Simge Özden-DİSK Araştırma Enstitüsü, aralık ayında belirlenecek olan asgari ücret miktarı ile ilgili çalışmalarını tamamladı. Genel Başkan Kani Beko araştırmalar sonucunda asgari ücretin net olarak 2 bin TL olması gerektiğini belirtti. Beko, 'Asgari ücret tespiti öncesinde özellikle sermaye ve hükümet çevrelerinde asgari ücret artışını düşük tutmaya dönük açıklamalar gelmeye başladı. 2016 asgari ücretinde yaşanan yüzde 30'luk artış başta konfederasyonumuzun yürüttüğü kampanya olmak üzere emek hareketinin önemli bir kazanımı oldu. Hükümet ve sermaye çevreleri şimdi bu kazanımı aşındırmak için çeşitli gerekçelerle asgari ücret artışını baskılamak istiyor. Oysa Türkiye'de asgari ücret geçim ücreti olmaktan hala çok uzakta ve ücretler asgari iken eşitsizlikler azami durumdadır' dedi.

'Emeğin milli gelirdeki payı azalıyor'
 
Asgari ücretin enflasyonun üzerinde artmış olmasının, gelir dağılımında ve yaşama koşullarında anlamlı bir etki yaratmadığını belirten Beko, 'Nüfusun en düşük gelir grubunu oluşturan yüzde 20'lik diliminin milli gelirden aldığı pay, uzun süredir yüzde 6 civarında çakılı kaldı' dedi. Beko buna karşı nüfusun en yüksek yüzde 20'lik grubunun milli gelirden aldığı payın yüzde 46 civarında seyrettiğini belirterek, 'Nüfusun en düşük gelire sahip yüzde 20'lik dilimi ile en yüksek gelire sahip yüzde 20'lik dilimi arasında 8 kat fark var. 1999'da yüzde 52,2 olan ücretlerin milli gelir içindeki payı 2000'li yıllarda sistemli biçimde azalarak 2015 yılında yüzde 34 seviyesine geriledi. Bu da Avrupa Birliği ortalaması olan yüzde 55'in hayli gerisinde' dedi.

'İşgücü maliyetleri düşüyor'

2000 yılında 100 olan işgücü maliyetinin 2015 yılında 27 puanlık düşüşle 73'e gerilediğinin altını çizen Beko, 'Oysa aynı dönem içinde AB ülkelerinde işgücü maliyetlerinde sadece üç puanlık düşüş yaşandı. Asgari ücret artışlarının gerçek maliyeti işverenler tarafından üstlenilmiyor. İşverenler, teşvikler ve verimlilik artışı yoluyla, yük olarak ifade ettikleri işgücü maliyetlerinden sürekli olarak tasarruf ediyor. Yani ücret ve verimlilik arasındaki makas açılıyor, uzun çalışma saatleri ve yoğun çalışma koşulları da işgücü maliyetinin düşmesine yol açıyor' dedi.

'Asgari ücretin işverene maliyeti azalıyor'

Sermaye çevrelerinin özellikle 2016'daki yüzde 30'luk asgari ücret artışını bahane ederek, maliyetlerinin çok arttığından dem vurduklarını söyleyen Beko, 'Ancak bu yakınmalar gerçeği yansıtmıyor. Asgari ücretin işverene maliyeti bir yandan Asgari Geçim İndirimi, (AGİ) öte yandan 5 puanlık SGK prim indirimi nedeniyle önemli ölçüde düşüyor. 2016 itibariyle AGİ hariç asgari ücret 1300 TL değil, 1177 TL. İşveren tarafından işçiye ödenen net asgari ücret budur' dedi.

'Asgari ücret, dolar karşısında eriyor'

2008 yılı başında 414 dolar olan asgari ücretin 2016 kasım ayı itibariyle 377 dolara gerilediğini ve döviz kurlarındaki erimenin asgari ücreti aşındırdığını belirten Beko, 'Dövizdeki artış nedeniyle enflasyonun yükselmesi, reel olarak geriletecektir.
Bu gerçekler ışığında 2017 asgari ücreti ile ilgili olarak işçi-memur ayrımı yapmadan tüm çalışanlar için tek asgari ücret olması gerektiğinin altını çiziyoruz. En düşük devlet memuru maaşı temmuz 2015 yılı itibariyle 2 bin 191 TL, temmuz 2016 itibariyle 2 bin 517 TL olarak gerçekleşmiş durumda. Kuşkusuz bu, memur maaşlarının yüksek olduğunu değil, işçilerin asgari ücretinin düşük olduğunu gösteriyor' dedi.
Beko, asgari ücretin AGİ hariç net olarak hesaplanmasını ve vergi dışı bırakılmasını gerektiğinin altını çizerek, '2008'de AGİ'nin dahil edilmesiyle net asgari ücret olduğundan yüksek gösterilmeye başlandı. Oysa AGİ işveren tarafından ödenmiyor ve ücret değil. Net asgari ücret işveren tarafından işçiye ödenen miktardır. AGİ ise devlet tarafından sağlanan bir destektir. Mevcut uygulamada asgari ücret AGİ yoluyla kademeli olarak vergiden muaf tutulmaktadır. Evli ve 5 çocuklu çalışan tümüyle vergiden muaf olabiliyor. Ücretin asgari ücret kadar bölümü tümüyle vergiden muaf tutulmalı' dedi.

'Asgari ücret, 2000 TL net olmalı'

Bir işçinin geçimi için gerekli miktarın aradan geçen bir yıl içinde en az yüzde 10 oranında arttığının kabul edilmesi gerektiğini söyleyen Kani Beko,'Bu durumda 2016 kasım ayında bu miktar 1750 TL civarında olacak. 2017 için ise döviz kurlarındaki sıçrama nedeniyle enflasyonun da artacağını söylemek kehanet olmaz. Dolayısıyla 2016 kasım ayında 1750 TL civarında olan tek bir işçinin asgari yaşam maliyeti 2017'de 2000 TL'yi rahatlıkla bulacaktır. Asgari Ücret Tespit Yönetmeliğinde yer alan esaslar işçinin ve ailesinin insanca yaşamasına yetmemekle birlikte, bu yönetmelikteki ilkelere uyulması durumunda dahi 2017 yılı asgari ücretinin en az 2000 TL net olması gerekir. Zorunlu BES uygulamasının ücretleri aşındıracağı dikkate alındığında 2000 TL net asgari ücret, gerçekten asgari bir taleptir. Asgari ücretin sadece asgari ücretlileri değil tüm çalışanları ilgilendirdiğini, tüm ücretleri belirlediğinin bilinciyle, işçileri 2000 TL net asgari ücret talebine sahip çıkmaya çağırıyoruz' dedi.