Senarist-film yapımcısı, film yönetmeni, görüntü yönetmeni, Gülten Taranç. Bu yazıyı yazarken gerçekten çok zorlandım nereden başlayayım diye. Aslında her şey 6 Mart'ta başladı. Bir bilet aldım ve seyrettim 'Yağmurlarda Yıkansam'ı yanımda Prof. Berrak Taranç ile, Gülten Taranç'ın annesi. Onu ilk tanıdığımda 244 Bölge İner Wheel toplantısında idik. Berrak Hanım film bilgilerini getirmişti. Filmin çekilip yola çıkabilmesi için sponsor arıyordu inançla. Bölge Başkanı Abide Saraçoğlu başkanlığında ana sponsorluk kararı verildi. Film çekildi Türkiye IW 242. ve 244. bölgelerin desteği ile. Daha sonra da İzmir'de galası yapıldı. O sıralar yurt dışında idim. Kısmet 6 Mart'mış. Yine yanımda Berrak Taranç. Film bittiğinde öncelikle böyle muhteşem işlenmiş bir konu seyrettiğime ve bu filmin 26 yaşında gencecik, girişteki unvanlara sahip bir Türk ve İzmir kızı tarafından çekildiğine inanamadım. Ta ki geçen hafta Berrak Hanım'ın daveti ile sımsıcak müze evlerinde Gülten'le tanışana kadar. Gözlerine bakana kadar.
***
Hayatımda çok nadir etkilendiğim birkaç genç insandan biri oldu. Aslında taşlar yerine oturdu. O muhteşem filmi bu muhteşem genç hanım yaratmıştı şüphesiz. 1990 İzmir doğumlu 2013 yılında DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Film Tasarımı Bölümü, yönetmenlik anasanat dalından mezun olmuş. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema – TV bölümünde yüksek lisans eğitimine devam ediyor. 2015 yılında Taranç & Taranç Film Prodüksiyon'u kurmuş. İki yıl sektörde İstanbul'da çok şişman olduğu, rahat hareket edemeyeceği gerekçesiyle iş bulamamış. Gülten diyor ki 'Türkiye'de insana biçimsel yaklaştıkları gibi, sanat eserlerine de öyle yaklaşıyorlar.' 'Yağmurla Yıkansam' İstanbul'da gösterime girdiğinde eleştirmenler yerden yere vurmuş, değerlendirmede on üzerinden iki vermişler. Çok yoğun, algıları zorluyor, şiddeti yeteri kadar belirtmiyor. Kan revan, ambulans yani şiddet gibi şiddet yok! Çünkü diyor 'Film projemde melodram kalıplarına ya da ajitasyona başvurmadan karakterlerimin başından geçen olayları naif bir biçimde ele aldım.Ve yeni bir estetik dil yaratmak adına biçim ve içerikte bazı yenilikleri ortaya koymak istiyorum. 'Flashback' kullanarak bizim aslında şimdiki zamanı izlerken karakterlerimizin geçmişine tanık olacağımız bir şimdiki zaman kurmak istiyorum. Sinemanın anlatım olanaklarını zorlayarak bir kadın cinayetinin kaç kişinin hayatını etkilediğini gözler önüne sermek adına bu zaman sıçramalarının ve kurulan yeni zamanın içeriğinin de filme hizmet edeceği kanaatindeyim.'
***
Onu dinlerken Avrupa veya Amerika'da yaşasa göreceği muamelenin ne kadar farklı olacağını düşündüm. Gülten Taranç'ı ve Tarançları anlatmaya yerim dar. Ama dilerim yolu açık ve layık olduğu zirvelerde olsun. Hocası Mesut Selek'in onun için yazdığı şiirdeki gibi:
 
Minik bir yıldız atmıştım gökyüzüne
Sim kadar küçük ve parlaktı...
Şimdi Çoban Yıldızı olmuş ışıldıyor
Göz kırpıyor sevinçle bakıyor yüzüme...
***
 
'Yağmurlarda Yıkansam' ödül üstüne ödül, davet üstüne davet alıyor gördüğümüz gibi... 2016 yılı 53. Antalya Film Festivali rengarenk şarkısı izleyici ödülü, Endonezya Isenma Uluslararası Kadın Film Yapımcıları Festivali altın ödül, Balkan Film Food Festivali en iyi film ödülü, Barcelona Uluslararası Film Festivali altın aslan ödülü, 4. Antakya Film Festivali en iyi sinema filmi toplumsal farkındalık jüri özel ödülü kazanmış. Barcelona Planet Film Festivali en iyi kadın yönetmen adayı, Barcelona Planet Film Festivali en iyi yönetmen adayı olmuş. Yarışma dışındaki gösterimleri İtalya'da Ischia Film Festivali, Ukrayna Eguality Film Festivali, Bulgaristan Sofya Contemoprary Art, 4. Boğaziçi Film Festivali Mardin ve Şanlıurfa RET International özel gösterimi; yarışma gösterimleri ise Moskova I Film Maker Film Festivali, Makedonya Ohrid Film Festivali olmuş. Sadece bir yıl içinde bu kadar başarı kazanmış bir filme, bizim eleştirmenlerimizce 10 üzerinden iki verilmiş. Ya değerlendirmeyi bilmiyorlar ya da başarıyı cezalandırıyorlar. Nasıl değerlendirirseniz...