BURCU YANAR/ÖEL HABER
Servis esnafı iptal edilen S plaka ihalesi nedeniyle İzmir’de yıllardır mağduriyet yaşamaya devam ediyor. Kimi arabasını sattı, kimi evini, kimi ise banka kredilerini yüklendi. İptal edilen ihale kararıyla ise S plaka sahipleri adeta yolda kaldı. Mağdurlardan Barış Akarca ve Murat Tengir, varını yoğunu bu işe yatırdıklarını dile getirerek bir an önce bu işin çözüme kavuşturulmasını istedi.
S PLAKANIN BUGÜNKÜ DEĞERİ 5 MİLYON TL
S plaka mağduru Barış Akarca, 2021 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı S plaka ihalesinden plakasını alarak bu işe başladığını söyleyerek, “Belediyenin yaptığı birinci ihale iptal oldu daha sonra belediye ikinci bir ihale yaptı. Bu ihaleye de şu anki oda başkanı Erdem Mert tarafından dava açıldı ve mahkeme ihalenin iptal kararını verdi. Bu süreç zarfında ortalama iki yıl geçti. Bütün servisçi arkadaşlar kredi çekerek, evini satarak, altınını satarak, bağını bahçesini satarak bu işe bağladı. O zamanki S plaka fiyatlarıyla şimdiki S plaka fiyatları arasında bir uçurum oluştu. 2021 yılında sattığım evle sadece plaka alabildim. Şuanda aynı ev satılık olsa plaka alamıyorum. 400 bin + KDV olarak bu parayı ödedik. Şuanda plakaların piyasadaki raiş bedeli 5 Milyon TL. Süre uzadıkça plakaya verilen değer hem belediyeyi zora soktu hem de bizleri. Bugün belediye plaklarınızı getirin dediğinde bize vereceği para o günkü ihalede bizim verdiğimiz para+ yıllık yüzde dokuz yasal faiziyle verebilir ama biz bunu kabul edemiyoruz çünkü plakanın bugünkü değeri 5 Milyon TL. Biz ne kiralık plaka nede plakamızın şu anki piyasa değerini de istemiyoruz. Biz kdv sini ödediğimiz belediyenin bize sattığı plakamızı istiyoruz. Tapusu üzerimize olan bir evde kiracı olarak oturup bir süre sonra teslim etmek mülkiyet hakkına aykırı” dedi.
Pek çok yükü omuzladıklarına da dikkat çeken Akarca, “Bu süre zarfında krediler çekildi, borçlar alındı, taksitler, senetler işin içine girdi. Dolayısıyla biz plakamızı geri vermek istesek bile veremiyoruz çünkü üzerinde banka haczi var. Bizim İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden beklentimiz plakalarımızı geri almak. Belediye mahkeme kararı olmadan bizlere şu anki plakanın bedelini veremezler. Bu tabi ki belediyeyi olumsuz etkileyecek çünkü Sadece İzmir’de 286 tane plakası iptal olan esnaf var” diye konuştu.
“Bu dava aslında bir milat oldu” sözlerine yer veren Akarca, “1999 yılında eski başkanımız Hasan Basri Bostancı plakalarımıza tahdit getirmişti. Bunu getirdikten sonra bütün S plaka esnafı aslında hem kendi plakasını hem de geleceğini garanti altına almış oldu. Danıştay kararından sonra bütün İzmir’deki S plaka esnafı ve servis esnafı bitti. Çünkü bu karar belediyeye diyor ki sahiplenme belgeli plaka satamazsın. Bu sefer belediye ikinci bir çözüm olarak kiralık plaka çıkarttı. Şu anda belediye istediği zaman istediği kadar kiralık plakı çıkartır. Bu da araç ve plaka sahiplerini zor duruma düşürüyor. Hem belediyeye hem de bizlere zarar vermeden bu sorunu çözülmesini istiyoruz. Bu bir mülkiyet hakkıdır ve mülkiyet hakkımızın verilmesini istiyoruz” ifadelerine yer verdi.
KORSAN ARAÇLAR İÇİN ÇALIŞMA YAPILMIYOR
S plaka mağduru Barış Akarca, “Erdem Mert İzmir Otobüsçüler ve Servis Araçları Esnaf Odası başkanı olduktan sonra işler iyice çığırından çıktı. İptal olan S plakalı araçlarda dolayı korsan taşımacılık her geçen gün artmaya devam ediyor ve bu durum hem devletimize hem belediyemize mali açıdan zarar veriyor. Hasan Basri Bostancı başkanken 500-600 tane korsan araç vardı şimdi ise 4 bin civarı. Buna göz yuman da Erdem Mert’tir” iddiasında bulundu.”
TENGİR: ERDEM MERT PANDORANIN KUTUSUNU AÇTI
Bir diğer S plaka sahibi ve emekli asker Murat Tengir ise “27 yıllık geçmişimi bu işe yatırdım” diyerek “Bir yıldır bu sektörde hizmet ediyorum. Bu işe İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne güvenerek girdik. Birinci ihale iptal oldu. Birinci ihalenin UKOME kararıyla değil, encümen kararıyla alınması yönünde bir karar verildi. İkinci ihale encümen kararıyla çıktı o anda Erdem Mert oda başkanı değildi. Erdem Mert bunu kullanarak oda başkanlığına seçildi. Hatalar silsilesi burada başladı. Erdem Mert, bizi mağdur etmeye devam etti. Erdem Mert pandoranın kutusunu açtı. Bizleri bir çıkmazın içine sürükledi. Bizim tek isteğimiz kanun yoluyla bu işin çözülmesi çünkü bizlerin başka bir kurtuluş yolu yok. Vermiş olduğunuz sözleri tutun. Erdem Mert sonrasında davadan feragat etti. Ama Danıştay kararı verildikten sonra bu kararı verdi” dedi.
