,5 oranında nüfusu artan genç bir ülkedir eğitime iş alanlarına ve her şeyden önemlisi "umuda" ihtiyacı vardır. Bu gün kanaatimce hiçbir ciddi yatırımında olmayışı da işsizliği arttırmaktadır, diye sorunları ve çözümleri ifade ediyor.

***

Onun bu satırları vahada su pınarı gibi. Bu politikacı profili ve üstelik bir kadın politikacı. Telefonu hiç kapanmayan, herkesin, her kesimin ulaşabildiği ve herkese yardım için çırpınan geri dönen söylemesi kolay, olabilmesi zor...
Üstelik Türk Kadınlar Konseyi Türkiye Genel Başkanlığı, Uluslararası Kadınlar Dayanışma Derneği Genel Başkanlığı ve İzmir'deki çoğu derneğin bünyesinde yer alan bir STK kimliği...
Keşke klonlayabilsek...