EGEÇEP ve İzmir Kent Konseyi Çevre Meclisi, Dünya Su Günü nedeniyle Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada katılımcılar, 'Suya sahip çıkın, suyu savunmak, geleceği savunmaktır. Efemçukuru'nda altına hayır, altın için İzmir'in suyu feda edilmesin' çağrısı yaptı.


Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) ve İzmir Kent Konseyi Çevre Meclisi, Dünya Su Günü ile ilgili yaptığı açıklamada ülkedeki suların canavarlaşan kalkınma politikalarına teslim edildiğini belirterek, suyu ve yaşamı savunma çağrısı yaptı. İzmir'in suyunu kirtleten Efemçukuru TÜPRAG Altın Madeni'nin kapasılması için Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde imza masası açıldı. Basın açıklamasına CHP'li Milletvekili Musa Çam da katıldı.

Her canlının sağlıklı suya erişim hakkı olduğunun söylendiği açıklamada, günümüzde suların tehlike altında olduğu, küresel iklim değişikliği ile dünyanın su dengesinin bozulduğu dile getirildi. Çok su tüketen, kamu yararı olmayan endüstri tesislerinin sömürüsü ile yeraltı su rezervlerinin tükendiğine dikkat çekilen açıklamada, "Yüzeysel sular canavarlaşan kalkınma politikalarına teslim. Akarsuların önü kesiliyor, suyla doğan, yaşayan tarih ve kültür yok ediliyor" denildi.

Yeraltı yerüstü suların talanına dönük uygulamaların her geçen dönem yoğunlaştığının ifade edildiği açıklamada, şu örnekler verildi:
- İzmir'in tek temiz su havzası Efemçukuru Altın Madenine feda edilmiş durumda. Altıncı şirket haziran 2011'den bu yana su  havzasını ağır metal kirliliğine boğarak çalışıyor. Hükümet her türlü kolaylığı sağlıyor, yerel yönetim basiretsiz, İzmirliler suskun.
- 2000 yıllık antik suyla tedavi merkezi olan Allianoi 50 yıllık baraja feda edildi. Yortanlı Barajı sayesinde Bergama köylüsü zenginleşmedi, bizim kuşak bunun utancı ile değerlerimizde yoksullaştık.
- Allianoi'nin yaşadıkları şimdi Hasankeyf'e  yapılmaya kalkışıldı. Ortadoğu halkları ve milyonlarca canlı için yaşam kaynağı olan Dicle boğazlanarak inşa edilen Ilısu barajı Hasankeyf'i yok edecek.
-  HES'lerle başta Karadeniz dereleri olmak üzere, enerji bahanesiyle tüm derelerin  ekosistemi  tehdit altında.
-'Temiz enerji' kılıfı altında jeotermalle Aydın'ın havası ve toprağının yanı sıra Menderes nehri kirletiliyor.

Açıklamada İzmir'in durumu da şöyle anlatıldı: Kentimiz İzmir de bu süreçten nasibini alıyor. Ne yazık ki içme suyumuz başta, İzmir'in su havzası olan Efemçukuru'ndaki altın madeni olmak üzere, Çaldağı ve Gördes nikel madenlerinin tehdidi altında. Su fakiri olan kentimizde merkeze 20 km mesafedeki Efemçukuru'nda 6 yıldır altın çıkartılıyor. İzmir'in en temiz su havzası olarak bilinen bölge ağır metallerle kirletiliyor. Madenin Çamlı'nın hemen yanında olması nedeniyle Çamlı barajı yapılmıyor. Açılan davalarda, altının bölgede yarattığı zararlar Bilirkişi raporlarıyla kanıtlanmış olmasına karşın Şirket kapasitesini 2,5 kat daha arttıracak onayı (ÇED) Çevre ve Şehircilik Bakanlığından alabiliyor. Bu belgenin iptali için Demokratik Kitle Örgütlerinin açtığı dava sürerken, İZSU da davanın müdahillerinden oluyor.
İzmir'in suyu halen Gördes'ten geliyor. Ancak Gördes barajı su sızdırdığı gerekçesiyle boşaltıldı. Ayrıca da zaten Gediz, Küçük Menderes, Büyük Menderes ve Bakırçay yoğun bir kirlilikle yüz yüze.
Hal böyle olunca İzmir'in temiz suyu nereden sağlanacak? Nasıl korunacak? İleride yaşanması kaçınılmaz gibi görünen susuzluk için çözüm ne olacak? İzmir, Avrupa Çevre Ajansı'nın raporunda yer alan 2030'da Türkiye'de orta ve yüksek seviyede yaşanacağı belirtilen su sıkıntısından kendisini nasıl koruyacaktır?
Yaklaşık 300 bin kişinin içme suyu ihtiyacını karşılayacak Çamlı barajının yapılmalıdır. Su altına feda edilmemelidir. İzmir'e Gördes'ten, kilometrelerce uzaktan su getirileceğine Çamlı barajı yapılmalı, Efemçukuru altın işletmesi derhal kapatılmalıdır. Bütün İzmirlileri ve özellikle yerel yönetimleri bu çok ciddi tehlikeye karşı ortak hareket etmeye çağırıyoruz.

Yurttaşlara Dünya Su Günü nedeniyle suyu yok eden politikaların yürütücülerinin hamasi laflarına kanmama çağrısı yapan EGEÇEP; "Suya sahip çıkın, suyu savunmak, geleceği savunmaktır, suyu savunmak yaşamı savunmaktır, bir gün değil her gün" dedi.