Kadir Has Üniversitesi tarafından düzenlenen 'E-Spor Dünyasında Yönetim, Hukuk Ve İletişim Sempozyumu' E-Spor dünyasının uzman isimlerini bir araya getirdi. Türkiye'de E-Spor yapılanması ve hukuki zemin,E-Sporda yönetim, yayıncılık ve ekonomi, dijital oyunlar, espor dünyası ve medya ilişkisi, E-Spor hukuki yapısı ve sporcuların hukuki durumu başlıklarının konuşulduğu sempozyumda E-Spora dair merak edilen sorulara cevap arandı.

Kısa vadede gelişecek

2000'li yıllardan bu yana gündemde olan son 4-5 yılda popülaritesi ve farkındalığı artan bir sektör olan E-Sporun, 'kendi içerisinde farklı oyunlara ve alanlara bölünüyor olma' özelliği ile diğerlerinden ayrıldığını söyleyen Türkiye E-Spor Federasyonu Başkanı Alper Afşin Özdemir, "Bugün 10 tane oyun etrafında dönen bir ekosistem varken yarın belki bu sayı 50'ye 100'e çıkacak. E-Sporun farkındalık olarak çok uzun olmayan bir vadede en popüler spor dalı olarak konumlanacağına inancım tam" dedi.

Öncü ülkeyiz

Türkiye'nin E-Spor alanında öncü ülkelerden biri olduğuna dikkat çeken Özdemir, "Ciddi bir oyuncu ve takipçi kitlesi var. İyi takımlarımız ve oyuncularımız var. Biz aslında federasyonumuzla beraber bu öncülüğü korumak, daha da yukarı çıkarmak, Türkiye'yi E-Spor ekosisteminde tüm dünyada konuşulur bir ülke haline getirmek istiyoruz" diye konuştu.

Hukuki çerçeve belirlenmeli

Federasyon olarak öncelikle E-Spor ekosisteminin çerçevesini belirlemek istediklerini vurgulayan Özdemir, "Bu anlamda çalışmalarımız devam ediyor. Kısa bir süre önce E-Sporcuların oyuncu statüsünde konumlanması doğrultusunda bir talimat çıkardık ve bununla beraber artık il spor müdürlükleri üzerinden dileyen arkadaşlarımız başvurularını yaparak E-Sporcu statüsüne ulaşabiliyor. Sayı hızlı bir şekilde artmaya devam ediyor. Türkiye'de E-Spor oynayan ve takipçisi olan 4 milyonluk bir kitle var. Bizim derdimiz bu anlamda profesyonel ve lisanslı oyuncu sayımızı arttırmak" dedi.

Yatırımlar artmalı

"Bundan 5 yıl sonra spor kulüplerinin belki de 20 farklı oyunda takımları olacak" diyen Özdemir, "Bugün nasıl ki Fenerbahçe Spor Kulübü voleybol, basketbol, kürek gibi farklı branşlardatakımlara sahipse Fenerbahçe Dijital Spor Kulübü'nün de 2 ayrı ligde takımıvar. Bu sayı yeni oyunlar geldikçe artacaktır. Bu anlamda yatırımların artarak devam ettiğini söylemek mümkün. Burada önemli olan yapımcı oyun firmalarının bu doğrultuda yatırım yapması. Böylece yeni oyunlar için de takımlar kurulabilecek ve yatırım yapılabilecek" diyerek sözlerine devam etti.

Artık koşma zamanı

Bugün futbolda ne görülüyorsa yarın E-Sporda da aynı sürecin görüleceğini ifade eden Özdemir, "Bu anlamda E-Spordoğan, emeklemeye başlayan bir çocuk gibi. Sırada koşması ve splint atması var.  Bu anlamda işin yayıncılık kısmı olsun, yurtdışına oyuncuların gitmesi olsun ki şuanda yabancı takımlarda oynayan Türk oyuncularımız var, bunların artacağına dair güvenim ve inancım tam" dedi.

Hukuki sorunlar yaşayacağız

E-Spor alanında yaşanan hukuki sorunlara değinen Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tuğrul Bayazıt Katoğlu, "E-Spor yazılımları belli firmaların konusu, dolayısıyla burada yazılımla ilgili sorunlar çıkabilir. Şu anda bir federasyon var ama uluslararası veya ulusal müsabakalar bugüne kadar şirket bazında devam etmiş şimdi ise bir federasyon devreye giriyor. Dolayısıyla bu alanın düzenlenmesi bakımından federasyon farklı bir aktör olarak karşımıza çıkacak. Bunun dışında futbolda olduğu gibi burada da yayın hakları konusu var. Sporcu hakları yine düzenlenmesi gereken bir konu. Dolayısıyla birçok boyutu olan ve yeni sorunlara gebe bir alanla karşı karşıyayız" ifadelerinde bulundu.

Spor mu sorusu artık bitmeli

E-Sporun spor olup olmadığı konusunun geçerliliği olmadığını söyleyen Kadir Has Üniversitesi Spor Çalışmaları Merkezi Müdürü Emir Güney, "E-Spor bir gerçek, bir fenomen. Bunun spor yapılanması altında olup olmaması biraz daha idari bir konu. Sonuç olarak sporun tanımı çok farklı boyutlarda yapılabiliyor. Satranç, briç gibi sporlar da var ve bunlar dünya çapında tescil edilmiş durumda. O nedenle sporu sadece fiziksel bir boyut olarak görmemek lazım. Bu etkinlikte çocuk sağlığı, profesyonel sporcu olarak hukuki hakları ele alacağız. Elbette bu tek bir sempozyumla mümkün olmayan bir süreç, devamının da gelmesi lazım. Ama sonuç olarak bu sektör hem ekonomik hem de ilgi olarak çok hızlı büyüyor. Bunun önüne geçip spor değildir demek yerine bütünleyici, kapsayıcı daha işlevsel bir şekilde düşünerek herkesin yararına olacak bir model bulmakta fayda var" diye konuştu.