Kentlerin ortak mekanları o kentin kültürünün ve kimliğinin bir parçasıdır. Konak Meydanı da öyledir, İzmir'in simgesi halini almıştır.

Konak Meydanı'nın bugünkü hali, eski başkanlardan rahmetli Ahmet Piriştina'dan miras, onun ölümünden sonra da pek bir şey yapılmadı eksiklikleriyle öylece kaldı.

Bugünkü yazımda o eksikliklerden birisine dikkat çekmek istiyorum. Bu anlamda benim en çok dikkatimi çeken ayakkabı boyacıları. Kışın ayazında duvar kuytusunda, yazın kavurucu sıcağında duvar gölgesinde müşteri beklerler. Bir müşteri gelmeye görsün esmer yüzlerinde güller açar, tatlı sohbetleriyle ayakkabı boyamadaki hünerlerini gösterirler.

Onlar kendilerini Roman olarak tanımlarlar. Ben onları adıyla çağırmak isterim; Çingene. Çingene üzerinde kötü bir algı oluştuğu için bizim boyacılar da Romanız demeyi tercih ediyorlar. Ali Mezarcıoğlu 'Çingenelerin Kitabı'nda Çingeneler için "tabiat insanı" diyor, Ahmet Haşim Çingeneleri "insanın tabiata en yakın şeklidir" diye tanımlamış. Ben de Tabiat İnsanı anlamında Çingene demeyi tercih ediyorum. Bu bahis uzun, konumuza dönelim.

Konak Meydanı'nın boyacıları, her çift ayakkabıdan kazandıkları üç beş lira ile ailelerinin geçimlerini sağlamaya çabalarlar. Her birisinin ciddi sağlık problemleri olmasına karşın hiçbirisinin sağlık güvencesi yoktur. Bakarsın birisi eksilir, kendisi veya ailesinden birisi hastalanmıştır veyahut bu dünyadan göçüp gitmiştir. Ölenin yerine yeni birisi gelir. Onlar Konak Meydanı'nın ayrılmaz yerleşikleridir. Adları Kadir'dir, Cumhur'dur, Ali'dir ya da başkadır, hayatları birbirlerine çok benzer; yoksuldurlar, ayrımcı yoksunluk içinde yaşayan ama hiç yakınmayan umutlu insanlardır.

Konak Meydanı'nın ayrılmaz parçası halini alan bu ayakkabı boyacılarının ve küçük tamircilerinin çalışma koşulları çok kötü ve sağlıksız. Diğer yandan, açık alandaki boya sandıkları, ayakkabı tamir teçhizatları, ayakkabı bağcıkları ve tabanlıkları ile güzel bir görüntü de sergilemiyorlar.

Pek çok yerde var, Konak Meydanı'na yakışan lostra kabinleri yapılamaz mı? Yıllar önce Konak Meydanında vardı, düzenleme yapılırken kaldırılıp, yeniden kurulması unutulan önemli bir eksiklik.