Sercan Özipekçi- Kemeraltı Başdurak Cami'nden, Arasta'ya giden Anafartalar Caddesi'nin sağ tarafında, 919 ve 920. sokaklar arasındaki ada üzerinde bulunan ve ortada bir avlu ile, bu avluyu çevreleyen iki katlı dükkanların yer aldığı asimetrik planlı bir yapı olan Abacıoğlu Hanı'nın, 18 yy. başında Hacı Mustafa Ağa tarafından yaptırıldığı tahmin ediliyor. Özgün haliyle dokuz odalı ve yedi alt mahzenli olduğu tahmin edilen yapıdan günümüze, yalnızca kuzeydoğu ve güneybatı kanatları kalmış durumda. Konak Belediyesi'nin hazırladığı cephe düzenleme projeleri kapsamında restorasyonu yapılan ve 'Kentsel İyileştirme Projesi Uygulaması' sonucu, 2007 yılında "Tarihe Saygı / Yerel Ödülü"ne ve yine bu yıl dünya çapında en önemli mimari yarışmalardan biri sayılan Philippe Rotthier Avrupa Mimarlık yarışmasında en iyi 30 mimari yapı arasına girerek ödüle layık görülen handa şu anda, restaurant, cafe, hediyelik eşyacı, derici ve cafelerden oluşan 18 dükkan bulunuyor.

Siyasilerin uğrak yeri

Han'ın 200 seneyi aşkın bir tarihi olduğunu ifade eden Abacıoğlu Hanı Yönetim Kurulu Başkanı Hayrullah Ölük, hanın seneler öncesinde sebze meyve hali olarak kullanıldığını ve Konak Belediyesi'nin 2005-2007 yılları arasındaki restorasyonu sonucu, şu andaki çehresine kavuştuğunu söyleyerek, "Burası eski doğal dokusunu korumayı başarmış bir han olup, Kızlarağası Hanı gibi yıkılıp yeni baştan yapılmamıştır. İnsanların içeriye adımlarını attıkları anda şaşkınlıklarını gizleyemedikleri saklı bir bahçe gibidir" ifadesini kullandı. İzmir Çetesi dizisinin çekimlerinin bir bölümünün burada yapılmasınının, hanın tanınırlılığını biraz olsun arttırdığını söyleyen Ölük, handa hediyelik eşyacıların da oluşunun ve turistlere yönelik çalışmalarının hana olan ilgiyi arttırdığını ifade etti. Seçimlerden önce Abacıoğlu Hanı'nda, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'a kahvaltı verdiklerini, yine İzmir Valisi Cahit Kıraç, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aziz Kocaoğlu ve hanın restorasyonunda büyük katkıları olan Eski Konak Belediyesi Başkanı Muzaffer Tunçağ gibi isimleri ağırladıklarını ifade eden Ölük, Abacoğlu Hanı'nın İzmir' in önemli siyaset adamlarının nefes aldıkları bir yer haline geldiğini söyledi. 

Picasso tablosu kadar değerli

 
Handa halıcılık işiyle uğraşan Ayhan Güneş, hanın nostaljik bir havasının olduğunu ve böyle tarihi yerlerin halka kazandırılması ve gün ışığına çıkartılması gerektiğini ifade ederek, "Amacımız sadece halı satıp para kazanmak değil, aynı zamanda İzmir'in adını duyurmak, gerçek yüzünü ortaya çıkarmaktır. Bunun, esnaf olarak üzerimize düşen görev olduğunu düşünüyorum. Burası çok sessiz sakin bir yer, akustiği de çok iyi. Dikkat edilirse Kemeraltı'nın gürültüsünün hiçbir şekilde içeri yansımadığı cennetten bir köşe gibi" diye konuştu.  Türkiye'nin her yerinden köylü yörüklerin işledikleri el dokuması halıları sergileyip satmak istediklerini ifade eden Güneş, Türk halıcılığını canlandırmak istediklerini ifade etti. Türkiye ve kültürü hakkında bilgisi olan yabancıların büyük kısmının Türkiye'den halı almadan gitmediklerini ifade eden Güneş, "Picasso'nun bir tablosuna milyon dolarlar ödeniyor. En küçük el halısının tamamlanma süresi en az 6 aydır. Ama bunların metrekaresi 100 TL den başlar. Bu halılarda gösterilen emek ve çaba bakımından bir Picasso tablosu kadar değerlidir. El halısı hem değeri ve kullanımı hem de ömrünün uzun olması bakımından, makine halısına tercih edilmelidir" diye konuştu.
Editör: Haber Merkezi