İnsanın başına gelebilecek en can sıkıcı şeylerden biri aklıyla alay edilmesidir. Ne yazık ki, son zamanlarda neredeyse her gün aklımızla aday edilme sürecinin yeni örnekleriyle karşılaştığımızı düşünebiliyoruz.

Buna son örnek, TBMM'de 15 Temmuz Darbe Girişimi'ni araştırmak üzere kurulmuş komisyonun AKP'li başkanının yapmış olduğu açıklamalardır.
Komisyon başkanı, "...Fethullah Gülen'in, 1967 yılında bakıyorsunuz CHP'ye bağışta bulunduğu anlaşılıyor. Sadece bir parti ile ilişkilendirmek için söylemiyorum ama bu örgütün amaçlarına uygun partilerle işbirliği yapmak istediği görülüyor" deyip, basına CHP'ye bağış belgesi olduğunu iddia ettiği bir kağıt göstermiştir.
Komisyon Başkanı'nın açıklamaları iki açıdan eleştirilebilir. Birincisi, CHP'yle ilgili 1967 yılına ait bir bağış belgesini basına gösterirken, bu örgütlenmenin sözgelimi Özal zamanı Anavatan Partisi ile, Çiller zamanı Doğru Yol Partisi ile ya da Erdoğan'ın AKP'si ile bağlantısını gösteren hiç mi belge bulunamadığıdır? Bu aleni ilişkilerin belgesini bulamamış bir komisyonun raporuna ne ölçüde güven duyulabilir?

İkinci eleştiri, CHP'den gelmektedir ve birinciden daha vahim bir noktaya işaret etmektedir. CHP'li vekillerden gelen açıklamalar, belgenin orijinal olmadığı, böyle bir belgenin bulunmadığı ve birilerinin bu belgeyi yakın tarihlerde imal ettiği yönündedir. İnternet üzerinden koleksiyonculardan temin edilen boş bağış makbuzunun doldurularak gerçeğin çarpıtıldığı iddiası önemli bir iddiadır. Bu iddia mutlaka araştırılmalıdır. Meclisin araştırma komisyonunun önüne gelen her kağıt parçasını doğru kabul edip, bunu raporunun dayanağı haline getirmesi durumu yaşanmışsa, bu durum araştırma komisyonunun politik amaçlarla araçlaştırıldığı anlamına gelir.
Bu nedenlerle, 15 Temmuz Darbe Girişimi ile ilgili belki de ilk yapılması gereken şeylerden biri, darbe girişimini araştırmak üzere kurulan araştırma komisyonunun araştırılmasıdır.

Yanlışlardan yola çıkılarak doğru bulunamaz. Politik çıkarlar için gerçeği çarpıtmak değil, doğruyu her türlü önyargıdan arınmış bir şekilde aramak ve kime dokunursa dokunsun o doğrunun arkasında durmak, darbelerle hesaplaşmak için en doğru yöntemdir.