Gamze Geçer- İzmir Kadın Kuruluşları Birliği Başkanı Tülin Eraslan, kendisinin mimarı olduğu 'Susma Biz Varız' adlı projesini ilk kez gazetemize anlattı. 'Susma biz varız' projesi ile kadına şiddet noktasının önemine dikkat çeken Eraslan, 'Projeyi Karşıyaka Cihat Kora Anadolu Lisesi'nde pilot okul olarak başlattık. Orada hazırlık sınıfında olan 35-40 öğrenciyi yarısı kız yarısı erkek olmak koşulu ile bir komisyon ve toplumsal cinsiyet ekibi oluşturduk. Bunları da kendi aralarında hayvana şiddet, doğaya şiddet, kadına şiddet ve cinsel istismar gibi bölümlere ayırarak şu an eğitimler veriyoruz. Bu eğitimlerden sonra hazırlık sınıfında olan öğrenciler hem alttaki 4 sınıfı hem üstteki 4 sınıfı, kendileri sınıf sınıf eğitecek. Bunu aynı zamanda üniversiteler ile birleştirmeye çalışıyoruz. Demokrasi Üniversitesi'nde de yine aynı çalışmaya başladık. Çünkü bu öğrenciler mezun olunca üniversite ayağı ile pekişmesi gerekiyor. Böylelikle şiddet konusunu çözeceğiz. Çünkü eğitimle bu değişim yaşanacak. Biz erkekleri de içimize katıyoruz. Sadece kadınların problemi değil. Bu bir demokrasi meselesi' dedi.

 

Gümbür gümbür eğitimci olacaklar

Bu projeyi kişisel bir proje olma noktasında hayata geçirmek istediğini ancak başkanlıklarından dolayı gerçekleştiremediğini sonra, 'Neden İzmir Kadın Kuruluşları Birliği bünyesinde yapmıyoruz?' sorusunu kendisine sorarak uygulamaya geçirdiğini söyleyen Eraslan, 'Biz TEMA'ya, hayvan haklarına ve üniversitelere çok rahat ulaşabiliyoruz. Gençler özellikle çok ilgi duydu. Logolarını bile kendileri çizdiler. Sadece renklerine ben karıştım. Onun dışında bir de eğitim programını oluşturduk. Sosyal medyada ve her yerde 'susma biz varız' gençlerine rastlayacaksınız. Dalga dalga yayılacak. 2. dönemin başında başladık. Eğitimlerimiz devam ediyor. Yaz aylarında da sürecek. Seneye eğitim hayatına başladıklarında gümbür gümbür eğitimci olacaklar' dedi.

Diğer okullara yayılsın

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü'yle bu projeyi birleştirip tüm okullara yaymak istediklerini ve bunun çalışması içerisinde olduklarına değinen Eraslan, ayrıca temelde en büyük hedefinin bunun ders olarak okutulması noktasında dalga dalga yayarak günün birinde bunun derse dönüşeceğini ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin başka türlü çözülemeyeceği için okullarda bu değişimi yaşatmak istediğini vurguladı.

Susan kadınların dili ve sesiyiz

Öğle aralarında fırsat bulduklarında dersleri aksatmama adına eğitimleri verdiklerini söyleyen Eraslan, 'Eğitim sonunda yine öğrencileri toplayacağız önce bize anlatacaklar. Sonra sınıflarına eğitim için girdiklerinde bizler onları eğitim için dinleyeceğiz. Yani nasıl eğitimci olunur? Nasıl anlatılır? sorularının yanıtlarını onlara vereceğiz. Önce tema sonra hayvan hakları, şimdi toplumsal cinsiyet eğitimleri başlayacak. Mağlum okul dönemi derslerini aksatmamaları gerekiyor. Aynı zamanda kendi rehber öğretmenleri de bu eğitimleri sürdürülebilir hale getirip okulda gün içinde tekrar ediyorlar. Tümüyle bir proje okulu. Son derece bilinçli çocuklar var. Özellikle bilinçli çocuklardan başladık farkındalıkları yüksek kendileri içselleştirilmiş diğer kardeş ve arkadaşlarına daha rahat anlatabilirler. Böylelikle içselleştirerek hissettirebilirler. Tümüyle hazırlıklar bitince duyuru yapılacak ama ilk sizinle paylaşıyorum. Eğitime yayarak toplumsal cinsiyet problemini çözeceğiz. Eğitimde yaz kış diye bir kavram yoktur. Durmadan devam edecek. Aileler çok mutlular. Çocuklar da duyan katılıyor. Biz 20-25 kişiyle başladık ama şu an çok daha kalabalığız. Aileler de katılıyor. Daha da artacak. En büyük özelliği çocukların ve gençlerin katkısı. Onlar ne kadar katkı koyarsa isimler ile logolar ile içeriği ile içselleştirir ve projeyi kalıcı hale getirirler. Onlar bir birey ve fikirleri var. Çocuklar Özgür bırakılıyor. Evet tecrübemiz var ama artık dünya yapay zekaya ve z kuşağına gidiyor. Bu yüzden onları anlayıp sorumluluk vermezsek projelerde başarılı olamayız. İzmir Kadın Kuruluşları Birliği olarak iş hayatında olmayı bilen kadınlarız ve hep beraber çalışacağız. Eğitimli, eğitimsiz, tarlada çalışan, başı kapalı ya da açık bizler o susan kadınların diliyiz ve sesiyiz' dedi.