Urla son yıllarda turizmin de etkisiyle hızla gelişen bir ilçe. Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar da göreve başlayalı 3 ay olmasına rağmen, ilçesini ileriye taşıyacak projeler üretiyor. Uyar, önceliklerinin Urla'nın doğal ve kültürel yapısının en iyi şekilde değerlendirilp korunması olduğunu belirtiyor.

Urla, İzmir il merkezine 35 kilometre uzaklıkta bir ilçe. Doğusunda Güzelbahçe ve Seferihisar; batısında Çeşme; kuzeybatısında Karaburun; kuzeyinde ve güneyinde Ege Denizi ile sınırlanmıştır. Urla doğal güzellikleri ve tarihi zenginlikleriyle tanınıyor. Urla'ya son yıllarda özellikle İstanbul ve Ankara'dan gelerek yerleşenlerin sayısında artış var. İzmir'e yakınlığı ve otobanla ulaşım imkanı nedeniyle ilçe, İzmirlilerin de her mevsim ziyaret ettiği bir yer konumunda.

Urla'nın doğal ve tarihi güzellikleriyle daha çok yerde tanınması ve Urla'nın kalkınması amacıyla yola çıkan Belediye Başkanı Sibel Uyar birçok projeyi hayata geçiriyor. Urla'ya yakın zamanda gerçekleşecek projeler hakkında sorularımızı yönelttiğimiz Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar önündeki en önemli projenin Urla'nın doğal ve kültürel yapısının en iyi şekilde değerlendirip korunması olduğunu söyledi.

'Köylü millletin efendisidir' sözü rehberimiz

Urla temiz doğası ve burada yaşayan köyleri ve köy kültürü ve yaşatısı ile de ilgi çeken bir yer. Türkiye'de var olan 5 köy tiyatrosundan ikisinin bulunduğu Urla'daki Bademler Köy Tiyatrosu, Balıklıova Köy Tiyatrosu ile Mersin ve Antalya'dan gelen Arslanköy ile Yeşilköy tiyatroları, 1. Ulusal Köy Tiyatroları Şenliği'nde yer alacaklar. 14-17 Temmuz arasında gerçekleştirilecek şenlikler; Bademler, Balıklıova, Yağcılar ve Barbaros köylerinde yapılacak. 4 gün sürecek şenlik boyunca köy tiyatroları, oyunlarını seyircilerle buluşturma imkanı bulacaklar. Tamamen köylülerden oluşturulan tiyatro grupları, şenlik boyunca her akşam köy meydanlarında kurulacak platformlarda sahne alacaklar. Röportajımıza da Urla'da gerçekleştirilecek bu şenliğin üzerinde durarak başladık.

Öncelikle pazartesi günü açılışını yapacağınız köy tiyatrosu şenliği ile amaçladınız ve sonraki çalışmalarınız için planlarınız nelerdir?

81 yıldır var olan Bademler Köy Tiyarosu ile birkaç yıldır bu işi yapan köy tiyatrolarımızı bir araya getirmeye çalıştık. Atatürk'ün 'köylü millletin efendisidir' sözünü kendimize rehber alarak yola çıktık. köylülerimiz de bu çalışmalarımızda özverili bir şekilde çalıştılar, hem günlük işlerini yapıp hem de tiyatroya vakit ayırdılar. Bu vesileyle herkesin hem işlerini yapıp tiyatroda oynayabileceklerini de göstermiş oluyoruz. Bizler köy özelliğimizi kaybetmemek ve değerlerimizi korumak için bu gibi etkinliklerle farkındalığımızı geliştirmek zorundayız. Necati Cumalı gibi tiyatro yazarlarımızın yetiştiği Urla'mız, kültür ve sanatın başkenti olabilecek potansiyele sahip ve biz bu potansiyeli doğru yönde geliştirmek için çalışacağız. Bu projede başarılı olursak gelecek dönemlerde yurtdışından ve Türkiye'nin birçok noktasına gidip oradan da ekipleri de kentimize davet edebiliriz.

Arkeopark tamam Tahafuzhane yolda


Urla'nın doğal ve tarihi güzelliklerinin bir arada bulunduğu bir kent. Bu kadar güzel bir yer olmasına rağmen ne yazık ki Türkiye ve dünyada bir vesileye buralara yolu düşmemiş kişilerce pek bilinmeyebiliyor. Bunun için sadece deniz turizmine yönelik olmayan Urla'nın tarihi değelerini de ön plana çıkartan bu yönde tamamlanan ya da yapılan çalışmalarınız var mıdır, varsa nelerdir?

Urla sadece Doğal, tarih ve sahilleriyle sadece yaz mevsiminde değil 12 ay boyunca ziyaret edilebilecek bir yer. Urla 8 bin yıllık bir tarihe sahip bir kenttir. Bu nedenle sadece deniz turizmi ile değil tarihi ve doğal güzellikleriyle ön plana çıkartılan bir Urla için Türkiye'nin hatta dünyanın birçok noktasından turistin Urla'ya çekecek projeler ürettiyoruz. İlk 10 denizaltı kazısından biri olan Klazomia deniz altı kazıları Ankara Üniversitesi'nin işbirliğiyle gerçekleştiriyoruz. Bu kazılar sonucunda elde edilenleri turizm alanında da yararlanmak amacıyla arkeopark projemiz var. Eylül-Ekim aylarında bu projenin açılışını da gerçekleştireceğiz. Bunun dışında dünyada sadece 3 tane var olan tahafuzhaneden (karantina adası) biri de Urla'da bulunmaktadır. Bu tahafuzhane şu an da çalışır durumda ama biz bunu Urla'nın tarihi ve kültürel bir değerlerimizden biri olarak görüyoruz ve bunu ortaya çıkarmak istiyoruz. Bunun için sağlık bakanlığı ile buranın müze olması amacıyla yazışmalar gerçekleştirdik. Bu bizim değerlerimizden biri bunu ortaya çıkarmak istiyoruz.

Hep köylünün yanındayız

Köylerin mahalle statüsüne geçirilmesi Urlanın köylerini nasıl etkiledi ve nasıl tepkiler aldınız?

Köy muhtarlığıyla mahalle muhtarlığıyla tamamen farklı statüleri köylüler de buna alışmaya çalışıyorlar. Biz de köyün köy olarak kalmasını istiyoruz ve bu doğrultuda girişimlerde de bulunduk. Bundan önce belediye meclis üyelerimizin bu yönde önergeleri oldu. Bu önerge köy ve mahalle adının aynı anda kullanılması ile ilgiliydi 'Bademler Köyü Mahallesi' gibi. Malesef bu önerge hem kaymakamlık hem de valililik tarafından reddedildi. Biz de köy isimlerimizin geri verilmesi için bu yönde mahkemeye dava açtık. Aslında bu değişiklik yaşantımızda hiç bir etkiye sebep olmadı. Mahalle olmamıza rağmen hayatımızı köy hayatı gibi sürdürmeye devam ediyoruz. Bu yönde gerçekleştirilen kırsal kalkınma projelerini de destekliyoruz. Belediye başkanımız Aziz Kocaoğlu'da bu konuda tamamen köylünün yanında. Hem Büyükşehir hem de Urla Belediyesi olarak hep köylünün yanındayız.