Katar’ın başkenti Doha'da, Lusail Stadı'nda oynanan Arjantin-Fransa finalinden sonra kupa töreninde sahaya girerek Arjantin Milli Takımı'nın Dünya Kupası sevincine ortak olan Türk restoran işletmecisi Nusret Gökçe'nin bu hareketi FIFA'nın Türk yöneticisi Ersan Gökay'ın işini kaybetmesine neden oldu.

Türk yönetici Gökay o anı şöyle anlatıyor:

“Finalden sonraki kaosta herkes bir şeyler istiyordu ve Salt Bae, Messi ve Arjantin'e karşı büyük bir tutkusu olduğu için oyuncuları tebrik etmek istediğini söyledi. Bazı oyuncular benim restoranımda yemek yediler beni tanıyorlar” dedi. Aslında sorumlu olduğum efsaneler grubunun bir parçası değildi. O anın ne kadar sorunlu olduğunun düşünebiliyor musunuz? İkilemde kaldım. Başkanın konuğuydu ve eğer talebini reddetseydim daha sonra beni ona şikayet edebilirdi. Çünkü Infantino'nun yakın arkadaşıydı. Her zaman birbirlerini övüyor ve ikisi de birbirlerine bir numara olduklarını söylüyorlardı. Ona karşı dikkatli olmam gerekiyordu. Ben de kabul ettim ama ona ‘siz sakın sahaya girmeyin’ dedim. Bu yaptığını yapacağını asla düşünmemiştim"

SÖZLEŞMESİ FESHEDİLDİ

Gökay'ın e-postasından iki gün sonra, 27 Nisan'da, FIFA, FIFA Yükümlülükler Kodeksi’nin 337. maddesini gerekçe göstererek, "kurumu, yönetimini ve bazı FIFA çalışanlarını itibarsızlaştırma çabalarınız kabul edilemez ve affedilemez" diyerek iş sözleşmesini derhal geçerli olmak üzere feshetti.

Son Dakika | Fatih Terim Yunan takımından neden istifa etti? Son Dakika | Fatih Terim Yunan takımından neden istifa etti?

Görevden alınması Ersan Gökay'ı davasından vazgeçirmeyecek. Yazdığı e-postanın omuzlarındaki yükü kaldırdığını ve yasal yollara başvurmayı planladığını söylüyor. Bu, FIFA'nın eski finans direktörü Markus Kattner'in 2016 yılından bu yana ilk kez bir FIFA çalışanının organizasyonu mahkemeye vermesi olacak. Gökay, e-postasının FIFA'nın alt kadrosundaki korku kültürünün sağlıksız olduğu hissiyle tetiklendiğini açıklıyor ve sürdürülemez olduğunu ifade ediyor ve şunları ekliyor. “Birinin konuşması gerekiyor. Ama kimse bunu yapmıyor. Birinin buna 'dur' demesi gerekiyor. Bu bir kırmızı çizgi. Artık kimse kendini güvende hissetmiyor."

Editör: Adnan Karabulut