Halime Özçelik-İzmir'in gündeminde günlerdir zehirli gemi Kuito vardı. Angola açıklarında 2000 yılından bu yana ham petrol işlemek üzere kullanılan 7391185 IMO numaralı 'Kuito FPSO' adlı gemi söküm için Aliağa'ya getirildi. Gemide yüksek miktarda radyasyon bulunduğunu söyleyen çevreciler, geminin geri gönderilmesini istedi.

Bu iddialar üzerine, Basel sözleşmesine uygun olarak raporlarının alındığı söylenen gemiye, Türkiye'ye girişine izin verecek akredite kurumlar olan Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, Gümrük Muhafaza ve Çevre İl Müdürlüğü'nden ekipler çıktı. Bu kurumlar bir gün gibi kısa bir süre içinde 'Zararlı bir bulguya rastlanmadı' raporu verdi.

Ulla'yı, Otopan'ı, Gaziemir'i unutmadık

Çok kısa sürede yapılan bu incelemeye tepki gösteren çevreciler raporun güvenilmez olduğunu söylüyorlar.
EGEÇEP bileşeni Tehlikeli Gemi Sökümünü Önleme Girişimi (TGSÖG) sözcüsü Ertuğrul Barka, bu kadar kısa sürede nasıl bir sonucu ulaşıldığı sorusuna şöyle yanıt veriyor: Çünkü karar baştan verilmiş: Bu gemi alınacak ve sökülecek. Bu sizin politikalarınızla, seçimlerinizle ilgili. Dünyada böyle sorunlu 40 bin gemi var, bunları söken de beş ülke var: Hindistan, Pakistan, Bangladeş, Çin ve Türkiye. Bu ülkeler dünyanın çöplüğü haline geliyor. Ülkeler ekonomiyi mi ekolojiyi mi, yaşamdan yana mı paradan yana mı olacaklarını seçmeliler. Türkiyedeki iktidar seçimini baştan yapmış. Böyle olunca uluslararası akredite laboratuvarlardan alınması gereken raporları aramıyor, bu incelemeleri yapmıyor. Geminin Türkiye'deki raporunu veren Gemisander (Gemi Geri Dönüşüm Sanayicileri Derneği), Angola'daki raporunu veren, satışı yapan şirketin kimya mühendisi. Bu raporlar güvenilir olabilir mi?

Dünyada radyoaktivite atıklar, gemilerle gizlice taşınıyor. Sökülecek gemilerle bizim gibi ülkelere gönderiliyor. İskenderun
Limanı'nda 7 yıl bekledikten sonra batan Ulla gemisi böyle bir gemidir. Onun tehlikeli atıklarını Greenpeace ortaya çıkarmıştı.  
8 yıl önce 2006 yılında, Hollanda gemisi olan Otapan'ın Türkiye karasularına girmeden önce bildirilen asbest içeriğinin daha sonraki kitlesel karşı çıkışlardan sonra ölçüldüğünde 77 kat fazla olduğu ortaya çıkmıştı. Gaziemir'de gömülü bulunan nükleer bulaşıklı tehlikeli atıklar, Akkuyu Nükleer Santralinin kurulmasına yönelik ısrarlı girişimler, radyoaktif atık içeren gemilerin yasal olmayan yollarla ülkemize sokulmaya çalışılması kaygılarımızı daha da artırıyor. Bunları yaşayan bizler tez elden verilen 'temiz' kararlarına inanmıyoruz, güvenmiyoruz.