NASA tarafından maddi olarak desteklenen Vatandaş Bilim Projesi kapsamında yeni bir kahverengi cüce yıldız keşfedildi.
Üç ay kadar önce bir gece, bu projede çalışmakta olan Rosa Castro adlı araştırmacı ne gezegen ne de yıldız olmayan yeni bir cismi ortaya çıkardı. Gündüz terapist olarak çalışan ve gece de amatör gökbilimci olarak çalışmalarını sürdüren Castro, NASA'nın parasal olarak desteklediği Arka Bahçe Dünyaları: Gezegen 9 adlı vatandaş bilim projesine Şubat ayında başladığında katıldı. Katıldığı zaman, projenin ilk kahverengi cüceyi belirleyecek dört gönüllüden biri olacağını bilmiyordu. Bu kahverengi cücenin adı WISEA J110125.95 + 540052.8.

Temsili resim, ortalama bir kahverengi cücenin Güneşimiz ve düşük kütleli yıldızlardan çok daha küçük ve Jüpiter gezegeninden yalnızca biraz daha büyük olduğunu göstermektedir. Yeni keşfedilen kahverengi cüce WISEA J110125.95 + 540052.8, resimde sarı çember içinde gösterilmiştir.

Keşif, ardarda eklenerek hareketli görüntüye dönüştürülmüş olan herkese açık görüntüler içeren veritabanında yapılan incelemeye saatler ayırdıktan sonra, hareketli bir cismin diğerlerinden farklı olarak göründüğü zaman yapıldı. Arama işlemi, sayısız renkli noktalar üzerinde sabitleme yapılarak yürütülmektedir. Bir cisim farklı olduğunda hemen göze çarpmaktadır. Kendisini aşırı derecede ayrıntı odaklı olarak nitelendiren Castro, bu özel projede yaklaşık 100 sınıflamaya katkıda bulunmuştur.

Yeni kahverengi cüce ile ilgili bir makale 24 Mayıs'ta The Astrophysical Journal Letter (Astrofiziksel Dergi Mektupları) adlı dergide yayınlandı. Bu makalede Castro'nun da içlerinde bulunduğu dört vatandaş bilim insanı ortak yazar olarak yer almıştır. O zamandan beri Arka Bahçe Dünyaları: Gezegen 9 adlı projede kabaca 117 ek kahverengi cüce adayı belirlenmiştir.

İşbirliği, yakın zamanda önerilen ve Pluto'nun ötesinde Güneş Sistemimizin dışına doğru olan bölgelerde gezdiği tahmin edilen dokuzuncu gezegenden esinlenmiştir.

Maryland Greenbelt'teki NASA'nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi'ndeki bir astrofizikçi olan baş araştırmacı Marc Kuchner, "Araştırmayı halka açarsak, Gezegen 9'u tanımlayabilmek için çok daha iyi bir iş yapabileceğimizi düşündük. Çalışma boyunca binlerce ilginç kahverengi cüce bulmayı umuyoruz." demektedir.

Araştırmacılar ilk kahverengi cüceyi keşfettiklerinden beri  yaklaşık 20 yıl geçmiştir ve bilim dünyası yıldızlar ve gezegenler arasında kalan bu yeni cisim sınıfına gözlerini açmıştır. Yıldızlara benzer biçimde oluşmalarına onlar kadar yaygın olmalarına karşın, kahverengi cüceler çekirdek birleşme tepkimelerini sürdürmek için gerekli kütleden yoksundurlar. Dolayısıyla, parlaklıklarını sürdürecek enerjiye sahip değildirler. Bu nedenle yaşam süreleri boyunca yavaşça soğurlar. Düşük sıcaklıkları nedeniyle de oldukça sönük cisimlerdir.

Kuchner, 2009 yılında fırlatılan NASA'nın Geniş Alan Kızılötesi Tarama Gezgini (WISE) adlı uzay teleskobu tarafından kaydedilen tüm gökyüzünün kızılötesi görüntülerinden yıllarca etkilenmiştir. Bu uzay teleskopu, kahverengi cüceler gibi uzun dalga boylarında ışık yayan soğuk cisimleri gözlemek üzere tasarlanmıştır. İlk görevini tamamlayan WISE, 2011 yılında devre dışı bırakılmıştır. Daha sonra, 2013 yılında NEOISE adıyla yeniden çalıştırılmıştır. NEOWISE, NEO (Yer'e Yakın Cisimler) Gözlem Programının parasal olarak desteklediği ve farklı amaçlarla potansiyel olarak tehlikeli Yer'e yakın cisimler aramaya başlamıştır.

Daha önce Kuchner, WISE tarafından görülen sabit cisimler üzerine yoğunlaşmıştı. Ancak Arka Bahçe Dünyaları: Gezegen 9 projesi, WISE ve NEOWISE verilerini, hızlı hareket eden cisimleri bulmaya yönelik olarak özel olarak uyarlanmış bir şekilde kullanmaktadır. Ekip aynı konumdaki pek çok görüntüyü kapsamlı bir poz oluşturmak için üstüste eklemektedir. Bunlar daha sonra, zamanla hareketi gösteren resimlere dönüştürülmektedir.



İnternet erişimi olan herkes bu kaydırma görüntülerini tarayabilir ve farklılıkları belirleyebilir. Buldukları bir cismi bilim ekibine bildirmek için araştırmacılara yönelik bir rapor gönderebilmekte veya herkese açık bir forumda bulgularını paylaşabilmektedirler. Daha sonra Kuchner ve meslektaşları, daha fazla bilgi toplamak amacıyla bu cisimler içinde en iyi adayları yerkonuşlu bir teleskop kullanarak izlemektedirler. Projede aramaları kolaylatırmak için ek yazılımlar geliştirilmiştir.

Kuchner ve ekibinin bu projede bir diğer amacı da Y cüceleri olarak bilinen en küçük ve en soğuk kahverengi cüceleri bulmaktır. Bu Y cücelerinin bazıları, bize en yakın yıldız olan Proxima Centauri'den de yakın olabilir. Çok soğuk olduklarından aşırı derecede sönük olan bu cüceler, yıldızlar hakkında önemli bilgiler sağlayabilirler.

Bu tür benzer projeler daha önce de yapılmıştı. Örneğin yine NASA tarafından gönderilen StarDust adlı uzay aracının asıl amacı kuytrukluyıldız örneklerini toplayıp yeryüzüne getirmekti. Bu biçimde getirilen parçaların Güneş Sisteminin oluşumundan kaldığı ve buz içinde milyarlarca yıldır korunduğu düşünülmektedir. Bu çalışmada da gelen örnekler mikroskop altında görüntülenerek veritabanına aktarılmıştır. Bir jel içine gömülü bulunan çok küçük parçacıkların farklı derinliklerde bıraktıkları milyonlarca izin küçük bir ekip tarafından incelenmesi çok fazla zaman gerektirdiğinden bu veritabanı herkese açılmış ve gönüllü olarak bu çalışmaya katılan kişiler parçaların belirlenmesinde önemli katkılarda bulunmuşlardır.
Benzer biçimde yürütülmüş ya da yürütülmekte olan pek çok proje bulunmaktadır. Böylece halktan kişilerin bilim dünyasına önemli katkılar sağlamasının yolu açılmıştır.

Kaynaklar: http://backyardworlds.org, http://www.nasa.gov/wise