Anayasanın 127'inci maddesine dayanarak ülkemizde büyükşehir yönetimleriyle ilgili ilk temel düzenleme 1984 yılında kanun hükmünde kararname olarak çıkarıldı. Aynı yıl çıkarılan 3030 sayılı Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirerek Kabulü Hakkında Kanunla Ankara, İstanbul ve İzmir illerinde büyükşehir belediyesi kuruldu.
Daha sonra 1986 yılından 2000 yılına kadar sırayla Adana, Bursa, Gaziantep, Konya, Kayseri, Antalya, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, İzmit, Mersin, Samsun ve Sakarya illerinde büyükşehir belediyeleri kuruldu.
2004 yılında 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu çıkarılarak İstanbul ve Kocaeli illerinde büyükşehir belediye sınırları il sınırı olarak kabul edildi.

* * *

Bugün ise bu yeni tasarıyla;
- İstanbul ve Kocaeli dışında var olan Adana, Ankara, Bursa, Gaziantep, Konya, Kayseri, Antalya, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, İzmit, Mersin, Samsun, Sakarya büyükşehir belediyelerinin sınırları ile,
- Yeni kurulacak Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa, Van gibi toplam 27 büyükşehir belediyesinin sınırı da il mülki sınırları haline getirilecek.
- Her büyükşehir belediyesinin il sınırları içinde kalan belde belediyeleri ve orman köylerinin tüzel kişilikleri kaldırılacak.
- Büyükşehir'e dönüştürülecek illerde en az bir ilçe kurulacak.
- Büyükşehir olmayan 52 ilde, nüfusu 2000'in altındaki belde belediyelerinin tüzel kişiliğine son verilecek.
- Hazırlanan tasarının getirdiği düzenle 56 milyon vatandaşımız büyükşehir belediye il mülki sınırları içinde yer alacak.
- Ayrıca 29 il özel idaresinin, 1591 belde belediyesinin ve 16.082 köyün tüzel kişiliği sona erdirilecek.
- Büyükşehir sınırlarındaki beldeler ve köyler mahalle olarak ilçe belediyelerine katılacak.
- Diğer illerde tüzel kişiliği sona erdirilen belde belediyeleri ise köye dönüştürülecek.

* * *

Değerli okurlarım, ileri demokrasi (!) doğrultusunda çıkarılan bu yasa ile
- 29 ilin İl Özel İdareleri ve İl Genel Meclisleri kaldırılıyor. (Buralarda seçilerek halk adına görev yapan İl Genel Meclis Üyeleri'nin yetkilerinin ellerinden alınması ve bu yetkilerin valiye bağlı olarak kamu tüzel kişiliğini haiz, özel bütçeli Yatırım İzleme ve Koordinasyon Merkezi'ne yani atanmışlara devredilmesi ile bu kurumlar AKP hükümetine bağlı hale getirilecek. Özellikle malvarlıkları konusunda, yatırım konusunda...)
- 52 ilde ise İl Özel İdareleri ve İl Genel Meclisleri devam ediyor. (Bu 52 ilin İl Özel İdaresi'nin bütçeden aldığı 1.15 oranındaki pay da 0.5 oranına düşürülüyor. Peki, bu azaltılan oranlarla 52 ilde İl Genel Meclis Üyeleri halk adına nasıl görev yapacak?)
- Böylelikle Türkiye'nin 29 ilinde ayrı, diğer 52 ilinde ise ayrı AKP hükümetine bağımlı birer yerel yönetim modeli anlayışı oluşturulacak.
- Bütün dünyada demokrasinin beşiği olarak bilinen yerel yönetim anlayışı AKP zihniyeti doğrultusunda yeni bir yönetim anlayışına doğru gidiyor. Örneğin Fransa'da 36 bin belediye varken, bizde 2 bin 500 belediye var. Şimdi bu yasa ile belediye sayısı 500'e inecek... İşte ileri demokrasi anlayışı...
- Ve yasayla 56 milyon yurttaşımız bütünşehirli olacak!... Peki 56 milyon yurttaşımız bütünşehirli olsa ne olacak? Yaşamlarında bir değişiklik mi olacak?...
Değerli okurlarım, milli iradeye, yerel yöneticilere, 148 yıllık geçmişi olan özel idarelerde şu anda görev yapan seçilmiş meclis üyelerine, üniversitelere, meslek odalarına, uzmanlara, siyasilere danışılmadan; onların görüş ve düşünceleri alınmadan bu yasaların çıkarılması sizce ne amaç taşımaktadır?
Tehlikenin farkında mıyız?...

* * *

Bu yasa tasarısına ilk tepki de İzmir'den geldi.
İzmir İl Genel Meclis Başkanı Serdar Değirmenci, CHP'li İl Genel Meclis Üyeleri ve muhtarlarla yaptığı basın açıklamasıyla AKP'nin yaptığı bu tasarının yanlışlıklarını ve tehlikeli gidişi dile getirerek başta tüm illerdeki İl Genel Meclis Üyeleri olmak üzere, yerel yöneticileri ve kamuoyunu uyarmıştır.
Bu uyarıları dikkatle incelemekte yarar var.