Bilinçli olarak mı, bir hesap peşinde olanlar tarafından mı tam bilemiyorum.

Ama yine de, Hintli işadamı yatırımcı, yardımsever ve Tata Sons'un başkanı Ratan Naval Tata'nın Londra'daki konuşmasından bazı güzel satırları sizinle paylaşmak istiyorum.
Zaten benzer özlü sözleri hemen her gün değişik kişi ve isimlerden de duyuyoruz,
Söylediklerini bazı maddeler halinde paylaşayım:
1.Çocuklarınızı zengin olmaları için eğitmeyin. Onları mutlu olmaları için eğitin. Böylece yetişkin olduklarında eşyaların fiyatını değil değerini bilirler...
Bu söz üzerine ben de ülkemizden ve izlenimlerimden söz edeyim:
Küçük bir anket yapın, çocuklarla ilgili...
Hatta ailelerine bile sorabilirsiniz, 'Büyüyünce ne olmak istiyorsun?' sorusunu...
Ya futbolcu ya da şarkıcı olmak isteyenlerin sayısının ne kadar fazla olduğunu görüyoruz, göreceksiniz.
Çünkü; paranın bu işlerde olduğunu anlatacaklar.
Şan ve şöhret de bu işte...
Bir de kendi çocukluğunuzu ya da eski günleri anımsayın:
Bir çocuğa 'Büyüyünce ne olmak istiyorsun?' diye sorulduğunda öğretmen, doktor veya üniforma hoşlarına gittiği için subay, polis diye yanıt veriyorlardı...
Örneğin doktor olmak isteyenlerin çoğunluğu, 'Anneannemi, dedemi, annemi tedavi edip iyileştireceğim' diyordu...
Hiçbirimizin, hiç kimsenin, hiçbir çocuğun aklından 'para' ya da 'zengin olmak' fikri geçmezdi.
Zaten bilmezdi ki...
Bu 'para' sözcüğünü, 'zengin' kelimesini kim yavrularımızın aklına soktu?
Tabii ki bizler!
Anneler, veliler ve de şu yandaş televizyonlar...
Zaten onlar da hep 'Rabbena hep bana!' demiyorlar mı?
Parasız iş yapıyorlar mı?
Yeri gelmişken söyleyeyim:
Geçenlerde Urla'da, daha doğrusu bir minibüste bana göre bir facia yaşandı.
İki yaşlı insanımız, paraları yetmediği için minibüsten indirildi...
Ama gerekli cevabı yine şoförler verdiler ve dernek bu vicdansız sürücünün aracını belli bir süre seferden çekti.
Ayrıca bu şoförün minibüsünü belli bir süre kullanması da yasaklandı.
Neyse ki bizim böyle duyarlı yöneticilerimiz de var...

Sevilmek kendi elimizde

Şimdi kaldığımız yerden maddelere devam edelim:
2. Yiyeceklerinizi ilaçlarınız gibi yiyin. Aksi durumda yiyeceğiniz olarak ilaçları yemek zorunda kalırsınız.
3. Sizi seven hiçbir zaman terk etmeyecektir, çünkü bırakmak için 100 sebep de olsa tutmak için bir sebep bulacaktır.
4. İnsanoğlu olmakla insan olmak arasında pek çok fark vardır. Çok azı bunu anlar.
5. Doğduğunuzda sevilirsiniz. Öldüğünüzde sevileceksiniz. Arasını siz başarmalısınız!
Aslında bu maddeleri benim gibi herkes uzun uzun açabilir, konuşabilir.

Sayabilecek misiniz?

Bakın daha neler söylüyor:
'Hızlı yürümek istiyorsanız yalnız yürüyün!
Fakat uzun yürümek istiyorsanız beraber yürüyün!..' diyerek ince bir mesaj veriyor:
Peki, size 'Dünyadaki altı en iyi doktoru sayın?' diye sorsam, herhalde medyada gördüklerinizi, okuduklarınızı ya da aklınızda kalan birkaç ismi saymaya kalkarsınız...
Ama öyle değil...
Hintli İşadamı Tata Sons bu soruyu şöyle yanıtlıyor:
1.Güneş ışığı,  2. Dinlenme, 3. Egzersiz,  4. Diyet,  5. Kendine güvenme, 6. Arkadaşlar...
Özetle; hayatın her aşamasında devam ettirin ve sağlıklı hayatın keyfini yaşayın.
Aya bakarsanız, Tanrı'nın güzelliğini görürsünüz!
Güneşe bakarsanız, yine Tanrı'nın gücünü görürsünüz !
...Ve aynaya bakarsanız; Tanrı'nın en iyi yarattığını görürsünüz!
Sonuç olarak:  Bu yüzden kendinize inanın...
HAYAT denilen yolculuğun keyfini yaşayın...
Bu arada siz de hayat tecrübenizden yararlanarak, yeni maddeler ve görüşlerinizi bu satırlara, maddelere ilave edebilirsiniz...
Aslında bizim atasözlerimizde hayat ile ilgili çok önemli mesajlar var....
Yaşamımızda bunlardan da istifa etmeliyiz...
Büyüklerimiz boşuna bu güzel sözleri söylememişler...
***
HAFTANIN HABERİ

Ağlamayalım, gülelim!

Hızımı alamadım.
Bu nedenle yazımı paralel olarak sürdürüyorum:
Charlie Chaplin seyircilere bir şaka yapar ve herkes gülmeye başlar. Charlie aynı şakayı tekrar yapar ve bu sefer birkaç kişi güler.
Aynı şakayı bir kez daha yapar ve bu sefer kimse gülmez.
Sonra bu harika sözleri söyler:
'Aynı şakaya defalarca gülemiyorsunuz.
O zaman neden aynı şey için tekrar tekrar ağlıyorsunuz?'
Yani hayatın her anının tadını çıkarın.
Hayat çok güzel.
Kalbe dokunan en önemli 3 sözünü paylaşmak için güzel bir gün.
1- Bu dünyada hiçbir şey kalıcı değildir, endişelendiğimiz şeyler bile.
2- Yağmurda yürümeyi severim çünkü kimse gözyaşlarımı göremez.
3- Hayatta en boş geçirdiğimiz günümüz gülmediğimiz gündür.