İlk tümcesi, Lipsi adasında şarap üretiminin tarihinin eskilere dayandığını belirtmek oluyor. Ardından, adaya şaraplık üzümün 1500 yılında Asya'dan geldiği bilgisini aktarıyor. 1500'lü yılların Lipsilileri, bu üzümü yetiştirip ondan şarap elde ettiklerinde, bunu 'Tanrının kendilerine bir hediyesi' olarak düşünmüşler. Bu düşünceden hareketle de yine o yıllarda her ev bahçesine bu şaraplık üzümden dikmiş ve böylelikle yoğun üretim süreci başlamış.
Şu anda içerisinde yer aldığımız Lipsi Winery adlı imalathane ise, iki yerel şarap üreticisi Manolis Vavoulas ve Nikos Grillis tarafından 1985 yılında kurulmuş. İki arkadaş, şarap üretimiyle ilgili vizyonlarını, 'daha güzel şarap üretmek ve Lipsi'yi şarapla tanıtmak' biçiminde belirlemişler. Ama bu pek sağlıklı yürümemiş, dolayısıyla vizyon gerçekleşememiş çünkü her ev, 'Tanrı hediyesi' kendi şarabını kendisi ürettiği için Lipsi adına patent alan olmamış. Bu böyle 2013 yılına değin sürmüş.
İşte anlatımın burasında şimdi aşk hikâyesi başlıyor ve şarap üretiminin serüveni böylelikle varsıllaşıyor.
Tüm bunları bize özetleyen İngiliz Sally Vavoulas, İngiltere'de, uluslararası bir finans kuruluşunda dolgun maaşla çalışan bir bürokratken turist olarak yolu bir gün Lipsi'ye düşmüş. Lipsi'ye ayak basan genç kadın bir yandan şarabın farkına varmış bir yandan da aşık olup kendine eş olarak seçeceği şarap üreticisi Monalis'i tanımış. Dostlarının, 'dolgun maaşlı, son derece iyi mevkideki işini nasıl bırakırsın?' sözlerine kulaklarını tıkayıp hem Lipsili, hem de Lipsi'de Monalis'in karısı olmayı yeğlemiş. Ondan sonra işin içine eğitimli, bilgili, azimli kadın eli değince de iki eski arkadaşın başlarda aktardığımız vizyonu yaşam bulmuş.
3 çeşit üretim
Değişik üzümlerden şarap elde ettiklerini ve artık dışpazarlarda pay sahibi olduklarını aktarıyor Sally. Birinci çeşit üzümden psilante, rose ve beyaz şarap olarak üç ayrı çeşit elde ediyorlarmış. Fokiano türünden (kırmızı üzümden) beyaz şarap üreten tek yer burasıymış. Önce beyaz üzümleri toplayıp beyaz şarap yapıyorlarmış. İkinci ürün toplamada elde ettikleri şarabın rose olduğunu söylüyor. Rose, az renkli, az tatlı şarap türüymüş. Sonuncusu ise güneşte kurutulan ve dolayısıyla koyu renk alan, adı Aposperitis olan 3 yıldızlı tatlı şaraplarıyla hayli iddialıymışlar. 4 kg kuru üzümden bir şişe şarap elde ediyorlarmış.
Yıllık şarap üretim kapasitelerinin 30 bin şişe olduğunu; Atina, Selanik ile birlikte çevre Yunan adalarına satışlarının olduğunu öğreniyoruz. Yenilerde ABD'de satış olanağı bulmaya başlamışlar. 'Hedefimiz Türk pazarı. Türk komşularımızın şarabımızın kalitesini beğeneceklerinden, damak tatlarına uygun bulacaklarından son derece eminiz' diyorlar.
Adanın tepelerinde kurulu, bağlara, Ege Denizi'nin maviliklerine kuşbakışı bakarken ikram edilen şarapların tatlarına baktığımızda Sally ve Monalis çiftine hak veriyoruz.
Lipsi hakkında geniş bilgiyi www.lipsi.gr'den almak olası.
Editör: Haber Merkezi