2. Lig'in 28. haftasından sonra ligler salgın sebebiyle durduruldu ve bir daha da başlatılmadı, Süper Lig ve 1. Lig gibi. 2. ve 3. Lig takımları da bu kararın alınmasını istiyorlardı zaten. Sonrasında Antalya'da özel şartlar altında Play-Off oynatıldı.
2. Lig'in en çok dikkat çeken takımları Samsunspor ile Manisa FK idi. Beyaz Grup'ta yer alan bu iki takım, kurdukları kadro ile üst lige çıkmaya en yakın adaylardı.
Beyaz Grup
Manisa FK ile Yılport Samsunspor, kıyasıya bir yarışa girdiler. Bu yarışın başında Ege ekibi bir adım öndeydi. 2. haftada liderlik koltuğuna oturdu. Rakibiyle arasındaki puan farkını bir ara 6 puana çıkardı. 15 hafta boyunca yenilgi yüzü görmedi. 16. haftada kendi sahasında ligin 10. sırasındaki İnegölspor'a 2-0 yenildi. Bu karşılaşma kötü günlerin başlangıcı idi adeta.
Arka arkaya kaybettiği puanlar yüzünden 18. haftada liderliği averajla Yılport Samsunspor'a bıraktı. Yavaş yavaş erimeye devam etti, gerilerde kalmaya başladı.
***
23. hafta ya devam ya da tamam haftasıydı. Kendi sahasında 5 puan önündeki Yılport Samsunspor'u ağırlıyordu, sahadan 3-1 mağlup ayrıldı. Tren raydan çıkmıştı adeta. Puan açıldı da açıldı, üst lige direk çıkma şansı yok denecek kadar azaldı. Ligler durdurulduğunda puan farkı 10'a çıkmıştı.
Lige 6. sırada başladı. Bundan sonra 1. ve 2. 'lik dışında başka bir basamak görmedi.
***
Play-Off'tan bir aksilik olmadığı takdirde siyah beyazlı takımın çıkacağına kendimi inandırmıştım. İlk maçında farkını ortaya koydu. Kendi grubunda yer alan rakiplerini saf dışı bıraktı ancak final maçında Kırmızı Grup'u 4. sırada bitiren Tuzlaspor'a diş geçiremedi ve penaltılarda büyük bir hüsrana uğradı.
Büyük umutlarla çıkılan yol, beklenmedik bir şekilde sonlandı, 1 yıl boşa gitmiş oldu.
***
Afjet Afyonspor lige iyi bir giriş yaptı. En başlarda ilk 5 içinde yer aldı ama sonrasında biraz geriledi. Play-Off için çabalayıp durdu, istikrarı sağlayamaması nedeniyle ligi ancak Play-Off hattının 2 puan gerisinde, 6. sırada bitirdi.
Transferin gözdesi Fenerbahçe
Ali Koç başkan seçildiğinden beri bir türlü başarıyı yakalayamadı. Artık bu sezon gözünü kararttı ve 'ne olursa olsun' dedi, her yere saldırmaya başladı. Mutlaka şampiyon olmayı kafasına koymuş.
Transfere önce gençlerle başladı. Ne kadar başarılı genç oyuncu varsa, transfer edildi. Gerçi Ali Koç göreve başladığı ilk günden bu yana gençlere yönelmişti ancak bu sefer kat kat daha fazla bu konuya eğildi. Trabzonspor'un gençleri parlatıp, yüksek ücretlerle satmasının bana göre bunda etkisi büyüktü.
Altyapı iyi değilse, genç oyuncuları yıldız yapmak o kadar zor olur. Altyapısı iyi olan tek bir kulüp var, o da Altınordu. Bol bol şans veriyor, oyuncularını parlatmayı başarıyor. Ama sarı lacivertli takımda bu pek mümkün değil. Hepsini geçtik, 1 tanesine bile ilk 11'de şans vermesi neredeyse mucize gibi. Şampiyonluğa oynayan takımlarda genellikle tecrübeli oyuncular tercih ediliyor, gençler yedek kulübesinde futbolu unutuyor. Bu konuda hüsrana uğranılacak, bugün transfer edilenler, yakın gelecekte bedavaya serbest bırakılacak.
***
Gençlerden sonra A Takım transferleri başladı. Ama bu sefer daha çok yaşlı oyuncular tercih edildi. Şu anda takım içinde 30 ve üzeri 8 oyuncu var. 6 tanesi ilk 11'de sahaya çıkmakta en büyük adaylar.
Yaşlı ve tecrübeli kadrosuyla, genç ama deneyimsiz rakiplerle karşılaşacak. Bu sebepten bir tehlike beklemekte Fenerbahçe'yi. Maçlar ilk haftalarda seyircisiz oynanacak. Bunun biraz uzun sürmesini bekliyorum eğer aşı bulunup, Kovid-19 tehlikesi atlatılmazsa. Tecrübesiz oyuncular seyirci baskısından uzak olacaklar. Tecrübeli olmak biraz değerini yetirecek. Hızlı ve sert oyun, gençleri daha da ön plana çıkaracak, tecrübeli ama yaşlılara meydan okuyacaklar.
***
Transferler daha bitmedi elbette. Birçok oyuncu ile görüşülüyor. Onlar da alınırsa kadro gençleşebilir ama bu sefer başka bir sorun ortaya çıkar, kadro çok şişer. Hem maddi yönden sıkıntı yaratır hem de oynayamayan oyuncuların rahatsızlıkları, takımın huzurunu bozabilir ve üstüne gruplaşmalar olabilir.
***
Elbette 21 takımlı ligde Fenerbahçe’nin çok büyük bir avantajı var. Sezon geç başlayacak, Avrupa Şampiyonası sebebi ile biraz erken bitecek. Rakiplerinin Avrupa Kupası maçları olduğu için çok yoğun bir tempoya girecekler ve neredeyse her hafta 2 maç oynayacaklar. Sarı lacivertlilerin Avrupa Kupalarına katılamaması, kendisi için büyük bir şans olacak.