'Eğitimde insan dışında sermayeniz yoktur' diyen, Sema Anadolu Sağlık Meslek Lisesi Kurucusu Mustafa Keskin 'Çocukluk hayalimdi' dediği eğitim alanındaki yolculuğuna nasıl ve ne niyetlerle çıktığını ve kısa bir sürede elde ettikleri başarının nedenlerini Haber Ekspres'e anlattı


Sema kolejini kurma fikri nasıl doğdu ve nasıl bu aşamaya geldiniz?

Günümüz dünyasının en kıymetlisi ve bizi geleceğe taşıyacak olanı insan. Benim çocukluğumdan beri eğitim alanında hayalim buydu. Radyo tiyatroları dinleyeretk büyüdüğüm yıllarda 'bir okulum olsa' derdim. Tabi o zamanlar Anadolu Liseleri yok. Özel okun fiki bile yok. 

O yaşlarda mı okul açmayı hayal ediyordunuz?

Evet.. Ben Nazilli İmam Hatip Lisesi'nin ilk mezunlarındanım. Ortaokulu bitirdiğim yılda Anadolu İmam Hatip Lisesi açıldı. Birinci sınıftan yeniden başladığım için bir yıl kaybetmiş oldum. Mezun olurken liseden ikinci olarak mezun oldum. Ömrümde yalnızca bir kez dört aldım. Bir dersi iki kere hiç okumadım, iki kere hiç dinlemedim. 50 yıl önce kurduğum hayalleri bu gün kendimi yaşarken bulmak gerçekten çok güzel.


İnsan yetiştirmek arzusu..

İnsan yetiştirmek belkide insanın kendinde gördüğü şeyleri başakasında da görmek arzusudur. Öğretmenlik ve yayıncılık gibi bir dünyadan gelince ve o dünyada da bir çok insan tanıyınca iyi insan yetiştirmenin önemini bir kez daha fark ettim. Bu fark edişten sonrada bu yatırımın çok önemli, çok doğru ve vazgeçilmez olduğunu görüyorsunuz. Bu fikrimi bir kaç arkadşıma açtığımda tepki almadım. Içlerinden bir tanesi konuya ilişkin uzun yıllardır çektiğim sancıyı bildiği için benimle çok ilgilendi. Birlikte zaten geçmişte çok iş yapmıştık ve bana 'ben varım ama sen orada olursan, seni hep orada görmek istiyorum. ışin başında olacaksan işi götüreceksen' dedi.  2011 yılında ızmir'de 50'den fazla bina gezdim. Bunların 30-40 tanesi sanayi içinde, çoğu atıl, perişan binalardı. Ya da çok ciddi masraflar isteyen binalar vardı. Arsa arama düşüncesine girdik ama bu seferde yetişemeyeceğimizi düşündük. Sonunda burası nasip oldu. A'dan Z'ye her noktasını ben planladım. Sonra mimar arkadaşlarmız yardımcı oldular. Aslında ilkokuldan çocuğu alarak sıfırdan yetiştirmeyi düşünmüştük ancak binanın alt yapısı buna çok uygun gelmedi. 2012-2013 yıllarında birden sağlık liselerinin açılma fikri ortadaydı. Tabi ben bu fikirden yola çıkarak derslere girmeye başladım. Bir nevi kendime yatırım yapıp süreci öğrendim. Dört ay gibi kısa sürede bu hale geldik.

Dört ay gibi kısa bir sürede bina, kadro ve öğrencileri nasıl yetiştirdiniz? Bu çok hızlı..

Ocak ayında burayı kiraladık 4 ay hazırlığı sürdü, Nisan'dan eylüle kadarda kadro ve diğer eksikleri tamamladık. Geçen yıl kendime baktığımda yaşadığımı hatırlamıyorum, sanki kayıp gibiyim. Öğretmenlerin, müdürün seçimi, kayıt işlemleri, tanıtım çalışmaları.. Öylesine yoğunduki hatırlamıyorum inanın. Bizim binamız sıfır başka bir binadan çevrilme bir okul değiliz biz. Çoğu sağlık koleji kullanılmış binalardan çevrilme. Mutlaka bir şey bozmasıdır. Dolayısıyla bu fark herşeyimize yansıdı.

Bu süreci doğru yönlendirdiğinizi nasıl fark ettiniz?

Geçen yıl aldığımız yüz öğrencinin üçünün ailelerinin resmi tayin zorunluluğu ile gitmesi dışında benim hiçbir velim bizden ayrılmak istemedi. Bunun anlamı şudur. Sema Kolejinden öğrencide velilerde memnun. Buraya kayıt için gelen velilerimize de zaten şunu söylüyorum. Bizi bize sormayın bizi çocuklarını bize emanet etmiş velilere sorun. Diğer kolejlerden birinci ve ikinci çocukları bünyemize alabilirdik. İnsanlar duyuyor, görüyor, araştırıyor ve tercih ediyorlar. Eğitimde insan dışında sermayeniz yoktur.  Veli insandır, öğrenciniz insan, öğretmeniniz insan, yönetiminiz, tedarikçiniz.. hepsi insan.. öyleyse yeryüzündeki en önemli sermaye ve en muhteşem  varlık insan. Bu insana ne katabilirimdir benim sancım. Buradaki çocuklarıma civciv diyorum ve her geçen gün onların büyüdüklerini görmek bana dünyanın en güzel hazzını yaşatıyor. Birinci yılım zor, sancılı ama müthiş bir kazanımla bitti.

Öğrencilerle diyalog kurmak nasıl bir duygu?

Uzun yıllar öğretmenlik ve yayıncılık geçmişim olmasına rağmen onlara bir şey olacak diye içim titrer. Sevmeden yapamazsınız zaten bu işi. Onlar servise biner akşam üstü. Hatta okul dağılmadan ağaçların arasına otururum görmesinler beni diye, çevreden rahatsız eden olur mu, birileriyle sataşırlar mı? Çocuklar ve tabiki haşarılık yapacaklar, oynayacaklar ve çok saflar.  Onların bu zaaflarını fark edip ertesi gün onları uyarıp 'hayatım bak bu sana yakışmadı, şu şekilde davranmak kendini daha iyi hissettirebilir mi? Şeklinde uyarıyorum. Bu onları koruma güdümden kaynaklanıyor çünkü onları çok seviyorum. Her an gözüm üstlerinde. Onlar bu sevgimi hissetmişler çünkü onlar tarafından da çok sevildiğimi fark ediyorum. Bu çok tatlı, tarifi olmayan bir geri dönüşüm.

Sizi diğer kolejlerden ayıran ayrıcalıklarınız nelerdir? 

Sema' Koleji'nin en büyük farkı sevgi ve sevgiden kaynaklanan büyük değer olacak. Bizim tüm gözeneklerimizden öğretim kadromuzda dahil sevgi fışkırıyor. Sema'yı tek kelimeyle özetleyin deseler sevgidir derim çünkü böyle. Öğretmen arkadaşlarıma söylediğimde budur 'arkadaşlar sevmiyorsanız burada durmayın, gidin, ne olur başka sevebileceğiniz bir iş yapın ama Sema'da kalmayın' çünkü sevmeden olmaz. 'hocam çocuk haşarı, şöyle böyle' tabiki olacak. Adı çocuk.. Yaramazlık yapacak, yalan yanlış şeyler yapacak. Biz neden varız? Anme baba neden bu paraları veriyor? Kaldıki biz orta sınıfa hitap eden bir okuluz.  Kıt kanaat geçinerek, kendi ihtiyaçlarından kısarak çocuklarını yazdırıyorlar kolejlere. Bu insanların emanetlerine bir kere daha dikkat, daha fazla dikkat. Çünkü onların en değerli varlıkları çocukları. Çok temizlik yaparak, etinden tırnağından artırıp çocuklarına iyi bir gelecek sağlayabilmek için çalışan anneleri görünce yüreğim yanıyor tabi. Bu yüzden çok hassas olamak zorundayız. Okulumuzda bir kız öğrencimiz tabiri caizse tam bir baş belası denilen türden kabul ediliyordu. Çok fazla sorun yaratan bir tipti. Disipline verilerek okuldan atılamasına karar verilmesi istendi. ikinci dönem sonuna doğru öğrenci  geldi ve disiplin cezasının kaldırılmasını istedi. Emin misin diye sordum.. 'Evet' dedi. O çocukla konuştum ve çocuk bana kalbini açtı çok ağladığını biliyorum. Göz yaşlarımızı birbirimizin içine akıttık. Bu çocuk evde bir şeylerden yoksun kalmış, ihtiyacı olan sevgiyi evde bulamamış. Sınıfta kalmış, onlarca hadiseye karışmış bu evladımızı kazanmamız bizim için müthiş bir kazanımdı. Kısa keseyim bu çocuğumuz taktirname aldı. Aslında o yeni bir hayat aldı. Ben de bir insan kazanmış oldum. Bu duygunun maddi bir kıyası olabilir mi? Öğretmen arkadaşlarımız da insan kazanmanın tadını, keyfini aldı. İyi bir takım olmadan tek başına tüm bunlar başarılamazdı.

Mesela bizim sınıflarımıza cep telefonu girmez. Çocuklarımıza cep telefonunun vediği zararları psikologların verdiği teknik detaylarla ıspatlıyoruz.

Sema Kolejinde öğrencilerimizin hepsi ingilizce öğrenmek zorunda kalacaklar yöntemi çok basit çünkü. Amerika'da otistik öğrenciler için yazılmış ve dünyanın 33 ülkesinde uygulanan bu program tamamen görsel, işitsel öğretime dayalı ve anlaşılabilecek en basit biçimde tasarlanmış. Bu programla çocuklar ingilizceyi çok rahat öğrenebilecekler.

24 kişilik guruplar haline bölünmüş öğrencileirmizi bir öğretmen sürekli takip eder ve Cuma günleri  kimin ne sorunu varsa çözülmeye çalışılır. Öğrencilerimize gelecekte kendilerine ihtiyaç duyan insanlara hizmet edecekleri hatırlatılarak her zaman güler yüzle ve isteyerek, severek hizmet etmek gerektiğinin değeri hissettirilmeye çalışılır.