Sağlığa, hepimiz gibi ne kadar önem verdiğimi biliyorsunuz.
Bugün, son günlerde sık sık gündeme gelen 'uyku apnesi'nden söz etmek istiyorum.
Uyku apnesi, sadece 'apne' olarak da bilinir.
Uyku sırasındaki solunum duraklamalarından kaynaklanan ve uyku düzeninin bozulmasına sebep olan önemli bir hastalık.
Uyku apnesi uykuda hava akımının en az 20 saniye süreyle normal değerinin % 20'sine ve daha altına düşmesi ile tanımlanabilir.
Uykudaki solunum duraklamaları sonucunda kandaki oksijen miktarı azalır ve karbondioksit miktarı artar.

Çeşitli nedenleri var

Uyku apnesi sinir sistemindeki bir problem nedeniyle uyku apnesi veya solunum yollarındaki bir tıkanıklık nedeniyle uyku apnesi oluşabilir.
Bazen de bu her iki durum birlikte olmaktadır.
Bu hastalığın değerlendirilmesinde sadece solunumun durması apne değil aynı zamanda solunumun azalması hesaba katılıyor.
Yüksek gürültülü horlama, yorgunluk, aşırı sinirlilik, konsantrasyon bozukluğu, sabah baş ağrısı gibi sorunlar uyku apnesinin sonuçları olarak ortaya çıkabilir. Hastalarda, hastalığın seviyesine göre bu sorunların biri, birden fazlası ya da hepsi birden görülebilir.

Her evde var!

Prof. Dr. Erdinç, 'Uku apnesi problemi her evde var. Neden tansiyonunuz yükseliyor, neden kilo alıyorsunuz, neden günlük yaşantınızda veriminiz düşüyor, dinamik olamıyorsunuz sorularının cevabı geceki uyku kalitenizin bozuk olmasından kaynaklanıyor' diyor.

Bayramınız kutlu olsun

14 Mart Tıp Bayramı olarak kutlanıyor.
Dün her yerde olduğu gibi İzmir'de de kutlamalar oldu, bu hafta devam edecek.
İzmir Üniversitesi ev sahipliğinde, Ege, Dokuz Eylül, Şifa ve Katip Çelebi Üniversiteleri Tıp Fakülteleri ile İzmir İl Sağlık Müdürlüğü ve İzmir Tabip Odası birlikteliğinde düzenlenen törenler yapıldı, meslek büyükleri ödüllendirildi.

Uyku hastalıkları ile ilgilenen dernekler ise 2008 yılından bu yana, mart ayının 2. cumasını 'dünyada uyku günü' olarak kutluyor.
Bu yıl da 13 Mart'a denk geldi.
Burada amaç, sağlıklı bir uykunun önemini vurgulamak.
Özellikle uyku apnesi sendromuna dikkat çekmek.
Doç. Dr. Mehmet Sezai Taşbakan, sloganlarını 'sağlıklı uyu, sağlıklı yaşa' olarak nitelendiriyor.

Bugün günlerden pazar...

Yani keyif günü...
Şöyle bir kendinizi dinleyin...
Eğer yazdığım şikayetler varsa ve sağlıklı bir şekilde uyuyamadığınızı düşünüyorsanız, yukarıda saydığım sorunları yaşıyorsanız, yarın 2 öğretim üyesi ve 3 teknisyen ile hizmet vermeye çalışan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Hastanesi'ndeki bu bölüme başvurun.
Bu bölümün açıldığı tarih olan 2006 yılından 1 Mart 2015 tarihine kadar 3100 hasta ile ilgilenildi.
Sorunlarına çözüm arandı.
Yıllık ortalama 400 yeni hasta ile karşılaşıyorlar.
Bunlardan biri de siz olabilirsiniz.
Her cuma, o hafta yatan hastalarla toplantı yapılıyor ve bu toplantıda nöroloji bölümünden ve kulak burun boğaz bölümünden doktorlar da uzmanlara eşlik ediyor.
Yani bu ciddi çalışma, şu anda sadece İzmir'de ve Ege Üniversitesi'nde yapılıyor.

Kilolu erkeklerle, menopozlu kadınlarda

Sizi daha fazla merakta bırakmamak ve hatta aklınızdan geçen 'acaba?' sorusunun yanıtını bulmanızda kolaylık sağlamak için Prof. Dr. Özen Kaçmaz Başoğlu'nun söylediklerini aktarayım:
Uyku sırasında yineleyen üst solunum yolu tıkanmaları ve buna eşlik eden kan oksijen değerinde azalma ile karakterize bir sendromdur. 
Genellikle orta yaşlı ve kilolu erkeklerin hastalığıdır.
Kadınlarda menopoz döneminden sonra görülebilir.
Bu hastalığın görülme sıklığı erkeklerde yüzde 4, kadınlarda yüzde 2'dir. Obezite, cinsiyet, menopoz, ırk, ailesel yatkınlık, uyku pozisyonu, sigara, alkol kullanımı ve boyun çevresi uyku apne sendromunun risk faktörleri arasındadır. Bu hastalığa yakalanan hastaların hemen hemen hepsinde horlama yakınması, nefes kesilmesi, nefes azalması, gündüz aşırı uykulu hal gibi sorunlar vardır.
Uyku apne sendromu için üç tedavi yöntemi var.
Bunlar; pozisyon tedavisi, ağız içi araç tedavisi ve CPAP cihazı kullanımıdır. Ayrıca CPAP cihazı kullanımı, uyku apne sendromunun bilinen en etkili tedavi yöntemidir.

Bornova'da kadın sağlığı

Konu sağlıktan açıldı, 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle, yine sağlıkla devam edelim.
Ege Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı desteğiyle Bornova Belediyesi'nde gerçekleştirilen 13. Halk Sağlık Kongresi'nde 'Kadın Sağlığının Önemli Konuları'  başlıklı panel düzenlendi.
Panele Prof. Dr. M. Rasih Yılmaz başkanlık yaptı. 
Yrd. Doç. Dr. Zeynep Daşıkan, 'Kadınlarda Akıntı ve Temizlik Alışkanlıkları' hakkında önemli bilgiler verdi.
Genital siğiller, mantar enfeksiyonları, serviks kanseri gibi önemli konulara değinen Dr. Daşıkan, Pap Smear testinin bu tür hastalıkların teşhisinde önemli olduğunu ancak Türkiye'de testi yaptırma oranının çok düşük olduğunu söyledi.

Temizlik çok önemli

Dr. Daşıkan, genital bölge temizliğinin kadın sağlığı konusunda çok önemli olduğunun altını çizerek, Türkiye'de kadınların genital hijyen uygulamalarına yönelik bilgi eksikliği ve yanlış uygulamaları olduğunu belirterek bunu gidermek amaçlı çalışmalar yapıldığını söyledi.
Kadınları jinekolojik muayene konusunda uyaran Dr. Daşıkan, her kadının hiçbir sorunu olmasa dahi yıllık muayenesini yaptırması gerektiğini söyledi.

Erken tanının önemi

'Meme hastalıkları nasıl tanınır? Tedavi edilir?' başlığı altında konuşmalarını yapan Prof. Dr. M. Rasih Yılmaz ve Prof. Dr. Ayşenur Oktay, meme kanserinde erken tanının önemine vurgu yaptı.
Erken tanıda kendi kendine muayene konusunda önemli bilgiler veren Dr. Yılmaz; 'Önemli olan tanı koymak değil, farklılığı hissetmektir. Memede sert kitle, yön değişikliği, kızarıklık, portakal kabuğu görünümü gibi farklılıklar olduğunda mutlaka doktora gidilmelidir' dedi.
Ayrıca ailesel risk faktörlerine de değinen Dr.Yılmaz, birinci derecede akrabalarda görülen meme kanserinin risk faktörünü 3-4 kat arttırdığını söyledi.

40 yaş üstü kadınlar

Tarama yöntemleri hakkında bilgi veren Dr. Oktay ise 20-39 yaş arası kadınların 3 yılda bir klinik muayene, 40 yaş ve üzeri kadınların ise her yıl klinik muayene ile yılda bir mamografi çektirmesi gerektiğini belirtti. 'Bir film bir hayat kurtarır' sloganıyla konuşmalarını sonlandıran Dr. Yılmaz ve Dr. Oktay ardından katılımcıların sorularını cevapladı.

***
MENEKŞE

Örnek bir proje


Toyota Plaza Borovalı, Ege Orman Vakfı işbirliği ile otomotiv sektöründe örnek bir projeye imza atıyor.
Plaza Borovalı, satılan her Toyota modelinin bir yıllık karbon ayak izini Ege Orman Vakfı'na fidan bağışlayarak siliyor ve Çeşme-Ildırı-Kadıovacık mevkiinde bir orman oluşturuyor. 
Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. Pazarlama Grup Müdürü Ziya Burnaz, Ege Orman Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Cem Bakioğlu ve Toyota Plaza Borovalı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Selçuk Borovalı'nın katılımı ile 'Toyota Plaza Borovalı Karbon Nötralizasyon Projesi'nin anlatılacağı ve proje ile ilgili protokol 17 Mart 2015 Salı günü saat 11.00'de imzalanacak.

***

Kılçık

*-Şimdi benim son diye bitirdiğime, kim bilir kimler ilk diye başlayacak.
*- Aşk; topuğundan etine kadar işlemiş bir nasır gibidir. Ya canın acıya acıya adım atacaksın ya da canını acıta acıta söküp atacaksın.