Türkiye’yi sarsan 17 Aralık büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonuna 19 Aralık’ta dördüncü savcı olarak atanan, 29 Ocak’tan itibaren de soruşturmayı tek başına yürüten Ekrem Aydıner, dosyayla ilgili kararını verdi. 11 ay süren incelemenin ardından dosyayla ilgili takipsizlik kararı veren Terör ve Örgütlü Suçlar Birimi Savcısı Aydıner, kararının gerekçesinde, soruşturmanın yasadışı başlatıldığına vurgu yaptı.  Savcı Aydıner tarafından verilen 60 sayfalık takipsizlik kararı, 2 bölümden oluştu. İlk bölümde, soruşturmayla ilgili usulsüzlüklere yer verilirken, ikinci bölümde isnat edilen suçların oluşmadığı vurgulandı.  

Soruşturmanın devam ettirilmesi, telefon dinleme kararlarının iddia edilen eylemlerle ilgili alınmaması ve bu telefon dinleme kararlarının ne amaçla verildiğinin belli olmadığı değerlendirmesi de dikkat çekiyor. Savcı, usulsüzlükleri örnekleriyle ele alıyor. Takipsizlik kararında, 2 yıl önce verilen bir raporun da sanki yeniymiş gibi sunularak soruşturmanın başlangıcına dayanak yapıldığının altı çiziliyor.

PARALAR VALİLİĞE

Eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan hakkındaki suçlamalar ise ‘Yardım toplama kanununa muhalefet’ olarak değerlendirildi. Bu suçun idari kapsamda olduğu belirtilerek, dosyanın ayrılarak Mülki İdare Amirliği’ne (İstanbul Valiliği’ne) gönderilmesine karar verildi. Aslan’ın evinden çıkan paraların, İstanbul Valiliği’ne gönderilmesine hükmedildi.


25 Aralık’taki yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında da 2 Eylül’de takipsizlik kararı çıkmıştı. Dosyaya sonradan dâhil olan savcılar İsmail Uçar, İrfan Fidan ve Fuzuli Aydoğdu, aralarında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın da olduğu 96 şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar vermişti.
Editör: Haber Merkezi