Altay kulübü ve Altay ailesi tarihinin en sıkıntılı günlerini yaşarken, kendisine karşılıksız hizmet ve emek vermiş Sayın Şeref Kıncıoğlu'nun ani vefat haberi ile yeni bir yas daha yaşamak durumunda kaldı. Pazartesi günü yapılan cenaze törenine Altay'a en üst seviyede hizmet etmiş 5 başkan ile birlikte çok sayıda Altay sevdalısı, Altay ailesine mensup kişi katıldı.
Aile kavramı sözlükte evlilik, kan ya da evlat edinme bağlarıyla birbirine bağlı, tek bir hane halkı oluşturan, karı-koca, ana-baba, çocuklar ve kardeşler olarak her biri kendi toplumsal konumu içinde birbirlerini karşılıklı etkileyen, ortak bir kültür yaratan, paylaşan ve sürdüren bireyler grubu olarak tanımlanmıştır. Kan bağı olmasa da ortak bir kültür yaratıp paylaşan Altay kulübü sevdalıları da Altay'ı bir aile haline getirmektedir.

Ailenin kendi üyelerine dönük birçok önemli işlevi vardır. Bunların belki de en önemlisi birlikte yaşamanın doğurduğu sıcaklık, sevgi ve dostlukla sağlanan duygusal ve ruhsal güven duygusudur. İnsan uygun aile ortamında olanakları, mutluluğu, acıyı paylaşmayı ve özveriyi öğrenir. İyi yönlendirilirse, iş bölümü konusunda olumlu deneyimler elde eder. Bu birliktelikleri meydana getirenler, kendilerini daha güvenli hissederler ve iş bölümü için özveriye daha açık olurlar.

Erich Fromm, 'Sevme Sanatı' adlı eserinde bireyin kendi potansiyelini ve kişiliğini geliştirmediği sürece sevgide başarısızlığa uğrayacağını söyler. Sevgi kendi içimizden gelen ve dışarıya doğru yayılan bir durumdur. Sevgi enerjidir, karşılıksızdır ve yayılgandır. Sevginin belli bir nesneye ihtiyacı yoktur.

***

Altay ailesi son yıllarda birbirine sevgi ve güvenini yitirmeye, özveriyi hep başkasında aramaya başlamıştır. Birçok ortak duygu ve yaşantı bireyleri adeta bir ailenin parçası haline getirse de iş bölümü konusunda bencilce davranıp, katkı sağlayabileceklerin önleri kesilmiştir. Çevremizde birçok Altaylı'nın küstürülüp kulüpten ve Altay ailesinden uzaklaştırıldığına birçoğumuz üzülerek şahidiz. Bu durum her yıl yeni küskünler yaratılarak ailenin eriyerek yok olmasına yol açıyor. Maalesef Erich Fromm'un altını çizdiği gibi, kulüp üzerinde güç sahibi olanlar kendi potansiyellerini ve kişiliklerini geliştiremedikleri için herkesin şüphe etmediği Altay sevgisinde başarısızlık ve kulüp olarak yok olma kaderi kaçınılmaz hale geliyor.

***

Artık karşılıksız olan sevgimizi yayma ve paylaşarak büyütme zamanıdır. Kişilere indirgemeden herkesin sevdasına sahip çıkması bu ailenin her bir ferdinin vazifesi olmalıdır. Aileden birinin kaybında birçok küskünün bir arada olması, aynı acıyı paylaşabilmesi olgunluktur. Ama sevme konusunda cimri ve tutarsız tutumlar sürer ve kendi potansiyellerini bilmeyen ve geliştiremeyen insanlar diğerlerini küstürüp uzaklaştırmaya devam ederse çok yakın zaman içinde bu kan bağı olmayan aileyi oluşturan Altay Kulübü'nün yok olma sürecinde bu insanlar son kez bir araya gelecekler.

Bu vesileyle Merhum Şeref Kıncıoğlu'na Allah'tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve Altay camiasına başsağlığı diliyorum.