Çoğumuz biliyor ama tekrarlamakta yarar var:
Sağlığımız için en önemli maddelerden biri de sudur!
Her ne kadar sonbaharda olmamıza rağmen, sıcak havalarda, mevsim gereği ateşli hastalıklar sırasında, ishal gibi durumlarda vücutta su kaybı artacağı için bu dönemlerde su tüketimini de artırmak gerekir.
Yani bolca su içmeliyiz.
Belki hatırlayanınız çıkar.
Çok yıllar önce bildiğimiz yanlışlardan biri de buydu.
Örneğin ishali arttırdığı düşüncesiyle, özellikle çocuklarımıza su içirmiyorduk.
Hatta futbolculara, sporculara masörler, teknik adamlar 'Hasta olurlar!' endişesiyle su vermezlerdi...
Şimdi görüyorsunuz her molada ya da duraklamada hemen her sporcu su kaybını önlemek için su şişelerine sarılıyor.
Hatta sporcular arasındaki dostluk ve centilmenlik gereği bu konuda paslaştıklarını da görüyoruz.
Uykumuzu almalıyız
Sağlıklı bir uyku düzeni için ise gürültüsüz ortamların seçilmesi önemlidir.
Bireyler günde 6-8 saat ve olabildiğince günün aynı saatlerinde uyumaya özen göstermelidir. 
Uyku düzenini bozacak bir yaşam şekli, düzensiz uyuma, kişinin sağlığı olumsuz etkiler.
Hayatta mutluluk veren şeyler çok küçük parçalardır.
Bir iyilik, bir gülümseme, tatlı bir bakış, iyi bir dilek gibi...
Aslında mutlu olanlar, bu küçük şeylerin huzuruna varmış olanlardır.
Şunu da unutmamamız lazım!
Gerçek dost, sen kendine inanmayı bıraktığın zaman bile sana inanmaya devam eden kişidir.
Hak ve hukuk...
Dostluğu, sevgiyi ve geleceği...
Aşımızı, ekmeğimizi, soframızı, hüznümüzü, acımızı, yalnızlığımızı paylaştığımız; birlik ve beraberliğimizi, kardeşlik ve dostluğumuzu en sıcak şekilde hissedeceğimiz, bayram tadında günler geçirmek istersek mutlaka birbirimizin hakkına ve hukukuna da riayet etmeliyiz.
Okuyucularımdan Y. İnş. Mühendisi Kader Ürün, sizlerle paylaşmam için bunları yazmış...
Kabul etmemek mümkün mü?
Barışın güneş gibi hayatımıza doğduğu günlerin de yakında geleceğine artık şehit haberleriyle günlerimizin acı içinde geçmeyeceğini düşünüyorum.
Umut ediyorum.
Umut güzel ama bu yazıyı bitirirken, Ankara'dan gelen haber ciğerimizi yaktı, acımızı yükseltti...
Bebeklerimizin güvenliği!
Paylaşmak güzeldir!
Ve de en değerli varlıklarımız, çocuklarımız ile bebeklerimizin 'güvenliği' çok ama çok önemlidir.
Onları ciddi şekilde korumalıyız.
Bebeğinizi evde bile tehlikelere karşı korumak gerçekten zor değil mi?
Özellikle de artık hareketlenip, bir anda gözünüzün önünden kayboluyorsa...
O, uykudan artan zamanda, her anında, her şeyi merak ederek, kendince keşif turuna çıkar...
Bu yolculukta ona yardımcı olmalısınız!
Biraz uzun olacak
Şimdi size bebeğinizin güvenliği için bazı temel kuralları anlatmaya çalışacağım:
Öncelikle bebeğinizi uzun süre yalnız bırakmayın!
Yalnız bırakmanız gerektiğinde de yanına 'bebek telsizi' yerleştirerek, sesini dinlemeye devam edin.
İlaç, kozmetik ürünleri, makas, törpü ve benzeri, delici kesici aletleri bebeğinizin ulaşabileceği yerlerden mutlaka kaldırınız.
Oje ve aseton da oldukça tehlikelidir.
Temizlik malzemelerini ve diğer kimyasal maddeleri, yüksek veya kilitli bir dolapta saklamalıyız.
Zeminin kaygan olmaması da çok önemlidir.
Özellikle duş ve kuvvette...
Yalnız olmaz!
Bebeğin güvenliği çok önemli olduğu için kısa kesmeden devam etmek istiyorum.
Genç annelere sesleniyorum:
Bebeğinizi sakın yalnız başına küvette bırakmayın...
Ayrıca klozetin kapağını sürekli kapalı tutun.
Bu önerim sadece bebekli annelere değil, tüm bireylere...
Çocuğunuzun, kendini banyoya kilitleme riskine karşı banyo kapısının anahtarını üzerinden almayı da unutmayın.
Bulaşık makinasının kapağını da deterjandan zehirlenme tehlikesini düşünerek açık bırakmayın.
Plastik torba ve poşetleri, boğulma tehlikesine karşı bebeğinizin veya çocuğunuzun ulaşamayacağı bir yere kaldırmalısınız.
Belki bu yazdıklarımı basit görüyorsunuz.
Ancak unutmayın bu söylediklerimin hepsi uzun tecrübelerle uzmanlar tarafından tek tek kaleme alınmış öneriler.
Mümkün olduğunca
Bu arada elektrikli aletleri muslukların yanında kullanmayın!
Yüksek bir yerde saklayın.
Kabloları yerde bırakmayın, odanın içinde fazla dolaştırmayın.
Masa örtülerini ise kaldırın ya da masaya sabitleyin.
Kırılabilecek türden eşyaları yükseğe kaldırın.
Raf ve dolapları, düşmeyecek şekilde duvara sıkıca monte edin.
Mutlaka bütün prizleri çocuk emniyetleri ile kapatın.
Sigara, kibrit, dolu kül tablası, çakmak gibi ürünleri kesinlikle ortada bırakmayın.
Ne kadar çok isteğim var değil mi?
Tehlike her zaman var
Biraz daha vaktinizi alacağım...
Bu kadar sabrettiniz az bir şey kaldı...
Keskin mobilya kenar ve köşelerini plastik başlıklarla emniyet altına almanızı da öneriyorum.
Dolap kapılarını ve sürgülü çekmeceleri çocuğunuzun emniyeti açısından kilitleyebilirsiniz.
Pencereleri, sürgüler vasıtasıyla emniyetli bir hale getirin...
Bebeğiniz bir yaşın altında ise odasında ipler, kablolar, hatta yatağında yastıklar da bulundurmayın...
Ayarlı yataklarda, yatağın zemine mümkün olduğu kadar yakın olmasına dikkat edin.
Odada bebeğinizin yutabileceği kadar küçük nesneler ve oyuncaklar bulundurmayın.
Bebeğinizin bezini değiştirirken, düşme tehlikesine karşı yalnız başına bırakmayın.
Merdivenlerde çocuğunuzun takılıp düşebileceği hiçbir şey bırakmayın.
Merdiven başlarına güvenlik kapısı monte edin.
Benden şimdilik bu kadar...
Daha fazlasını annenizden ya da diğer annelerden de öğrenebilirsiniz.
Şunu unutmayın daha önce de yazdım.
Bu maddeler tamamen tecrübe ile kazanılmıştır.
Sakın 'Olur mu?' demeyin...
***
MENEKŞE
Sağlıklı beslenmenin yıldızı
Ekiz ve Orkide markaları ile sıvı yağ sektöründeki lider konumunu her geçen gün sağlamlaştıran Küçükbay A.Ş., sofralarda sağlığı ön plana çıkardı. Orkide'nin geçtiğimiz aylarda tüketiciye sunduğu Orkide Omega 3, sağlıklı sofraların baştacı oldu.
Kurulduğu günden bu yana 'Sağlıkla, güvenle' sloganıyla sofralara sağlıklı ve kaliteli ürünler koyma prensibiyle üretim yapan Orkide, Omega 3 ürününü piyasaya çıkararak sağlıklı sofraların tercihi olacağını bir kez daha göstermiş oldu.
Kalp hastalıkları, kanser, beyin rahatsızlıkları ve bağışıklık sistemi bozukluklarına karşı yarattığı pozitif etkisiyle bilinen Omega 3 bitkisel sıvı yağ ev hanımlarının ve profesyonellerin mutfaklarında yerini aldı.  
Omega 3 ihtiyacı anne karnında başlıyor
Sağlıklı bir vücut için gerekli olan omega 3 yağ asitleri, insan vücudu tarafından üretilmediği için bu maddelerin eksikliğinin gıdalar yoluyla giderilmesi gerekiyor. Vücudun omega 3 yağ asidine ihtiyacı, daha anne karnında başlamakta, çocukluk, ergenlik, yetişkinlik ve yaşlılık boyunca da bu ihtiyaç devam ediyor.
***
KILÇIK
*Bana eski günler lazım, bir de şimdiki aklım!
*Bugün yine iyi değilim, iyi olmayacağım, iyi olmayın lütfen! (Ankara'daki dünkü patlamadan sonra)
* Nazım Hikmet: Düşmezse düşmesin yakamızdan ölüm. Bizim de üstümüze güneş doğacak, gülüm. Gülüşüne bir kurşun sıksa da ölüm, unutma ki umuda kurşun işlemez gülüm!
*Geleceği merak etme, nasıl olsa gelecek. Ama geçecek olanı iyi düşün. Çünkü aklından silinmeyecek.