Gülçin Karaegemen- SBS sonuçlarının açıklanmasının ardından tercih dönemi heyecanı aileleri ve öğrencileri sardı. Sınavda hedeflediği puanı alan öğrencilerin dışında, istediği başarıyı yakalayamayan öğrenciler de oldu. İstediği başarıyı elde edemeyen öğrenci velilerinin çocuklarına tutumları konusunda uyarılarda bulunan Uzman Psikolog Gözde Emik, "Çocuk zaten bir başarısızlıkla karşılaşmışsa ailesi tarafından da 'başarısız oldun' diye baskı görmesi, çocukta özgüven kaybına yol açar. Çocuk istediği başarıyı elde edemediyse, aileler 'nerede eksik var' diye düşünmeli. Çocuğun ders çalışma tekniği ile ilgili sıkıntıları olabilir" diye konuştu. Çocuğun yaşam başarısının akademik başarı ile bağlantılı olmadığını sözlerine ekleyen Emik şunları söyledi: "Çocuğa, 'akademik başarı önemli ama yaşam başarısının bir parçası. Sen elinden geleni yapacaksın, bende sana elimden gelen yardımı yapacağım. Esas hayat başarısı senin başarılı olman, zorluklarla mücadele etmen, cesaretini kaybetmemen' şeklinde yaklaşılmalı."


'Alternatif olmalı'

Herkes çok yüksek punlı lise yada üniversitede okumak zorunda değil, önemli olan verim alabileceğimiz alana çocuklarımızı yönlendirebilmek diyen Emik, tercih döneminde titiz davranmakta yarar olduğunun altını çizerek, "Sınav, hayatımızın sonu değil. Çocukları sınav kaygısına iten en önemli etken farklı alternatiflerinin olmaması. Çocuk 'şu okulda okumak istiyorum' diye bir hedef koyuyor. Zaman yaklaştıkça puanının okula yaklaşmadığını görüyor ve çok büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor. Halbuki çocuğa farklı alternatifler sunulsa, önüne bir kaç tane hedef konulsa, 'Bunu elde edemedim, üzülürüm ama önümde başka seçeneklerim de var' der. Bu anlamda çocukların bakış açısını genişletmek çok önemli. Çocuklarımızın kaygı ile baş etmelerini sağlamak için, kendi yeteneklerine uygun birçok lise , bölüm seçmelerini öneriyorum" diye konuştu.


'Aile bağlılığı sınavdan önemli'


Aile bağlılığına dikkat çeken Emik, sınava nasıl bakmamız gerektiğini ise şu cümleler ile anlattı: "Aile bağlılığı çok önemlidir. Çocuk sınavdan başarısız oldu diye aile bağları zedelenmemeli. Sınava ne kadar çözülebilir bir olay gibi bakarsak, hem çocukların hemde ailelerin üzerinde sınavın etkisi azalır. Sınav aslında çocukları yetenekleri ve ilgileri doğrultusunda yönlendirme sistemidir. Böyle bakmak, hayat başarısı olarak görmemek, hem kaygıyı azaltacak, hemde bir sonraki adım için başarıyı arttıracaktır. Anne ve babalara da empati kurmalarını, çocuklara özgüven verecek şekilde yaklaşmalarını ve aile bağlarını zedeleyecek şekilde yaklaşmamalarını öneriyorum."


'Aile kendi hayalini çocuk üzerinde yaşamamalı'


Ailerin kendi hayalini çocuk üzerinde yaşatmamalı diyen Emik, "Aile kendi elde edemediği bir başarıyı çocuğunun üzerinde görmek istiyorsa buda yanlış olur çünkü çocuğun başka bir birey olduğunu unutmuş olur. Onun için anne baba dışardan bakıp, çözüm önerileri üreterek, karar vermeli. Çocuklar, anne babayı zaten otorite olarak görüyor. Çocuğa 'sen büyümektesin, bizde senin aileniz. Bu süreci birlikte geçirebiliriz' imajı verilmeli" dedi.
Editör: Haber Merkezi