Kübra Topal-'Servisçiler olarak bizler can taşıyoruz. Çiğli'de anaokuluna giden 3 yaşındaki Alperen'in korsan bir serviste yaşamını yitirmesi halen yüreğimizi dağlıyor. Bu acı, tüm Türkiye'de yıllardır anlatılmaya çalışılan korsan servis sorununun ciddiyetini ortaya koydu' diyen TİPA Turizm ve Taşımacılık Limited Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Pala, 'Okullar, kreşler, fabrikalar, AVM'ler derken İzmir'de çok ciddi bir taşımacılık sektörü var. Çok sayıda insan her gün bu servislerle evlerinden işyerlerine gidip geliyor. Servisçiler olarak İzmir'in geleceğini taşıyoruz. Bize emanet olan geleceği de en iyi, en güvenli ve en bilinçli şekilde taşımalıyız. Korsan servisler nedeniyle insanlar da güven sorunu oluştu.  Bu güven sorununu servis caiması olarak aşmak mecburiyetinde olduğumuzun bilincindeyiz' dedi.

'Servis Sektörünün Tipa Turizm ve Taşımacılığı tercih etmesinin tek nedeni; Servis caimasına verdiğimiz güvendir' diyen TİPA Turizm ve Taşımacılık Limited Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Pala, 'Sektörde alışverişler çoğunlukla söze dayalı. Çünkü servis plakalarında öncelikle belediyelerden tahsis belgesi almak gerekir. Bu belge alınmadan alım-satım yapılamaz. Bu belgeyi almak ise 7-10 gün arası sürmekte. Yatırımcı da bu süre içinde parasını bize emanet ediyor. Bunun için de ilk gereken olgu güvendir. Çünkü bu iş için çok ciddi paralar yatırılıyor. O nedenle de güven şart' dedi.


Sektörde ilkleri gerçekleştiren firma


TİPA Turizm olarak yatırımcılara hangi noktalarda destek sağlıyorsunuz?

Firma olarak sadece plaka satışı yapmıyoruz. Sektöre girenleri doğru yönlendiriyoruz. Tahsis belgelerini çıkartıyoruz. Banka kredilerini çıkartmalarına yardımcı oluyoruz. İsteyenlere güvenilir iş imkanları sağlıyoruz. Bunun yanında araç satışı ve kiralama hizmeti de veriyoruz. Zaten plakayı alanlarla ticarette bitmeyen dostluğumuz devam ediyor. Yıllardır görüştüğümüz çok sayıda müşterimiz var. Her konuda yardımcı oluyoruz. Aslında S Plaka piyasasında mali ve hukuki uzman kadromuzla esnafımızı bilgilendiriyoruz. Firmamız 30 senelik geçmişe ve güvene sahip. TİPA turizm olarak sektörde ilk S plaka alım-satımı gerçekleştiren firmayız. Bunun yanında plakalara daha önce banka kredisi verilmiyordu. Bankalara esnafımızın kalitesini ve borcuna sadıklığını anlattık. Uzun süre mücadele verdik. Bu süreç sonrasında şimdi plakalara kredi alımı çok daha rahat oldu. Zaten sektörde ilk banka kredisini de firmamız çıkarttı. Böylece sektörde çok ciddi bir finansal ihtiyaç giderilmiş oldu. Plaka değerinin yüzde ellisine kadarı kredilendirme yapılabiliyor. Birçok bankadan bütün esnafımız çok rahat ihtiyacı olan krediyi alabiliyor. S Plaka çok rahat alınıp, satılıyor. Bu da geçimini servis taşımacılığından temin eden esnafımız için çok ciddi bir teşvik oluyor. Daha çok servis esnafımız bu işe giriyor.

S plaka alım ve satım işlemlerinde nelere dikkat edilmesi gerekiyor?

Geçimini servis taşımacılığıyla temin eden esnafımıza yönelik firmamız ücretsiz danışmanlık hizmeti vermekte. Bu işlemleri yapmadan önce Halide Edip Adıvar Cad. No :152 / A Karabağlar/İzmir adresimize çayımızı içmeye bekliyoruz. Esnafımızın öncelikle güvenilir, işi bilen ve alanında köklü sağlam kuruluşlarla çalışmaları gerekiyor. Alıcının tahsis belgesi çıkmadan, plakanın noter satışını almadan hiçbir firmaya para ödemesinde bulunmasınlar. Bu çok önemli. Özellikle bu noktada ciddi sıkıntılar çıkıyor. Tahsis belgesini alacağım diyerek esnafdan parayı alıyor ve kayıplara karışıyorlar. Bunun önüne geçebilmek için de öncelikle tahsis belgesinin alınması ve noter satışının yapılmış olması önem kazanıyor. Bu noktada esnafımıza çok iş düşüyor. Kesinlikle satışı açıkta bırakmasınlar. Noter resmi satışını almadan kesinlikle ödeme yapmasınlar. Bu konuda bir çok esnafımız mağdur olmuştur.


'İşin ehli kişiler servise çıksın'


Sektörün en önemli sorunu korsan taşımacılık. Korsan taşımacılık hem insan sağlığını tehdit ediyor hem de ciddi bir vergisiz kazanç kapısı! Bu sorunun giderilmesi için neler yapılıyor ya da yapılması gerekiyor?

İşin ehli kişilerin servise çıkmalı. Bazı anaokulu, etüt gibi eğitim kurumları adlarına kayıtlı veya kiraladıkları araçlarla öğrenci taşımacılığı yapıyor. Eğitim kurumlarının kendilerine ait araçlarla bu taşımacılık yapmalarında sakınca yok. Ancak bu kurumlar kendi personelleri ve öğretmenleri dışında başka kurumların da öğrencilerine taşıma hizmeti veriyor. Bu da merdivenaltı ticarete yol açıyor. İşini gerektiği gibi belgesiyle, vergisiyle yapan servisçileri mağdur ediyor. Bıraksınlar her işi ehli olan kişiler yapsın. Ticari amaçla  öğrenci taşıyan servisler, öğrenciyi önemsemez, paramı alayım diye düşünür. Bu tür düşünceye sahip kurumlar tercih edilmemeli. Denetimin olması gerekiyor. Denetim olmadığı için ise korsan taşımacılık da en üst seviyelere çıkmış durumda. Korsan taşımacılığı yapanlar da sektörün dışından değil, servis camiasından insanlar. Büyükşehir Belediyesi, korsan denetimleri arttıracaklarına ve korsan taşımacılığı  bitireceklerine söz vermişlerdi. Bunun için ekipler kuruldu. Ancak ekipler S plakaları denetlediği için korsanlar piyasada cirit atıyor. Amacımız hizmet, bunun için başta odamız olmak üzere bütün kamu kurum ve kuruluşlarıyla iletişim halinde olmak zorundayız. Çünkü bizim işimiz bu. Servisçiler olarak bizler can taşıyoruz. Okullar, kreşler, fabrikalar, AVM'ler derken İzmir'de çok ciddi bir taşımacılık sektörü var. Çok sayıda insan her gün bu servislerle işlerine, evlerine gidip geliyor. Servisçiler olarak İzmir'in geleceğini taşıyoruz. Bize emanet olan geleceği de en iyi, en güvenli ve bilinçli şekilde taşımalıyız. Korsan servisler nedeniyle hem servis esnafı hem de hizmet verilen kişiler çok mağdur olmaktadırlar. Bu nedenle korsan taşımacılık ile mücadelemiz devam edecektir.

Alperen evladımızın kaybı denetimsizlik ve eğitimsizlikten oldu

Korsan servisler nedeniyle geçtiğimiz haftalarda 3 yaşındaki Alperen'i yitirdik. Bu konuda neler söylemek ister siniz?

Servisçiler olarak bizler can taşıyoruz. Çiğli'de anaokuluna giden 3 yaşındaki Alperen'in korsan bir serviste yaşamını yitirmesi halen yüreğimizi dağlıyor. Bu acı, tüm Türkiye'de yıllardır anlatılmaya çalışılan korsan servis sorununun ciddiyetini ortaya koydu. Alperen'in ölüm haberi ilk bize geldi. Haber ajanslarına da biz bildirdik. Zaten 1 gün sonra haberi yapıldı. Bu konuyu öngörerek geçtiğimiz mart ayında İzmir Fuar alanında yaklaşık 1500 servisçi bir araya geldik ve toplantı gerçekleştirdik. İmza kampanyası da başlattık. Korsan servisle ilgili denetim eksikliği çok fazla. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 2/3 maddesinin düzeltilmesi gerekiyor. Denetim birimlerine yardımcı olmak ve kısa sürede netice almak için esnaf odaları birlikleri, ilgili meslek odası, emniyet, belediye ve milli eğitim yetkililerinden oluşan mobil denetim ekiplerinin kurulması ve İzmir'in her bölgesinden gönüllü servisçi arkadaşlarımızın ile birlikte İzmir Korsan Tim kısaca  İZKOTİM ile Korsan İhbar Hattı'nı hayata geçirmek yerinde olacak. Yakalanan korsan servislere yaptırımlar yetersiz. Korsan taşımacılık yapan araç suçüstü yakalansa dahi araç sahibi direksiyon başında olmadığından 60 gün bile trafikten men edilmiyor. Şirket adına şirketin sahibi ya da yetkilisi direksiyona çıkmadığından korsanla mücadalede başarı sağlanamıyor. Yasadaki boşluklardan kreşler, okullar ve fabrikalar çok iyi yararlanıyor. Anaokulu, kreşler ve fabrikalar kendi aracını alıp taşımacılık yapıyor. Bunu yapmak için ise herhangi yasal bir belgeye ihtiyaç duymuyorlar. S Plakalı Araçlar en çok denetime tabi tutulan araçlar. Devlet tarafından denetlendiği gibi çalıştığı kurum tarafından da ayrıca denetlenir. Sürekli denetim geçirir. Çalıştığı firmalar da her gün alkol kontrolü, emniyet kemeri ve hız kontrolüne tabi tutulur. İşleri bilmeyenler tarafından bu iş yapıldığında da Alperen evladımızın yaşamını kaybettiği gibi felaketler başımıza gelmekte. İzmir'de korsan taşımacılıktan dolayı ölümle sonuçlanan çok sayıda kaza olmuştur. Bunların çoğu bilinmiyor bile. Trafik kazası diye geçilen haberler daha detaylı araştırıldığında bu sorun karşınıza çıkıyor. Alperen olayının üstü örtülemedi. Çünkü küçük bir çocuktu ve ihmalden dolayı öldü. Bu ölümde denetimsizlik, kontrolsüzlük ve eğitimsizlik vardır. Emniyet ekipleri ve Büyükşehir Belediyesi tarafından denetimlerin daha da arttırılması gerekmekte.

Korsan servisler konusunda yasal boşluklar da var. Peki sizler bu konuda girişimde bulundunuz mu?

Yasadaki boşluklar nedeniyle bu konuda bir bilgi eksikliği ve bilinçsizlik var. Geçtiğimiz yıl İzmir Valisi'ne ve İzmir'deki bütün emniyet müdürlüklerinin trafik birimlerine ziyaret gerçekleştirdik. Birimlerde görev yapan arkadaşlarla konuştuk. Konuyla ilgili yasadaki boşluktan dolayı bir bilgi eksikliği ve bilinçsizlik olduğunu gördük. Durumu İzmir Valisi'ne ilettik. Sayın Valimiz, 'Otobüsçüler ve Umum Servis Araçları İşletmeciliği Odası Başkanı Hasan Basri Bostancı'nın, resmi dilekçeyle başvurduğu takdirde sizin seçtiğiniz uzman kişiler tarafından trafik polislerine günlük eğitim semineri verebiliriz' dedi. Oda başkanımızın bu konuda duyarlılık göstermesini sabırsızlıkla bekliyoruz. Korsan servislerle mücadele için önce güvenlik kuvvetleriyle işbirliği içerisinde olmamız gerekiyor. Çünkü hangi aracın korsan olduğunu ve hangi izinlere tabi olduğunu bizler biliyoruz. Korsan servislere denetimlerde yetersiz evrak maddesinden 2600 lira ceza kesip, araç bırakılıyor. Ancak kapanması gereken, trafiğe çıkmaması gereken araçlar ve sürücüler var. Bunlar para cezası alıp ertesi gün yine kaldıkları yerden devam ediyorlar.
Ülkede en çok denetime tabi tutulan araçları kullanıyorsunuz ancak bu alanda çok ciddi korsan servisle uğraşıyorsunuz. Bu sürecin değişimi için neler yapılabilir?

Ülkede en çok denetime tabi tutulan araçları kullanıyoruz. Araçlarımız yıllık vizeye giriyor ve belediye tarafından yılda 2 kere denetleniyor. Araçların iş yaptığı kurum ve kuruluşlar tarafından denetleniyor. Ancak yasadaki boşluktan dolayı anaokulu ve kreşler kendi servis araçlarıyla taşıma yapıyor. Burada firma sahibi, maliyetleri kısmak ve daha çok kazanmak adına bilinçsiz şoför ve hostes kullanıyor. Ancak burada amaç daha çok kazanmak değil daha güvenli çalışmak olmalı. Fabrika ve okullarda daha çok kazanmak amacıyla 'Nasıl olsa bizim başımıza gelmez' mantığıyla hareket ediliyor. Denetimciler yola çıksa İzmir'de vizesiz, sigortasız ve güvenli olmayan araçlarla taşıma yapıldığını görecekler. İzmir'de sadece bir gün tam anlamıyla denetim yapılsa en az 1000 araç trafikten men edilir. Sadece bir günde ulaşılacak rakamı görüyor musunuz? Aslında ne kadar riskli bir durumla karşı karşıyayız. Ve bu araçlar rahat bir şekilde can taşıyor. İzmir'de çok büyük olan korsanın nedeni denetimsizlik ve bilinçsizlikten kaynaklanıyor.

Servis araçlarının denetiminde dikkat edilmesi gereken unsurlar nelerdir?

Bunlar aslında çok teknik konular. Fabrikalar kendi personel taşımacılığını kendisi yapabiliyor. Ancak bunun içinde İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden güzergah izin belgesi alması gerekiyor. Bu belgenin alınabilmesi için şoför tanıtım kartı, psikoteknik SRC belgelerinin tam olması ve o güzergahta çalışan şoförün sigortası olması gerekiyor. Aracın ise servis taşımacığılı standartlarına uygun olması gerekiyor. Kreş ve anaokullarında ise aynı şartlar geçerli olmakla birlikte hosteslerin eğitimli olması gerekiyor. Bir de servislerde 50-60 öğrenci taşınıyor. Emniyet kemeri takılmaması ise ciddi bir sorun. Çünkü artık İzmir'de trafik çok ciddi arttı. Emniyet güçleri, aracın sigortası ve vizesinin yanında bir de aracın kuşağına bakıyor. Başka bir şeye bakılmıyor. Bu da ciddi bir sorun. Belgeler tam incelenemediği için denetimsiz araçlar trafikte rahatça seyahat atıyor.

Alışveriş Merkezleri  korsan servisçilik yapıyor dediniz. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

'Alışveriş Merkezleri, okullar ve kreşler, Buca, Çiğli, Kemalpaşa ve Menemen organize sanayi bölgelerindeki firmalar da korsan servisler cirit atıyor. Normalde S plaka olmadan insan taşıyamazsınız. Ancak İzmir'de yeterli denetim yapılmadığı için korsan servis taşımacılığından geçilmiyor. Kanundaki boşluk nedeniyle amme hizmeti adı altında ücretsiz taşımacılık normal plakalı araçlar tarafından yapılıyor. Araçlara baktığınızda da reklam tabelası gibi olduğunu göreceksiniz. Bu araçlar için TÜVTÜRK'e gidiliyor ve vize alınıyor. Sonra bu araçlar reklam panosuna dönüşüyor. Sadece vize almak için araç olması gerektiği hale getiriliyor. Burada ise görev kolluk kuvvetlerine düşüyor. Kreşler, fabrika servisleri için de durum bundan ibaret. Ortada yasa var ama kolluk kuvvetlerinin denetimi ya da caydırıcı cezai işlemi yok. Bunun yanında AVM'lerde ücretsiz adı altında yapılan bir hizmet yok. İşi yapan kişi AVM yönetiminden parasını alıyor. AVM'de daha çok müşteri çekmek adına yol masrafını karşılıyor. Ancak bu işi ücretsiz ve amme hizmeti adı altında yapıyorlar. Yasadaki boşluktan yararlanıyorlar. Kimse babasının hayrına yapmaz. Zaten sorun da bundan kaynaklı.
S plakanın yerine korsan servis taşımacılığının tercih edilme nedenini sorduğum İsmail İpek, şunları söyledi: S plakayı almadan araç alınıyor ve vergisiz kazanç sağlanıyor. S plakasız araçlarla bu ülkede vergi kaçakçılığı yapılıyor. Çünkü S plakalı araç sahipleri her ay düzenli fatura keser. Yılsonunda da vergisini öder. S plakalı araç sahipleri; KDV, 3 ayda bir vergi, yıllık vergi ve bunun gibi çok sayıda vergi ödemesi yapıyor. Korsan araçlarda ise bu vergilerin  hiçbiri yok. Rahat vergi kaçırılıyor ve bu da bir yerde hem işverenin hem de korsan taşımacılık yapanın işine geliyor.
 

Alın terimizi koyuyoruz

'Servis taşımacılığında S plakanın özellikle öğrenci ve personel taşımacılığındaki önemini servisçi arkadaşlarımıza anlattık' diyen TİPA Turizm ve Taşımacılık Limited Şirketi Yönetim Kurulu Üyesi İsmail İpek, velileri bilgilendirmek için yapılması gerekenleri şöyle anlattı: 'Yaklaşık 20 yıldır korsan servisler hakkında hiçbir önlem alınmadı. TİPA Otomotiv olarak kurulduğumuz günden itibaren korsana karşı mücadele veriyoruz. Vermeyi de sürdüreceğiz. İnsanların alın teriyle yaptığı işlerine gerekli saygının gösterilmesini ve çalışanların haklarını alabilmesini istiyoruz. Korsan servisler insanların yaşamları için güven vermiyor. S plaka denilince akla güven gelmeli. Biz bunu savunuyor ve bunun olması için mücadele ediyoruz.'