Cüce gezegenler, bir gezegenden beklenen tüm özellikleri taşımayacak kadar küçük, ancak daha küçük gökcismi olarak tanımlamak için de çok büyük olan Güneş Sistemi cisimleridir.

Pek çoğunuzun da bilebileceği gibi, Plüton'un Güneş Sistemi'mizdeki gezegenlerden biri olarak statüsünü kaybetmesi oldukça konuşuldu. Plüton, keşfinden beri dokuzuncu gezegen olarak biliniyorken, 2006 yılından beri büyük gezegen olarak ele alınmıyor ve ona "cüce gezegen" diyoruz.

Gökbilimciler, Güneş Sistemi'nde ve Kuiper Kuşağı'nda 200 kadar cüce gezegen olabileceğini düşünüyorlar. Yine de gezegenler ve cüce gezegenler arasındaki farklar çok açık biçimde tanımlanmış değil.


Güneş Sistemi'nin cüce gezegenleri


Uluslararası Astronomi Birliği (IAU) bir gezegeni, Güneş etrafında yörüngede dolanırken, yuvarlak biçime sahip olabilmek için yeterli çekime sahip olan ve yörüngesindeki daha küçük nesneleri temizlemiş olan bir cisim olarak tanımlamaktadır. Bu son kriter, gezegenlerin ve cüce gezegenlerin ayrıldığı noktadır. Bir gezegenin çekimi, yörüngesini kesen küçük cisimleri çeker veya iter. Bir cüce gezegenin çekimi ise bunun gerçekleşmesi için yeterli değildir.

2014 yılı itibarı ile IAU, adı belli olan beş cüce gezegeni tanımaktadır: Ceres, Pluto, Eris, Haumea ve Makemake. Sedna ve Quaoar da dahil olmak üzere muhtemelen cüce gezegen olan diğer Güneş Sistemi cisimleri Pluto'nun yörüngesinin de ötesinde bulunmaktadırlar. Bunlardan biri olan 2012 VP113, Güneş Sistemi'mizin bilinen sınırlarına yakın en uzak yörüngeye sahip cüce gezegen olabilir. NASA'ya göre bilim insanları, keşfedilmeyi bekleyen yüz kadar cüce gezegen olabileceğini düşünmektedir.

Bununla birlikte, cüce gezegenlerin, özellikle Plüton'un durumu hakkındaki tartışmalar halen sürüp gitmektedir. Öncelikli kaygı, bir gezegenin yakın çevresini temizlemiş olması gerekliliğidir.

2014 yılının sonlarında, Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi "Gezegen nedir?" başlıklı internet toplantısı düzenlemiş ve Plüton'un sınıflandırmasını tartışmak amacıyla konuyla ilgili üç uzman çağırmıştır. Sonuç olarak bu toplantıda izleyiciler arasında yapılan oylamada Plüton'un gezegen unvanını koruduğu biçiminde sonuç alınmıştır.

Cüce gezegen, gezegenden ayrı bir şey midir, yoksa farklı bir sınıflandırma mıdır? Bu soru yakın gelecekte de çözüme kavuşturulamayabilir.


Ceres


Ceres, şimdiki cüce gezegen sınıflandırmasının en eski ve en küçüğüdür. Ceres 1801 yılında Sicilyalı gökbilimci Giuseppe Piazzi tarafından, Mars ve Jüpiter arasındaki boşluğun eksik bir gezegen içerdiği ile ilgili bir belirlemeyle keşfedildi. Çapı yalnızca 950 kilometredir ve kütlesi de Dünya'nın yalnızca % 0,015'i kadardır.

Aslında Ceres o kadar küçüktür ki, hem cüce gezegen hem de bir asteroit olarak sınıflandırılmıştır ve genellikle bilimsel literatürde Güneş Sistemi'ndeki en büyük asteroitlerden biri olarak adlandırılmaktadır. Her ne kadar asteroit kuşağının kütlesinin yaklaşık dörtte birini oluştursa da, Plüton'dan 14 kat daha az kütleye sahiptir.

Asteroit komşularından farklı olarak Ceres'in neredeyse yuvarlak bir gövdesi vardır. Kaya yapılı bu cüce gezegen kabuğunun altında su buzu barındırıyor olabilir. 2014 yılında, Avrupa Uzay Ajansı'nın Herschel Uzay Gözlemevi, Ceres'teki iki farklı bölgede püsküren su buharı belirlemiştir.

NASA'nın insansız Dawn uzay aracı, bu cüce gezegenin yakınlarında bulunmaktadır ve oldukça önemli ve yeni bilgileri yeryüzüne ulaştırmaktadır.


Plüton


Plüton, cüce gezegenlerin en ünlüsüdür. 1930 yılında keşfedildiğinden beri Güneş'ten uzaklık sırasına göre dokuzuncu gezegen olarak sınıflandırılmıştı. Ancak Plüton'un yörüngesi o kadar düzensizdi ki zaman zaman Güneş'e uzaklıkta sekizinci sıradaki Neptün'ten daha yakınlaşmaktaydı. 2006 yılında, Plüton'dan daha büyük diğer kaya yapılı cisimlerin keşfedilmesiyle, IAU Plüton'u cüce gezegen olarak sınıflandırmaya karar verdi.

Dünya kütlesinin % 0,2'si ve Ay kütlesinin yalnızca % 10'u kadar olan küçük boyutuna karşın yerçekimi, kendi beş uydusunu yakalamak için yeterlidir.

2015 yazında Pluto ve onun en büyük uydusu Charon yakınlarına ulaşan NASA'nın Yeni Ufuklar uzay aracı, bu cüce gezegenle ilgili oldukça yeni bilgiler elde edilmesini sağlamıştır.
İlk keşfedildiğinde Eris, Plüton'unkinden % 27 daha büyük kütlesi ve yaklaşık 2,300 ila 2,400 km çapıyla cüce gezegenlerin en büyüğü olarak düşünülmüştür. IAU'nun gezegenin tanımını yeniden gözden geçirmesini gerektiren, Eris'in keşfi olmuştur.

Eris'in yörüngesi çok düzensizdir ve Plüton'un yörüngesinden geçmekte ve Neptün'ün yörüngesini neredeyse kesmektedir. Yine de bu yörünge Plüton'un yörüngesinden üç kat daha büyüktür. Eris'in Güneş'in etrafında dönmesi 557 yıl alır. Enöte denilen Güneş'ten en uzak noktasında, Eris ve onun uydusu Kuiper kuşağının çok ötesine ulaşmaktadır.


Haumea ve Makemake


Haumea ve Makemake, Güneş Sistemi'nde en son adlandırılan cüce gezegenlerdir.

Haumea, elipsoid biçimindedir ve yalnızca cüce gezegen statüsü için hidrostatik denge kriterlerini karşılamaktadır. Bu cüce gezegenin uzun biçimi, Plüton'un yaklaşık üçte biri olan kütlesinin azlığından değil, hızlı dönmesinden kaynaklanmaktadır. Puro şeklindeki bu cüce gezegen, dört saatte bir ekseninde döner ve muhtemelen bir çarpışma sonucu bu durumdadır. Ayrıca kristal buz tabakası üzerinde kırmızı bir nokta barındırmaktadır. Son olarak, Haumea, Kuiper kuşağında Plüton dışında birden fazla uydusu olduğu bilinen tek cisimdir.

Makemake, bilinen cüce gezegenler arasında uydusu olmayan tek cüce gezegen olarak benzersizdir. Bu eksiklik cüce gezegenin kütlesinin ölçülmesini zorlaştırmaktadır. Ancak çapının Plüton'un çapının üçte ikisi kadar olduğu bilinmektedir. Makemake, gezegen tanımının yeniden gözden geçirilmesinin bir diğer nedeni olduğundan, gökbilimde önemlidir. Plüton'un gezegen unvanı elinden alınmasaydı, Plüton'la kıyaslanabilir kütlesi ve çapı ile gezegen statüsü verilebilirdi.



'Plütonidler' olarak cüce gezegenler

Pluto, Eris, Haumea ve Makemake, asteroit yapısındaki cüce gezegen Ceres'in aksine "plütonidler" olarak bilinirler. Plütonid, Neptün'ün ötesindeki bir yörüngeye sahip bir cüce gezegendir. Plütonidlere küçük boyutları ve düşük yüzey sıcaklıkları nedeniyle kimi zaman "buz cücesi" de denmektedir.

Güneş Sistemi'nin dış gezegenleri plütonidlerle etkileşim belirtileri gösterirler. Neptün'ün en büyük uydusu olan Triton, muhtemelen yakalanmış bir plütonittir ve Uranüs'ün sıradışı eksen eğikliğinin nedeni bir plütonid ile çarpışmasından kaynaklanıyor olabilir. Güneş Sistemi'nde, cüce gezegenlere benzer biçimde, henüz resmi statüye kavuşmamış yüzlerce plütonid nesne bulunmaktadır.

Kaynak: http://www.space.com/