Uykuda nefesin durması anlamına gelen  ve kalp hastalıklarından beyin kanamasına kadar pek çok tehlikeli hastalığa sebep olan uyku apnesinde uygulanan dil köküne takılan pil, başarılı sonuçlar sağlıyor. Tedavi hakkında bilgi veren Kent Hastanesi Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Alp Demireller, başarı oranının yüzde 85-90 olduğunu söylüyor.

Uykuda nefesin durması anlamına gelen  ve kalp hastalıklarından beyin kanamasına kadar pek çok tehlikeli hastalığa sebep olan uyku apnesinde yeni bir tedavi uygulanıyor. Çoğu zaman horlamayla karıştırılan bu hastalığın tedavisinde dil köküne takılan pil başarılı sonuçlar sağlıyor. Kent Hastanesi Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Alp Demireller bize bu tedavi hakkında bilgi verdi.

*Uyku apnesi nasıl bir hastalıktır?

Uyku sırasında nefesin on saniyeden uzun durmasına 'uyku apnesi' diyoruz. Saatte 5'e kadar olan nefes durmaları normaldir. Bunun üzerindeki apneleri hastalık kabul ediyoruz. Apne sayısı 5-15 arası ise hafif, 15-30 arası orta, 30'dan fazlası ciddi hastalıktır.

*Uyku apnesi görülme sıklığı nedir?

Dünyada diyabet ve astım hastalıklarının görülme sıklığı kadar yani her 100 kişiden 4-7'sinde uyku apnesi  görülüyor ama pek çok insan durumundan habersiz, bununla birlikte yaşıyor. O hastayı tedavi etmezseniz ya kalp krizinden ya da beyin kanamasından öldüğü sanılıyor. Oysa ki asıl sebep uyku apnesi oluyor.

*Uyku apnesinin tehlikesi nedir?

Uyku apnesi olanlarda yüksek tansiyon, kalp damar hastalıkları, aritmiler, kalp yetmezliği miyokard enfarktüsü, beyin kanaması, diyabet, obezite, gün içinde uyku hali gibi patolojiler normal insana göre yüksek oranda görülür. Diğer insanlara nazaran bu kişilerin trafik kazası yapma riski 7 kat fazladır. Apne endeksi 30'un üstünde olanlarda beş yıl içinde ölüm riski yüzde 25'e ulaşır. Bir sürü yan etkisi olan, ani ölümlere yol açan bir hastalıktır.

*Tedavi yöntemleri nelerdir?


Uyku apnesinde üç çeşit tedavi yöntemi mevcut. Çeşitli cerrahiler birinci yöntem. Cihazlı tedavi olarak CPAP denilen maske tedavisi, ikinci yöntemdir. Üçüncü yöntem ise dünyada son iki yıldır uygulanan dil kökü pil tedavisidir.

*Bu yöntemleri biraz açarsak...

Hastalara üç yöntemi de anlatıyoruz. Hasta kendine uygun olanı seçiyor. Ancak 70 yaşındaki bir hastaya ameliyat önermiyoruz, maskeye yönlendiriyoruz. Maske, hastalığı tedavi etmiyor ama diğer ortaya çıkacak komplikasyonları engelliyor. Hastanın maskeyi ömür boyu kullanmak gibi bir zorunluluğu var. Dil kökü pili; maske kullanamayanlarda, apne sayısı 20'den fazla, obez olmayan, dil kökü tıkanmalarının ön planda olduğu hastalarda iyi bir alternatif. Pil tedavisinde başarı oranı yüzde 85-90.

*Pil, bu yöntemlere alternatif mi?

Uyku maskesi, kullanılması zor bir cihazdır. Dünyada yapılan çalışmalarda iki yıl sonunda maske kullanma oranı yüzde 20-40 arasındadır. Bu oran, bizde daha düşük. Hasta uyumunun bu kadar düşük olduğu bir uygulamada dil kökü pili iyi bir alternatiftir. Başarı oranının yüzde 85-90 oranlarında olması pilin cazibesini artırıyor.

*Bu yöntem her uyku apnesi hastasına uygulanabilir mi? Uygun hasta nasıl seçilir?

Maske kullanamayanlarda, apne sayısı 20'den büyük olanlarda, obez olmayanlarda ve dil kökü tıkanmaları ön planda olan hastalarda iyi bir alternatiftir.

*Uyku apnesinin pille kontrol altına alınmasını sağlayan bu tedavi, hastaya nasıl uygulanıyor?


Hasta açısından zor bir cerrahi değil. 1.5 saat süren operasyonda dil siniri uyarıcısı hastanın boynun sağ tarafına, pil de sağ göğsünün üzerinde cilt altına yerleştiriliyor.

*Bu sistem nasıl işliyor?

Sistem şöyle işliyor; pilden gelen sinyaller siniri uyararak dil kökünü çalıştırıyor, dili öne çekip apneyi engelliyor. Bu hastaya kesintisiz solunum, horlamadan, nefesi durmadan sağlıklı uyku sağlıyor. Kalp pili gibi düşünülebilir. Pilin ömrü 20 yıl. Bu sürenin sonunda kolaylıkla değiştirilebilir. Geri dönüşü de olabilen bir yöntem. Sistemi ameliyat sırasında kontrol ediyoruz.
Pilin çalıştırılması ise ameliyattan bir ay sonra. O zaman pil çalıştırılıp ayarları yapılıyor. Hastaya pili çalıştıracak uzaktan kumanda veriyoruz. Hasta kumandaya basıyor, yarım saat uyuma süresinden sonra pil çalışmaya başlıyor. Hasta uyuduktan yarım saat kadar sonra devreye giren nörostimülatör, hastayı uyandırmadan dil kökü kaslarını kasarak gece uykuda nefes durmalarının önüne geçiyor.


Dil kökü pili takılan ilk hastalardan biri

Recep Gür (51) Türkiye'de dil kökü pili takılan ilk hastalardan biri. Gür'e yapılan uyku testinde nefesinin 1 saat içinde 10 saniyenin üzerinde 42 kez durduğu saptandı. Ani ölümlere yol açan 'ileri derecede uyku apnesi' tanısı konulan Recep Gür'e, (51) İzmir Kent Hastanesi'nde KBB Uzmanı Prof. Dr. Alp Demireller başkanlığında Prof. Dr. Mustafa Gerek, Uzm. Dr. Nihan Akça ve hemşire Umut Erekli'den oluşan ekip tarafından gerçekleştirilen operasyonla 'dil kökü pili' takıldı.

Maskeli yaşam yerine pilli yaşamı tercih ettiğini belirten Recep Gür, 'Ben uykusuzluktan, yorgunluktan şikayet ediyordum. Eşim Dilek, uyurken defalarca nefesimin durduğunu, televizyon seyrederken bile uyuduğumda ölü gibi kaldığımı söylüyordu. Biz reflüden şüphelenmiştik, ciddi uyku apnesi çıktı. Maskeyle ömür geçmez, yaşayamazdım. Pil, yeni bir teknoloji ama mantıklı. Üstelik başarı oranı diğer cerrahi yöntemlerin çok üzerinde, yüzde 90'larda. Doktoruma güvendim, dil kökü pili taktırarak maskesiz, horultusuz, apnesiz bir yaşamı tercih ettim' dedi.