“Kuşak ve Yol Girişimi Çerçevesinde Türkiye ve Çin’i İzmir’de Birbirine Bağlamak: 21. Yüzyılda Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Alanlarda Türkiye-Çin İşbirliği” başlıklı uluslararası konferans Yaşar Üniversitesi Selçuk Yaşar Kampüsü’nde düzenlendi.

Çin Halk Cumhuriyeti’nin, yatırım, ticaret ve taşımacılık alanlarında hayata geçirdiği bir girişim olan Kuşak ve Yol Girişimi’nde kuşak ile tarihi İpek Yolu, yol ile de Çin’in denize uzanması ve deniz ticaret yolları sembolize ediliyor. Uluslararası konferansa ismini veren yeni yol girişimiyle İzmir’in ticari geleceğini yakından etkileyecek yeni yatırım olanakları ele alındı.    

ÇİN İLE DIŞ TİCARET AÇIĞIMIZ HIZLA KAPANIYOR

Açılış konuşmalarının ardından düzenlenen “Tarım Endüstrisi Alanında Türkiye ve Çin İşbirliği” konulu özel oturumda konuşan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan Genel Müdür Yardımcısı Dr. Metin Türker, Türkiye’nin Çin ile dış ticaret açığının hızla kapandığına değindi. Türker, “Türkiye’nin 2007 yılında 104 milyon dolar olan tarımsal ticaret hacmi, 2017 yılı itibari ile 319 milyon dolara yükselmiştir. Çin ile de tarımsal dış ticaret açığımız hızla kapanmaya başladı. 10 yıllık süreçte, içlerinde soya yağı ve türevleri, fındık, buğday unu, patates ve makarnanın da olduğu pek çok ürünün ihracatının başlandığı görülmektedir. Çin’e ihracatı devam etmekte olan ancak istenilen düzeyde olamayan tatlı bisküviler, ayçiçek yağı, makarna, kuru üzüm, ekmekçi mamullerinin ihracat çalışmalarına hız verilmesinin uygun olabileceği düşünülmektedir. Yine, ülkemiz süt tozu üretiminde önemli bir noktada olmakla birlikte ihracat konusunda olması gereken noktadan oldukça geridedir. Dünya süt tozu ithalatında Çin ikinci sırada bulunmakla birlikte önemli bir pazar haline gelmiştir. Süt tozu gereksinimlerini, Yeni Zelanda, Amerika, Avustralya gibi en temel tedarikçilerden sağlayan Çin’in ülkemiz süt tozu için de önemli bir pazar olabileceği düşünülmektedir” dedi.

İZMİR’İ İÇİN YENİ PAZARLAR

Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Selim Yaşar, Tek Kuşak, Tek Yol Projesi sayesinde İzmir ve Türkiye’yi yeni pazarların beklediğini söyledi. Çandarlı Limanı’nın İzmir ekonomisine sağlayacağı katkılar hakkında bilgi veren Yaşar, “Bu proje Çin’den Kazakistan’a kadar ulaşıyor ve Kars’a hatta Mersin’e kadar ulaşıyor. Bu hat  İzmir’e  gelecektir. İzmir’in kuzeyindeki Çandarlı bölgesinde planlanmış büyük bir liman mevcut. Buradan Avrupa limanlarına ve Afrika limanlarına ulaşabilecek bir hat da söz konusu. Bu bizim nakliye maliyetlerimizi hem zaman hem fiyat açısından indirecektir.” diye konuştu.    

ÇİN GİDEREK YEŞİLLENİYOR

INBAR Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zhu Zhaohua da Çin olarak kuraklığa karşı 1995 yılından bu yana hangi önlemlerin alındığını anlattı. Zhaohua, “Tek Kuşak Tek Yol Projesine katılan tüm ülkelerin yeşillenmeye ihtiyacı var. 2009- 2014’e kadar 19 milyon hektar araziyi yeşillendirdik. 2020’ye kadar da 18 milyon hektar araziyi düzeltmeyi hedefledik. Dünyada kuraklığa karşı önlemler azalırken Çin’de bu önlemler artıyor” bilgisini verdi.  

NELER DEDİLER

Uluslararası konferansa katılan katılımcılar neler dedi:

İZMİR ÖNCELİKLİ YERİNİ ALMALI

Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer:

“Her iki ülke uluslararası alanda barış ve istikrar, ekonomik kalkınma ve refahın yaygınlaştırılması gibi amaçları birlikte paylaşmaktadırlar. Türkiye ve Çin’den farklı uzmanları bir araya getirerek uzun vadede ortaklıklar kurulması için öncü adım atmayı istedik. İzmir bu süreçte öncelikli yerini almalıdır. Tarihi İpek Yolu’nun güncelleştirilip geliştirilmesi sürecinde Türkiye Cumhuriyeti ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin ortak hareket ederek İzmir’in öncelikli yatırım kentine dönüştürülmesi, bu çerçevede başta tarım, enerji, taşımacılık ve turizm alanları olmak üzere ekonomik işbirliğinin hayata geçirilmesi için çalışmaların bir an önce başlatılması fevkalade önem arz etmektedir.”

İNSANLIK İÇİN DAHA ADİL BİR DÜZEN BAŞLIYOR

Türk-Çin İş Geliştirme ve Dostluk Derneği Başkanı Adnan Akfırat:

“Türkiye'nin önünde önemli bir fırsat bulunuyor. Kolları sıvayıp bu imkanı kalıcı olarak kullanmak zorundayız. Biz batıdayız ama güneş doğudan yükselir. Bunun farkındayız.”

AKADEMİSYENLER DE DESTEK OLMALI

Şangay Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Merkezi Direktörü Prof. Dr. Guo Changang:   

“Çin ile Türkiye ilişkilerinin hızla arttığı bu dönemde ekonomik veriler gösteriyor ki 2017 Ocak-Ağustos ayları arasında Türkiye’nin Çin’e ihracatı yüzde 3,8 oranında artış göstermektedir. İthalat ihracat açığı ise yüzde 8 oranında azaldı. İki ülke olarak ortak kazançlara dayalı bir ortaklık kurmamız lazım. Çin artık yurt dışından gelecek ürünlere daha fazla açık olacak. Çin'in kapılarını açması Türkiye için fırsat. Bugün de İzmir ile Çin'i birbirine bağlayacağız diye umut ediyorum. Bu güzel gelişmelerin yanı sıra iki ülke akademisyenlerinin Tek Kuşak, Tek Yol Projesi için birleşmesi gerekiyor.”  

ÇİN İZMİR’İ ÖNEMSİYOR

İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Sırrı Aydoğan:

“Türkiye ve Çin ilişkilerinin çığ gibi büyüdüğüne değindi. Aydoğan, “Çin’in İzmir’de ikinci bir başkonsolosluk açması bile İzmir’e verilen önemi gösteriyor. Çin, İzmir’i yatırım yapılacak şehirlerden biri olarak seçti ve ciddi ilişkiler başladı.”

Kuşak ve Yol Girişimi (Tek Kuşak, Tek Yol Projesi) Nedir

Çin Halk Cumhuriyeti’nin çevresinden başlayarak dünyanın farklı bölgelerine uzanan ekonomik etki alanları yaratmaya yönelik başlattığı yatırım, ticaret ve taşımacılık alanlarındaki girişimidir. Bu girişim Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Xi Jinping’in liderliğinin en önemli projelerinden birisi olarak Eylül 2013 tarihindeki konuşmasıyla başlatılmış ve kişisel himayesinde devam etmektedir. Xi Jinping’in yakın zamanda yeniden devlet başkanlığına seçilmesi ardından bu girişimin devam sürecinin de garanti altına alındığı düşünülmektedir.

Tek Kuşak, Tek Yol Projesi ile Güney Doğu Asya, Orta Asya, Basra Körfezi, Kafkaslar, Anadolu ve Akdeniz üzerinden Avrupa’ya uzanan bir işbirliği alanı oluşturulması amaçlandı.  Bu bağlamda önemli miktardaki yatırım fonu özellikle bu bölgelerin taşıma alt yapısını geliştirmeye ve yeni taşıma güzergahları inşa etmeye ayrıldı. Bu amaçla Çin inşaat ve altyapı şirketleri Basra Körfezinde Irak, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Güneydoğu Asya’da Pakistan ve Myanmar’da liman ve enerji yatırımları yanında Süveyş Kanalı’ndan Akdeniz’e çıkış, Yunanistan’da Pire limanın işletmesi yanında Lübnan ve İsrail’de liman işletmeciliğine yatırımlarını yapmaya başladı.