Bugün İngiltere'ye geleli 10 gün oldu. Oğlum ve gelinimle doğacak torunumun gelişini bekliyoruz. 11 yıl önce canım kızım ve damadım bana anneanneliği bahşettiler. Bugünlerde de babaanneliğe hazırlanıyorum. Sevgili arkadaşım Fatoş Dayıoğlu bana sordu; "İnci ben anneanneyim, babaanne olamayacağım, ikisi arasında bir fark var mı?" Dedim ki, şu an bilemiyorum kucağıma alınca söylerim. Ama bence bir fark olmamalı.
***
Aslında ana başlık torun. Düşünüyorum da bu sevgi insanı sarıp sarmalayan uçuran öyle bir duygu ki değil özlerimiz, arkadaşlarımızın hatta sokakta gördüğümüz bebelere, çocuklara bile içimizden akan bir enerji bu sevgi. Bazı sohbetlerde deniyor ki torun sevgisi evlat sevgisinden bile büyük. Ben bu fikre katılmayanlardanım. Evlatlarımın, torunlarımın sevgisi hepsi çok büyük ve ayrı ayrı. Yüreğimiz ne kadar çok sevgi barındırabiliyor! Sevgi değil mi dünyada eşi benzeri olmayan vitamin.
***
Konu bebek ve çocuklar olunca ister istemez iki ülkeyi karşılaştırdım İngiltere'de.
Kadın doğum konusu dünyanın birçok ülkesinden farklı ve bu konuda birçok kadın doğum uzmanı arkadaşlarımızın dediği gibi çok iyiler. Biraz bilgi sahibi olmak için sorup soruşturunca hani diyorlar ya, Batı bizi kıskanıyor, yok vallahi ben İngilizleri kıskandım.
Hamilelik olunca gideceğiniz, bizim sağlık ocakları gibi kurumları var. Ancak orada doktorlar kadar bilgili "Midwife" hemşireleri görüyorsunuz ve tüm muayene ve tetkiklerinizi yapıyor, takip ediyorlar. Dosyalarınız normal, az riskli, riskli, çok riskli gebelik  olarak tutuluyor. Az riskli takip edilirken daha üstü doktorlara geçiriliyor, doktorlar takip ediyor.
Bu arada bir nedenle, aksi size bir mektupla bildirilmezse, hiçbir şey ödemiyorsunuz.
Midwife ve doktorların öngördüğü her şey "devlet" tarafından ödeniyor. Son dönem bazı programlar yükleyip, talep ederseniz, bedava bebek bezi vs. kısa süreliğine yardım alabiliyorsunuz. Bu arada İngiltere'deki mülteciler için doğum bir kereye mahsus 500 pound. Doğumdan sonra çocuk başına aile yardımı alıyorlar. Bu durumda bizim İngiltere'den neyimiz eksik 1500 TL maaş, 950 TL'lik bankamatik kartları, bayram paraları ödememiz de çok normal...
***
Bir toplumun yarınlara ulaşması çocuklarını yetiştirme tarzına bağlıdır. Zaman çabuk geçer, o minicik yavrular geleceğin bireyleri haline gelirler. Biz yaşlandığımız zaman, yeni çocuklar yetiştirecek bireyler onlar olur. Bu bir döngü, bir bayrak yarışıdır. Zincirin halkalarının güçlü olması, bizlerin çocuklarımızı sağlıklı bir şekilde yetiştirmemize bağlıdır. Türkiye'de açlıktan ölen bebek haberlerine de hiçbirimiz inanmamıştık zaten (!)