Lütfü Dağtaş- Hele hele tam 12 yıl süren Akdeniz dolaşmalarında parçalarcasına okuduğu, notlar aldığı, rehber edindiği, 1973'te Tercüman 1001 Eser dizisinden çıkmış olan Piri Reis'in Kitab-ı Bahriye adlı kitabının (Derleyen Yavuz Senemoğlu), sayfaları dağılmasın diye iple bağladığı 2 cildini de masanın üzerine bir mühür gibi koyduğunda hayranlığım katlanarak arttı. Ne mi yapmıştı Fatih Kaptan? Açık denizlerde kaptan olarak çalışırken, Piri Reis'in Kitab-ı Bahriye'sinde anlattığı her kıyıyı, adayı, koyu, körfezi, dağı kendi gözleriyle görmüş, dahası, çizim yeteneğini de kullanarak bir yüzü kullanılmış kağıt parçası, defter ne bulduysa resmini çizmiş; rüzgarını, enlem ve boylamını, saptadığı özelliklerini bu resimlerin yanına not olarak düşmüştü. Bu eskizleri bana göstererek bir ara kollarını uzattı Fatih Kaptan, 'Bak bugün bile heyecan duyuyorum. Görüyor musun tüylerim diken diken oluyor!' demekten kendini alıkoyamadı.
      
Defterlerin sayfalarını özenle çeviriyorum. Örneğin Policastro-Solerno arasındaki Pta Licosa ile ilgili olarak, bir deniz fenerini işaretlemiş, not olarak şöyle yazmış: '... kayalık bir sığlık uzanır. Bu sığ boyunca balıkçı teknelerine ve olta şamandıralarına dikkat edilmelidir. Bu fenerin SE yönünde ve hemen arkasında 17 metrelik bir demir yeri olup (marina), Castellabate Balıkçı Limanı vardır. Güzel yeşillik bir limandır.' Fatih kaptan, çizimlerinin kıyısına, Piri Reis daha önce burasıyla ilgili ne bilgi vermiş, onu da yazmış.
      
Karşıyakalı, Alaybey Tersane Mahallesi'nden Fatih Türküstün Kaptana soruyorum:
- Sizi, sadece gemi dümeninin başındaki kaptan olarak tanımıyoruz.
- Karşıyaka Koleji'nden 1964 yılında mezun olduktan hemen sonra denizcilik mesleğine atıldım. Gemi adamı yönetmeliği gereğine uygun olarak mesleki sınav ve terfilerle yükselerek kaptan yeterliliğini aldım. 1964-1996 yılları arası Türk ve yabancı bayraklı gemilerde güverte vardiya zabiti ve kaptan olarak çalıştım. Meslekten yetişmiş ticaret gemisi kaptanıyım. İlk deniz araştırma gemimiz olan Piri Reis'in kaptanlığı da dahil, Piri Reis ile başlayan bilimsel dostluğum tam otuz altı yıldır sürüyor.
-Ne tür gemilerin kaptanlığını yaptınız?
-Bizim Kordon'a kereste ve benzeri yükleri taşıyan takalar da dahil, yük gemilerinin her türlüsünde, yatlarda kaptanlık yaptım. Türklerden çok yabancı bandıralı gemi ve yatlarda çalıştım.
-Piri Reis Gemisi'ndeki kaptanlığınız?
-Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü'ne bağlı Piri Reis'i, 1978 Eylülünde Almanya'da teslim aldım, getirdim, 1983'e değin kaptanı olarak görev yaptım.
-Piri Reis, sizin kaptanlığınızda, Almanya'nın Emden Limanı'ndan gece yarısı demir alarak, 16 Kasım 1978 günü, 4 bin mil süren yolculuk sonunda İzmir'e ulaşmıştı. Gemi, petrol ve diğer yer altı zenginliklerini araştıracak her türlü donanıma sahip olarak inşa edilmişti. O günlerden anımsadığımız yolculuk boyunca şiddetli fırtınalarla boğuşmak zorunda kalışınız.
-Evet, Kuzey Denizi'nde, karada dahi yürümeyi olanaksız kılan 9 bofors şiddetinde fırtına çıkmıştı. Ama ekip olarak, fırtınanın, geminin denenmesi açısından fırsat olduğu biçiminde bir değerlendirmemiz oldu. Aynı şekilde Manş Denizi'ne girdiğimizde, bu kez Atlantik'in batısından gelen dev dalgalar, 36 metrelik Koca Piri Reis'in biz mürettebatını hayli heyecanlandırmıştı. Normandiya açıklarını da işte böyle bir havada geçtik ve Lizbon'a ulaştık. Portekiz Büyükelçimiz Sayın Nejat Balkan'ın, biz gemi personelini Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda ağırlaması büyük moral kaynağımız oldu.

Piri Reis'in rotasında adım adım Akdeniz

-Şu Akdeniz'i kıyı kıyı 12 yıl dolaşma serüveninizden söz edelim şimdi.
-Şahıslara ait yabancı yatlarda ve yük gemilerinde çalışırken bir hedefimi de gerçekleştirme olanağını buldum. O da şudur: Tercüman 1001 Eser dizisinden yayınlanan Piri Reis'in Kitab-ı Bahriye adlı kitabını okumuştum. Reis'in, iki ciltlik bu kitabında anlattığı tüm Akdeniz'i, onun anlatımına dayalı olarak görüp incelemeyi aklıma koymuştum. Bu düşümü gerçekleştirmem tam 12 yıl sürdü ve Akdeniz'in tümü içinde yaklaşık 14 bin 700 deniz mili yol yaptım. Her kıyıyı, her burunu, her koyu şekil olarak resimledim, notlar aldım. Piri Reis'in notlarını bu resimlerimin yanlarına not olarak yazdım. Eskizlerimi hep kurşun kalemle çiziyordum o ara tükenmez kalem çıktı, tükenmez kalemi kullandım.
-Anadolu'nun Akdeniz kıyısını da bu çalışmanıza dahil ettiniz.
-Evet, tüm ayrıntılarıyla.
- 1996 yılında özel sektörden emekli oldunuz ama deniz ve denizcilikle ilişkinizi hiç kesmediniz. Sizi, 2001 yılında, İzmir Piri Reis Denizcilik Derneği'nde kurucu üye olarak görüyoruz.
-Evet. Onun dışında yine dernek çatısı altında, denizci eğitmeniyim. Sempozyum ve konferanslara bildiriler sunuyorum.
-Yine Piri Reis'in Kitab-ı Bahriyesi'nden hareketle 12 yıl boyunca dolaştığınız Akdeniz'i yeniden, aynı heyecanla dolaşır mıydınız?
- Dolaşırım!
Editör: Haber Merkezi