Zaman zaman okuyucularım ‘Süper bilgiler’ gönderip, değerlendirmemi istiyorlar.

Okuyucu bizim yani gazetelerin ve çalışanların veli nimetidir.
Aynen önceki yıllarda mahalle aralarındaki esnafın görülecek şekilde astıkları duvar yazılarında, ‘Müşteri velinimetimizdir’ yazısı gibi…
Öğretmen Fazilet Damar Hanım, kullanmayı bırakmanız gereken bazı ‘zehirli sözü!’ özetlemiş ve paylaşmış;
Söylediği, dillendirdiği, aktardığı şu:
‘Buna inanmama ihtimaliniz olsa da, zehirli sözler yalnızca söylenen kişiyi etkilemez, aynı zamanda söyleyen kişinin içsel benliğini de zayıflatır ve bizi daha az kabiliyetli hissettirir.
Günlük yaşamlarımızda, derhal kurtulmamız gereken birçok zehirli sözcük kullanıyoruz.
İster inanın ister inanmayın, söyledikleriniz çok önemli.
Ağzımızdan çıkan her kelime, düşündüğümüz şeyin bir yansımasıdır.
Bu nedenle, söylemeyi bırakmamız gereken bazı zehirli kelimelere göz atmak istiyoruz. Ne de olsa bu, yaptıklarımızı, çevremizdeki insanlarla ve kendimizle nasıl bir ilişkide olduğumuzu etkiler.

1. ‘Tuhaf!’: ‘Bu ne kadar garip.’ ve ‘Bu çok tuhaf…’: eminiz bunlar duymanız gerekenden daha fazla duyduğunuz bazı cümlelerdir. Bu kelime, genellikle fark etmediğimiz bir şeyi gösterir: önyargılarımız.
Ne zaman birisinin tuhaf olduğunu söylersek, ‘normal’ olduğumuzu varsayıyoruz demektir.

Birinin yaptığı bir şeylerin garip olduğunu söylüyorsak, gerçekten sadece kendi yaptığımız şeyi normal bulduğumuzu söylüyoruz demektir.
Ama buna kim karar veriyor?
Hepimiz farklıyız, fakat toplumdan, düşündüğümüzden daha fazla etkileniyoruz.
Bu kelimeyi kullanmayı bırakın ve zihninizi açın. Her şey kabul edilebilir!

2. ‘Sana ihtiyacım var!’: Ne? ‘İhtiyaç duymak’ fiili eşler, sevgililer, partnerler arasında o kişinin ne kadar özel olduğunu göstermek için, olması gerekenden çok daha fazla kullanılır.
Ancak, bu kelimenin altında yatan, deşifre edildiğinde şunlar çıkabilecek pek çok doğrulama vardır:
‘Sensiz ben bir hiçim!’, ‘Sen benim için her şeysin’, ‘Ben sensiz ne yapardım?’, ‘Seni hayatın kendisinden daha çok seviyorum…’
Mutlu olmak için başka bir kişiye ihtiyaç duymak, sevgi değil, bağımlılıktır.
Ancak, ihtiyacı bu saf düşünce ile karıştırmaya devam ediyoruz.

3. ‘Senin hatan’: ‘Bu senin hatan.’ çok kullandığımız bir ifadedir.
Bu, mesele yaptıklarımız için sorumluluk almaya gelince yaşadığımız korkuyu yansıtmaktadır.
Bu, en kökleşmiş zehirli cümlelerden biridir, ama aynı zamanda en az dikkat ettiğimiz cümledir.
Bunun nedeni, kendimizi eleştirmemektir.
Sonuçta, mükemmel olmak istiyoruz!
Bir hata yaparsanız kabul edin. Bu kötü bir şey değildir, herkes hata yapar. Suçu olmayan kimseyi sorumlu tutmayın, onu suçlamayın.

4. ‘Çirkin’: Tıpkı ‘garip’ sözcüğünde olduğu gibi, çirkin olana kim karar verecek?
Güzellik kampanyaları ve aldatıcı reklamcılık, kusursuz bedenleri ve yüzleri gösteren dijital rötuşlarla doludur.
Zihnimizi açar ve kendimizi bu düşüncelerden kurtarırsak, hiçbir şeyin çirkin olmadığını fark ederiz.
Her şeyde bir güzellik vardır, her şeyde aşık olabileceğimiz veya kayıtsız kalabileceğimiz özellikler vardır.
Yani, bir şeyin bizim için çekici olmaması, onun çirkin olduğu anlamına gelmez. Bir noktada herkesin farklı zevklere sahip olduğunu fark etmişsinizdir, değil mi?
Yerim doldu;
Belki bir gün ‘Yapamam!’, ‘Nefret ediyorum!’, ‘Başarısızım!’ gibi kullanmamamız gereken ‘zehirli’ sözcüklere değinirim.
Bunları daha pozitif kelimelerle değiştirebilirsiniz.
Yaşamınızda meydana gelen değişimi kesinlikle fark edeceksiniz.

 
HAFTANIN HABERİ

 
Anadolu Ezgileri dünyayı dolaşıyor


İzmirli sanatçı Zafer Yümlü’nün Almanya’da yayınlanan Dört Korno için Anadolu Ezgileri adlı kitabındaki eserler pek çok ülkenin sanatçıları tarafından seslendiriliyor.
2013 yılında Avusturya’da bu konuda bir eğitim veren Yümlü, kitaptaki eserlerin Türk kültürü ve müziğinin tanıtımı için büyük önem taşıdığını söyledi.
Halen yeni bir kitap üzerinde çalışan sanatçı, pandemi ile birlikte uluslararası seyahat ve turizmin zorlaştığı günümüzde, kitaptaki eserlerin ülkemizin tanıtımında büyük rol oynadığını belirtti.
Avusturya, Hollanda, Brezilya, Fas gibi ülkelerde eserleri seslendirilen Yümlü, kitabın Dünya’nın en eski kütüphanesi olan İskenderiye Kütüphanesi envanterinde bulunduğunu belirtti.