Dijital pazarlama dünyası sürekli değişiyor ve gelişiyor. Bu röportajda, Prof. Dr. Hilal Özen ile bu heyecan verici alandaki en son trendleri, girişimcilik deneyimlerini ve MateHand projesi gibi yenilikçi girişimleri hakkında konuşuyoruz.

Prof. Dr. Hilal Özen, Hacettepe Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü mezunu ve İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde doktora yaptı. Chicago’da DePaul ve Northwestern üniversitelerinde ziyaretçi öğretim üyesi olarak bulundu. 2020’den bu yana Trakya Üniversitesi Teknopark’ta firması var ve aynı zamanda Trakya Üniversitesi İşletme bölümünde akademisyenliğe devam ediyor.


Ayrıca MateHand sağlık sosyal medya platformu kurucularından biri.
Röportajımızda Prof. Dr. Hilal Özen, dijital pazarlama stratejilerinin evrimini, girişimcilerin dijital pazarda başarılı olabilmeleri için gerekenleri ve MateHand platformunun hastalara nasıl fayda sağladığını paylaşıyor.
Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Denizli doğumluyum, Denizli Fen Lisesi’nin ardından Hacettepe Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’nü 2. olarak bitirdim. Sonrasında Arkas Holding ve Vodafone’da çalıştım. Bu sırada akademisyen olma hayalim vardı, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Pazarlama Anabilim Dalı’nda yüksek lisansa başladım, sonrasında araştırma görevlisi olarak buraya geçiş yaptım. Doktora dönemimde Chicago’da DePaul ve Northwestern üniversitelerinde ziyaretçi öğretim üyesi olarak bulundum. Sonrasında doktorayı bitirip aynı üniversitede Yrd. Doç. olarak çalışmaya devam ettim. 2016’da zorunlu bir ayrılık ile birlikte bilgi birikimimi sektörde kullanma fırsatı doğmuş oldu. Hem kendi e-ticaret markamızla uğraştık hem de farklı markalarla yollarımız kesişti. Şu an Trakya Üniversitesi Teknopark’ta firmamız bulunuyor, aynı zamanda Trakya Üniversitesi İşletme bölümünde akademisyenliğimi de sürdürüyorum. Ayrıca dünyada ilklerden olarak adlandırabileceğim MateHand sağlık sosyal medya platformunun kurucularındanım.


Dijital pazarlama alanında sahip olduğunuz geniş deneyimden yola çıkarak, sektördeki en önemli değişimleri ve trendleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hep söylerim, dijital pazarlama sektörü en dinamik yapıya sahip sektörlerin başında geliyor. Hatta ben sektörü köşeli değil yuvarlak diye bir benzetmeye tabi tutuyorum, yani %100 kesin doğru kabul edilmiş kuralları illaki var ama esneklik payı da oldukça yüksek bir alan dijital pazarlama. Bir de bu dinamiklik sizi kendinizi sürekli güncel tutmaya, sürekli yenilemeye, sürekli yeni trendleri takip etmeye itiyor. Çünkü, bir kalkıyorsunuz hop algoritma değişmiş, yeni bir özellik eklenmiş gibi gibi.
Sosyal ticaret
Burada değişime ayak uydurmak, stratejilerinizi bu yönde kurgulamak, günceli takip etmek yapılması “şart” olan en önemli unsurlar aslında. Sektörel bazda bakacak olursak bu aralar yapay zekanın nasıl bir oyun değiştirici olacağından, sosyal ticaretin inanılmaz boyutlara ulaşacağından, influencerların özellikle de mikro düzeydekilerin öneminden her platformda bahsediliyor. Benim burada en heyecanlandığım, merakla sonuçlarını beklediğim kısımlardan bir tanesi sosyal ticaret aslında. Çünkü, sosyal medya platformlarına ayrılan bütçeler, bütçe dağılımları, kısaca pek çok şey değişikliğe uğrayacak. Mobilin önemi zaten bir kez daha ispatlanmış olacak. Tüm bunlara ek olarak dijital pazarlamada en çok sevdiğimiz şey olan “kişiselleştirme” de tüm yeni araçların da desteği ile çok daha önemli hale gelecek. Hem tüketici kendini daha özel hissedip karar verme sürecinde markaya karşı daha olumlu tepkiler verirken, markalar da çok daha anlamlı hedeflemelerle dönüşümlerini daha da artırma fırsatına kavuşmaya devam edecekler. Üstelik bunları da yapay zeka destekli uygulamalarla daha etkili bir şekilde gerçekleştirebiliyor olacaklar.
Uzman kişiler
Bu bahsettiğim şeylerin hayata geçirilmesi için elbette her bir kanalı, alanında uzmanlaşmış kişilerin yönetmesi çok daha önemli hale gelecek. Bu açıdan SMUP olarak işin uzmanı ile çalışmanın gerekliliğini zaten hep vurguluyoruz.
Akademik ve profesyonel geçmişinizle, dijital pazarlama stratejilerinin evrimindeki en önemli kilometre taşlarından biri olarak gördüğünüz bir projeden bahsedebilir misiniz?
Pek çok sektörden pek çok marka ile çalışma fırsatı yakaladım, birçok projenin içerisinde dijital pazarlama tarafında yer aldım. Her birimizde olduğu gibi, her bir çalışmadan farklı edinimlerim oldu. Ama benim hayatımda en önemli kilometre taşı olarak dile getirebileceğim projemiz MateHand olurdu ki sanırım zaten bu projeyi ayrıca soruyor olacaksınız. MateHand gerçek bir hayat deneyiminden yola çıkılarak gerçekleşen bir proje, çok uzun bir sürecin meyvesi aslında. Uygulamaya geçmiş, kullanıcılara ulaşmış bir projenin ekibinde yer almak, her anına şahit olmak elbette pek çok işten daha kıymetli olmasını sağlıyor.
Dijital pazarlama stratejilerini oluştururken veya değerlendirirken, özellikle dikkat ettiğiniz belirli prensipler veya ilkeler var mı?
Stratejik yol haritası planlaması bir işe başlarken en başta oturup çizilmesi gereken bir süreç. Bu süreçte nasıl adımlar atacağımızı, hangi kanalları – elbette hedef kitle ve de bütçe dahilinde – daha etkin kullanacağımızı belirlemekten yana olan biriyim. Hep söylüyorum, sektör bağımsız, herkesin günün sonunda elde etmeyi istediği şey satış. Ancak, bu hızlıca oluşacak bir sonuç maalesef ki, hele de bu yoğun rekabet ortamı düşünüldüğünde pek mümkün olmuyor. Müşteri tarafına anlatılması gereken durum aslında bu. Olabildiğince gerçekçi bir şekilde tüm süreci onlara göstermeye çalışmak, yapay vaatlerden kaçınmak. Her bir dijital varlığın bu süreçteki önemini anlatabilmek. 
Deneyim önemli
Çünkü, insanlar bir web sitesi yaptırıp, sosyal medya platformlarında hesaplarını oluşturduktan sonra anında satış beklentisine giriyorlar. Burada tüm dijital varlıklarda içeriğin, tasarımın, kullanıcılara hem kolay hem de güzel bir deneyim yaşatmanın önemini karşı tarafa kavratmanız gerekiyor. Tüketiciyle temas ettiğiniz vitrinin düzgün kurgulanması, sonrasında onlarla olan etkileşimlerinizin düzenli ilerlemesi, her bir aşama oldukça önemli. Bu noktada da en çok dikkat ettiğim şey açıklık ve objektiflik. Her şeyi olduğu gibi tüm verileri ile karşınızdaki kişi ile konuşabilmek. 


MateHand projenizden kısaca bahseder misiniz?  
MateHand aslında dikey bir sosyal medya ekosisteminin ilk aşaması. Yani ilk aşama aslında MateHand-Health yani sağlık. Sosyal medya platformu olmasını özellikle vurguluyorum, çünkü anlık, bir moderatör eşliğinde yürüyen sistem değil. Çıkış noktamız da yine hastalıklar özelinde insanların vermiş olduğu davranışsal tepkiler aslında. Dijital verilere bakıldığında globalde de ülkemizde de insanların hastalıkları hakkında arayış eğilimleri bulunuyor, bu konuda bilgi paylaşmayı, okumayı seviyorlar. Ayrıca destek gruplarının kişilerin psikolojisi üzerindeki olumlu etkileri de akademik çalışmalarla ispatlanmış durumda. Biz de çıkış noktamızda destek gruplarını online da gerçekleştirmeyi hayal ederek başladık. Benzer hastalıklara sahip kişiler aynı platformda bir araya gelsinler, birbirleri ile fikir paylaşıp moral versinler diye düşündük. Bu tarz gruplar başka sosyal medya platformlarında da var, ancak her biri kapalı grup ve her bir hastalık için ayrı gruplara katılmalısınız. Ancak, MateHand’de 1000 adet hastalığın odası var. Yani aynı anda ki pek çoğumuzda bu durum var birden fazla hastalığa sahip kişiler için tek adres olmuş olduk.
Denetim mekanizması
Tüm bunların yanında alanında uzman doktorlar, psikologlar, diyetisyenler, eczacılar, hemşireler gibi sağlık profesyonellerimizi de platforma dahil ettik. Uzmanlıklarını herkesin anlaması için de onlara uzman armaları tanımladık. Böylece, bir nevi denetleme mekanizması oluşmuş oldu. Her sosyal medya platformunda olduğu gibi burada da bazı rahatsız edici durumlar yaşanabiliyor elbette. Böyle durumlarda şikayet mekanizmamız mevcut, gelen şikayetler anında değerlendiriliyor, gerekli görülürse ilgili içerik kaldırılıyor, ilgili kişi de platform dışı bırakılabiliyor.
Şu an 20 binin üzerinde kayıtlı kullanıcımız bulunuyor, yatırım turlarımız devam ediyor. Dediğim gibi bu ekosistemin ilk ayağı, dikey sosyal medya platformları olarak farklı alanlarda da büyüme hedefimiz bulunuyor. Amacımız daha büyük kitlelere ulaşmak, ülkemiz dışında da platformumuzun yayılmasını sağlamak. Herkesi bekliyoruz 
Girişimcilik konusunda sahip olduğunuz deneyim ışığında, girişimcilerin dijital pazarda başarılı olabilmeleri için önerileriniz nelerdir?
Gerçekten çok sancısını çektiğimiz ve de en önemli unsur olduğunu düşündüğüm kısım network! Ülkemizde Anadolu’nun bağrından kopan girişimci ruhlu kişiler maalesef bu konuda kendilerine destek olacak bir çevreye sahip değilse fikirleri ile birlikte tabiri caizse harcanıp gidiyorlar. Pek çok yurtiçi ve yurtdışı platformlar var, her gün haberlerini gördüğümüz yatırım alan çok sayıda girişim var. Ancak, fikriniz ne kadar benzersiz ve yararlı bulunursa bulunsun o networke sahip değilseniz işler hep bir yerde tıkanıyor diyebilirim. Öncelikle girişimlerini destekleme ihtimali olacak kişilerin yer aldığı ekosistemlere dahil olup burada kişisel olarak bilinirliklerini artırmaları en büyük tavsiyem olacaktır.