İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Konak Belediyesi tarafından bu yıl dördüncü kez gerçekleştirilen ve bugün başlayan '4. Basmane ve Çevresi Tarih, Kültür, Sanat ve Arkeoloji Günleri' kapsamında fotoğraf sergisi açan Gazeteci, Yazar, Fotoğrafçı Lütfü Dağtaş ile sergide yer alan fotoğrafları üzerine söyleşi yaptık

*Öncelikle Basmane sizin açınızdan neyi ifade ediyor?
Okuduğum belgesel çalışmalardan da hareketle, çocukluğumdan bu yana sokak sokak dolaştığım Basmane benim açımdan çok güzel biçimde İzmir tarihini ifade ediyor. Bugün yaşı benim gibi 50 ve üzerinde olanlar için Basmane; sokakları, esnafı, bahçeli, bahçesi havuzlu evleri, birbirlerine hep iyi komşu olmuş insanları ile gerçekten İzmir'in pırlantasıdır. Ve yazarlara olduğu gibi biz fotoğrafçılara sonsuz görüntüler sunan güzellikte bir semttir.

*Sergilediğiniz Basmane fotoğraflarına gelince, onlardan da söz edelim mi?
Söz edelim: Pek çok Basmane fotoğrafım arasından zorlanarak on tanesini sergi için seçtim ve yanlarına açıklama amaçlı metinler koydum. Bu sergimde; Basmane'deki yapılarla, Basmaneli insanları da portre olarak izleyenlerle paylaşmayı düşündüm.

*Yapı fotoğraflarınızdan başlayalım...
Emniyet Oteli ya da diğer adıyla Cihan Palas. Bugün çalışmayan ama sapasağlam bu otel binası beni hep kendine çekmiştir. Altındaki kıraathanede sıklıkla soluklanır çay içer, gölgesindeki dinginliği keyif alarak yaşarım. Otelin yıllardır kapalı olan kapısı bir gün benim için açıldı, içine girdim ve meçhul bir Azeri ressamın, zamanında duvarlarla tavanlara yaptığı resimlerin fotoğraflarını çektim. Bu sergi dolayısıyla onlar gün ışığına çıkacak.

Basmane'nin bir diğer varsıllığı, arkeolojik kazının sürdüğü Agora'dır. Agora'nın mermer sütunlarını bir yağmur sonrası gökkuşağı altında çekmiştim, o kare yer alacak. Kadifekale, Antik Tiyatro ve Agora öreni tümüyle ortaya çıktığında İzmir'in çehresi değişecektir.

*Peki, serginizde yer alacak Basmane insanlarına ilişkin olarak da bilgi verir misiniz?

Basmane'de doğmuş, çocukluğuyla gençliklerini Basmane'de yaşamış kültür insanlarımız sergide yer alıyor. Bunlardan birisi; Karşıyaka Bostanlı'da doğup Basmane Alireis Mahallesi'nde büyüyen, yapıtlarında buralarını pek güzel anlatan Yazar Tarık Dursun K.'yı mahallesinde fotoğrafladım. İkimizin de çok keyif aldığımız bir çalışma oldu.

Kışları Almanya'da, yazları Gökçeada'da yaşayan ama doğup büyüdüğü Namazgâh'a sıklıkla gelen Yazar Yüksel Pazarkaya da sergide yer alacak. Basmane ile ilgili bir diğer sanat insanımız ise virtüoz piyanist-Besteci Muhiddin Dürrüoğlu. O da, çocukluğunda, Namazgâh'ta yerleşik anneannesinin yanında yaşadığı için semtle ilgili anılara sahip. Ona da portre olarak yer verdim.

*Bir de palyaço portreniz var...
Evet. Sözünü ettiğiniz palyaço portresini geçen yıl yapılan Basmane Günleri etkinliği çerçevesinde çekmiştim. Toplu olarak Tilkilik'teki Emir Sultan Türbesi'ni gezdiğimiz sıra yol boyu gösteri yapan palyaço sanatçımız, Türbe alanında yer alan haziredeki mezar taşları önünde dururken benim açımdan son derece güzel bir kare oluşturmuştu. Sevdiğim bir fotoğraftır. Tarihçiler, Emir Sultan Türbesi'nin, kentte Türklüğün, Müslümanlığın başlangıç noktası olduğunu söyler, yazarlar. Burada yatanlardan birkaçını hemen sayayım: Halk arasında Emir Sultan olarak adlandırılan, Aydınoğulları Beyliği Komutanlarından Seydi Mükeremeddin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün eşi Latife Hanımın dedesi Uşakizade Sadık Bey ve eşi Makbule Hanım, Aydın Valisi Ahmet Esat Paşa ve diğer önemli şahsiyetler.

*Ayrıca Basmane'ye gönül vermiş Araştırmacı-Yazar Orhan Beşikçi'nin sokaktaki portresi de var.
-Evet, Orhan Beşikçi, İzmir'e sonradan gelip yerleşmiş ama İzmir, özellikle de Basmane araştırmalarıyla öne çıkmış çok değerli bir addır. Yaptığı çalışmalar denli, yerel yönetimleri semt konusunda bilgilendirmesi, yanlışlıklarla eksiklikler konusunda takipçiliği ve uyarmaları benim açımdan son derece önemli ve değerli. Ben, Orhan Beşikçi'nin tam da tanıma uygun bir aydın olduğu ve örnek alınması gerektiği düşüncemi buradan paylaşmak isterim.

*Bir de bir terzi portreniz var.

Evet, Alsancak'tayken 40 yıl önce Kapılar'da bulunan Ayavukla Kilisesi'nin önündeki sokağa taşınarak mesleğini burada sürdüren, 84 yaşındaki Reşat Yoğurtçu ağabeyimiz, çok değerli bir zanaatkârdır, dahası varsıl İzmir anılarıyla doludur, hoş sohbet bir şahsiyettir. Onun portresi. Sergide fotoğrafı olmazsa olmazdı.

*Söyleşi için çok teşekkür ediyoruz.

Ben de teşekkür ediyorum. Basmane Günleri, 25 Ekim'e değin sürecek, sanatseverleri, İzmirseverleri bekliyoruz.