CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Başbakan Erdoğan'ın 1 Haziran 2013 tarihinde başörtülü bir kadının Kabataş İskelesi’nde kimliği henüz tespit edilemeyen kişilerce saldırıya uğradığını ifade ettiğini hatırlatarak, şunları söyledi:

"Bu durum Başbakan tarafından da hem düzenlemiş olduğu mitinglerde, hem de katıldığı televizyon programlarında dile getirilmiştir. Biz de bu konuda, konunun tüm boyutlarıyla tam olarak ortaya çıkması için girişimlerde bulunduk. Bugün hem İçişleri Bakanlığı’na bir yazılı soru önergesi verdim hem de Bilgi Edinme Kanunu kapsamında İçişleri Bakanlığı ile İstanbul Valiliği’ne gereken başvurularda bulundum. Şayet böyle bir olay yaşanmışsa, CHP olarak bu olayın sonuna kadar takipçisi olacağımızı ve bu olayın sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı şimdiden belirtmek istiyorum. Biz asla böyle bir ayrımcılığı, böyle bir saldırıyı kabul edemeyiz."

'BASKI REJİMİ ÇÖKMEKTEDİR'

İstanbul Valisi’nin yaralandığını açıkladığı iki polis için de Valilik ve Emniyet Müdürlüğü nezdinde girişimde bulunduklarını da belirten Oran şunları kaydetti:

"Buna karşın, Başbakan bir süredir, Nazi Propaganda Bakanı Goebbels’in propaganda taktiğini aynen uygulamaktadır. Çeşitli vesilelerle mitinglerde ve bazı basın organlarını kullanarak gerçek dışı ifadelerde bulunarak halkı yanıltmaktadır. Örneğin Bezm-i Alem Camii’nin müezzini yalanlamasına rağmen camide içki içildiği iddiasını sürekli tekrarlamakta, bu şekilde halkı kandırmaya, halkı aldatmaya gayret etmektedir. Başbakanın bu hareketleri de toplumda ayrışmaya neden olmaktadır. Bu konuda da herhangi bir yalan veya aldatma varsa, gereken suç duyurusunda mutlaka bulunacağız. Başbakanların görevleri arasında halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek değil, halk arasında barışı ve huzuru sağlamak vardır. Türkiye büyük bir devlettir, milletimiz sabırlı, dirayetli ve metanetlidir. Bugünleri de atlatacağız. Eski siyasetin temsilcisi olan parti devleti anlayışı ve baskı rejimi yavaş yavaş çökmektedir. Halkımız özgürlük ve demokrasi istemektedir ve bu konuda kararlıdır. Kimsenin şüphesi olmasın, bu eski siyaset anlayışı ve baskı rejimi mutlaka çökecek, yerine yeni, güçlü, özgürlükçü ve demokratik bir Türkiye kurulacaktır."


Editör: Haber Merkezi