2010 yılında ABD Ulusal Uzay Politikasında NASA'yı yetkilendiren hedefler arasında 2025 yılında bir asteroide ve 2030 yılında da Mars'a insan gönderme görevleri bulunmaktadır. NASA da büyük bir hızla bu hedefler için çalışmalarını sürdürüyor.

Güneş Sistemi içindeki insan varlığını genişletmek açısından Mars, bilimsel bulgular, robotik ve insanlı araştırmalar açısından oldukça zengin bir yerdir. Mars'ın oluşumu ve evrimi Dünya'nınkine çok benzediğinden, Mars kendi gezegenimizin tarihi ve geleceği hakkında bir çok bilgi edinmemize yardımcı olabilir. Mars'ın geçmişte yaşam için uygun koşulları olduğunu biliyoruz. Gelecekte elde edilecek bulgular yaşam belirtilerini ortaya çıkarabilir ve evrenin temel sırlarından biri olan "yeryüzünün ötesinde yaşam var mı?" sorusunun yanıtını verebilir.
Daha önceki pek çok yazımızda anlattığımız gibi, 40 yılı aşkın süredir robot kaşifler Mars'la ilgili çalışmalar sürdürmektedirler. Yine de Mars'ta yapılacak insanlı keşifler için NASA, çalışmalarını Uluslararası Uzay İstasyonu'nda yürütmektedir. Dünya yörüngesinde uzun yıllardır dolanmakta olan ve pek çok farklı konuda laboratuar görevi gören bu istasyon, Mars'taki çalışmalar dahil olmak üzere insanlı derin uzay görevlerinde gerekli olacak pek çok teknoloji ve iletişim yöntemleri konularında yapılan araştırma ve geliştirme çalışmalarında çok işe yaramaktadır. Ayrıca istasyon, insan vücudundaki değişimler ve astronotların sağlığının korunmasında yapılması gerekenlerin belirlenmesi açısından bilgi edinilmesini de sağlamaktadır.



Derin uzayla ilgili bir sonraki adımda NASA'nın planı, bir asteroit yakalayarak Ay yörüngesine yönlendirecek robotik bir misyonla ilgilidir. 2020 yılında astronotlar Orion uzay aracından çıkarak asteroid incelemesi yapacaklar ve alacakları örneklerle Dünya'ya dönecekler. Düşük Dünya yörüngesi ötesindeki bu insanlı uzay uçuşu deneyimi NASA'ya, Mars'ta insanlı görevlerin bir parçası olarak kargo göndermeyi sağlayacak Güneş Elektrik İticisi gibi yeni sistemleri denemesinde yardımcı olacaktır. 2018 yılı başlangıcında, NASA bu tür deneyleri gerçekleştirmeye başlayabilir. Mars insanlı görevleri Orion ile ilgili yapılacaklara dayanacak ve böylece günümüze kadar kullanılan en güçlü fırlatma aracı geliştirilmiş olacaktır.

Robotik uzay araçları ve tekerlekli uzay araçlarından oluşan bir dizi araç şu anda ya Mars yüzeyinde ya da çevresinde çalışmaktadır ve bunlardan bazılarını daha önceki yazılarımızda anlatmıştık. Bu araçlar Mars'la ilgili bilgilerimizi arttırmış ve gelecekteki insanlı çalışmalar açısından çok önemli planlamaların nasıl yapılması gerektiği konusunda fikir edinilmesini sağlamıştır. Mars Bilim Laboratuarı olan Curiosity (Merak) adlı tekerlekli uzay aracı şu anda bile Mars'ta yol alırken radyasyonu ölçmekte ve yüzeyden aldığı radyasyon verilerini Dünya'ya göndermektedir. Bu veriler bize Mars'a gidecek astronotları korumak için nasıl bir plan yapılması gerektiği konusunda yardımcı olacaktır. Gelecekte gerçekleşecek olan Mars 2020 gibi geçmişteki yaşam izlerini arayacak olan gezici görevler, aynı zamanda astronotların Mars'ta hayatta kalabilmelerine yardımcı olabilecek yeni teknolojileri test etmeye yardımcı olacaktır.



ABD çapında mühendis ve biliminsanları astronotların bir gün Mars'ta yaşaması ve çalışması, ayrıca güvenli bir biçimde Dünya'ya geri dönebilmesi için gerekli teknolojileri geliştirmek için çalışmaktadırlar.
Mars'a gitmek üzere gönderilecek herhangi bir araç herhangi bir zamanda değil en uygun zamanda gönderilebilir. Çünkü en verimli yolculuğun tasarlanması gerekir. Özellikle en az yakıt kullanarak Mars'a ulaşmak istenen bir şeydir. Her 26 ayda bir, yani 2 yıl 2 ayda bir Dünya ile Mars birbirlerine en yakın konuma gelirler. Yolculuk bu yakınlaşmanın zamanına göre belirlenir. Yine de çoğu durumda yolculuk 1 yılı aşan bir sürede gerçekleşecektir. Olası en kısa yolculuk bugün için 400-450 gün yöresindedir. İnsanın Mars'a gitmesi için yapılacak harcama en az 500 milyar dolar yöresindedir.
Mars yolculuğunun fiziksel zorlukları da oldukça fazladır. Astronotların özellikle yüksek enerjili kozmik ışınlardan ve diğer ışınımlardan korunması gerekir. Yolculuk sırasında yaşayacakları ağırlıksız ortam da astronotlar için olumsuzdur. Yeryüzünde Dünya çekimine alışmış bir yaşam sürmüş astronotların yerçekimsiz ortama uyum sağlamaları çok kolay olmamaktadır.
Dünya'dan ayrı kalmak ayrı bir sorundur. Özellikle insanlardan uzak kalmak ve uzaklık arttıkça iletişimde ortaya çıkacak gecikmeler de astronotlarda olumsuz psikolojik etkiler yaratabilir.
Yıllarca alışılmış insan ilişkilerinden ve sosyal yaşamdan uzak kalmak oldukça zor olmalıdır. Ayrıca yeryüzünde ulaşılabilen tedavilere erişememek, araç arızalanması, olası dünya dışı mikropların etkileri ve yaratabileceği sağlık sorunları hep düşünülmesi gereken ve olası durumlar için önceden çözüm üretilmesi gereken durumlardır.

Mars'a insan göndermeyle ilgili en zor projelerden biri, eski Ay astronotlarından Buzz Aldrin'in de önerdiği tek yönlü yolculuktur. Bu yolculukta Mars'a yerleşip orada koloni kurulması düşünülmektedir ancak oldukça zor bir görevdir.

Bu konuda 2012 yılında bu tür bir görev için kampanya başlatılmış, tüm Dünya'dan gönüllüler kaydedilmiştir. Proje 2023'te başlayacaktır. 2018 yılında yörüngeye iletişim uydusu gönderilecek, 2020 yılında yüzeye tekerlekli araç indirilecek, istasyon kurmak için malzemeler gönderilecektir. 3.000 metrekarelik güneş panelleri kurulacak ve 2025 yılında 4 astronottan oluşan bir ekip Mars'a gidecektir. Sonrasında da her 2 yılda bir 4 astronot gönderilecektir. Tüm çalışmalar filme alınıp Dünya'ya gönderilerek maddi kaynak yaratılmaya çalışılacak. Bu proje oldukça zor, pahalı ve yapılması olanaksıza yakındır.
Mars'a insan göndermeyle ilgili 19. Yüzyıl başından beri bir çok proje üretilmiştir. Önümüzdeki onyıllarda insanın Mars'a gittiğini görmemiz çok olasıdır.

Kaynaklar: www.nasa.gov http://www.nasa.gov mars-one.com www.nytimes.com http://www.nytimes.com