Kuşadası Eko Sistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, "Ekosistem içinde yer alan birçok küçük canlının ölüleriyle karşılaştık. Alanda sazlıklar içinde barınan ve bazı ağaççıklarda yuva yapan kuşlardan bir çoğunun telef olduğunu, kaçamayan canlıların hepsinin yandığını gördük" dedi.

Milli Parkı'nın güney bölgesinde, deniz kıyısında sazlık alanda 31 Temmuz Salı akşamı çıkan yangında 10 hektarlık sazlık alan ile yarım hektarlık ağaçlık alan tahrip oldu. Bahattin Sürücü başkanlığındaki EKODOSD üyeleri, yangın bölgesinde inceleme yaptı. Balçık nedeniyle bölgenin sadece bir kısmına girebilen çevreciler, bölge ekosisteminin önemli bir yara aldığı ortaya çıkardı. Dernek üyelerinin tespitlerinde, ortaya yürekleri burkan görüntüler çıktı.

KAÇAN KURTULDU

EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, domuz, porsuk, tilki, sansar gibi birçok yaban hayvanının yangın sırasında hızla dağa kaçtığını belirtti. Sürücü, "Hızlı kaçma kabiliyeti bulunmayan hayvanların sonunun ise çok kötü olduğunu gördük. Alevlerin arasından kurtulabilmek için kendi kabuğunun içinden fırlamak ister gibi duran kaplumbağa da bu canlılardan birisiydi. Ekosistem içinde yer alan birçok küçük canlının ölüleriyle karşılaştık. Bitki örtüsüyle birlikte içinde yaşayan tüm canlıların tamamen yandığını gördük. Alanda sazlıklar içinde barınan ve bazı ağaçcıklarda yuva yapan kuşlardan birçoğunun telef olduğunu, kaçamayan canlıların hepsinin yandığını gördük. Levrek ve çipura balıklarının üreme amacıyla kullandığı ülkemizdeki iki alandan biri olması nedeniyle ender rezerv alanlarından bir tanesi olan Büyük Menderes Deltası'nda, tatlı su azmaklarının içindeki birçok küçük balığın öldüğünü tespit ettik" dedi.

Bazı yılan balıklarının kendilerini kurtarmak için karaya attıklarını ve bazılarının baygın şekilde yaşam mücadelesi verdiklerini anlatan Sürücü, "Baygın durumda olan yılan balıklarını toplayarak, birkaç kilometre ötedeki sulak alanlara bıraktık. Bu balıkların kısa bir süre içerisinde canlandıklarını gördük. Yangın alanındaki toprak falezlerde dünyada sadece bu bölgede yetişen endemik çan çiçekleri gibi önemli bitki türleri yetişmekte ve birçok yaban hayvanı yaşamaktadır" diye konuştu.

Milli Park'ta, 1996 yılında aynı bölgede çıkan orman yangınında 4 bin 500 hektarlık alanın tamamen yanarak kül olduğunu hatırlatan Sürücü, "Milli parka olan tehditler için, yöre insanlarının ve sivil toplum kuruluşlarının duyarlı olması ve milli park müdürlüğüyle işbirliği yapması gerekmektedir. Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı Türkiye'nin en güzel milli parklarından biridir. Koruyarak kullanılması ve yangın, çevre kirliliği, bitki tahribatları gibi tehditlerle ilgili parka giren her ziyaretçinin duyarlı olması, gördükleri olumsuz durumlarda park görevlilerine haber vermesi gerekir" dedi.

Editör: Haber Merkezi