Covid-19 aşısının güvenliği konusundaki tartışmalar, AstraZeneca şirketinin aşılarının nadir görülen yan etkileri olabileceğini kabul etmesiyle yeniden alevlendi. Bu itiraf, aşıya bağlı ölüm ve ağır yaralanmalar nedeniyle açılan bir davada mahkemeye sunulan yasal belgelerde yer aldı.
Davacılar Kim?
İngiltere'de yaşanan bu olayda, aşı olduktan sonra kan pıhtılaşması ve beyin kanaması yaşayarak kalıcı beyin hasarı oluşan iki çocuk babası Jamie Scott ön plana çıkıyor. Scott ailesi, AstraZeneca'nın aşılarının bu yan etkilere yol açtığını savunuyor ve şirketi tazminat davası ile karşı karşıya getiriyor.
AstraZeneca Ne Diyor?
AstraZeneca ise, aşılarının güvenli olduğunu ve klinik deneyler ile gerçek dünya verilerinin bunu kanıtladığını ifade ediyor. Şirket, düzenleyici kurumların da aşılamanın faydalarının risklerden daha ağır bastığını vurguladığını belirtiyor. Ancak, Şubat ayında Yüksek Mahkeme'ye sundukları belgede "çok nadir durumlarda" aşılarının kan pıhtılaşması ve düşük trombosit sayısına neden olan TTS rahatsızlığına yol açabileceğini kabul ediyor. Bu itiraf, şirketin daha önceki iddialarıyla çelişiyor ve tazminat davalarının seyrini değiştirebilir.
Tazminat Talepleri ve Devam Eden Sorular
Scott ailesi dahil olmak üzere toplam 51 kişi, AstraZeneca'ya karşı dava açarak şirketten toplamda 100 milyon sterlin tazminat talep ediyor. Bu durum, aşıların yan etkilerinden dolayı mağdur olanların sayısının yüksek olabileceği ihtimalini gündeme getiriyor. Aynı zamanda, AstraZeneca'nın bu gecikmeli itirafı ve hukuki süreç, kamuoyunda aşı güvenliği konusunda soru işaretleri yaratıyor.
Gelecek Ne Gösteriyor?
Mahkemenin bu davada nasıl bir karar vereceği henüz belli değil. Ancak AstraZeneca'nın itirafı, Covid-19 aşılarının güvenliğiyle ilgili tartışmaları yeniden alevlendirebilir. Bu dava, aşıların yan etkileri ve yasal sorumluluklar konusunda önemli bir emsal teşkil edebilir. Aynı zamanda, yetkililerin ve ilaç firmalarının aşı yan etkileri konusunda daha şeffaf olması gerektiğine dair de bir vurgu yapılabilir.
