Amerika’nın sınavı

Abone Ol

Kendimi bildim bileli, kendi ismim kadar çok duyduğum bir kelime Amerika… Filmlerde, haberlerde, buzdolabında, çamaşır makinasında, arabalarda, pazarlarda velhasıl gökkuşağının her rengiyle hayatımızın her karesinde idolümüz olmuş. Bu günkü aklımla bakıyorum da ne kadar etkilenmişiz ne büyük paye vermişiz, sevmişiz. John F. Kennedy öldürüldüğünde orta okuldaydım. Bütün okul, ciğerlerimiz yana yana ağlamıştık. Evet, ölümü trajikti ama ne kadar içselleştirilmişiz. Bizim neslimiz 19. Yüzyılın ikinci yarısından 21. Yüzyıla tüm olayları ve etkilerini yaşadı. Ben şahsen kendimi zaman tüneli içinde muazzam bir arşiv gibi hissediyorum, yaşadığım coğrafyada. Hiçbir şey eskisi gibi değil sözünün ötesinde, hiçbir şey de göründüğü gibi değilmiş. Esintileri 20 yıl önce başlamıştı bu günlerin. Lakin propagandalarla, bilinç altına yerleştirilmiş, ezberimizde o kadar güçlüydü ki “medeniyetin beşiği Amerika” gitmek, yaşamak için rüyalarımızı süsleyen bir ülkeydi. Dünyanın jandarması…  

*

2016 yılında ağustos ayında başladığım “Tarihte Türk-Amerikan ilişkileri” başlığı altında yayınladığım bir yazı dizim var. Haber Ekspres gazete arşivinden bulup okuyabilirsiniz. Amerika’nın içimize nasıl girdiği, bizi nasıl etkilediği, propaganda makinasının nasıl çalıştığını anlayabilirsiniz. Amerikan hayranlığı yaratılırken, “Tam bağımsızlık” diyenlerin nasıl ezildiğini de.

*

Uzaktan davulun sesi hoş gelirmiş. Amerika’nın iki yüzyıldır kurmaya çalıştığı imaj, dışı seni, içi beni yakar gibi oldu. Popülist bir liderin ırkçılığı, dinciliği körüklemesiyle her şey domino taşları gibi birer birer yıkılmaya başladı dünyanın gözleri önünde. İç siyaseti de getirdiği yozlaşmaların, toplumsal eşitsizlik, adaletsizliğin hem siyasette hem de ekonomide sonuçlarını yaşıyorlar. Muhtemelen bu yazımın sizlerle buluştuğu gün, bu geçmişin hesaplaşmalarını duyacağız, seyredeceğiz. Yine de hakkını verelim. Bu durumu gören aklı başında siyasileri geleceği kurtarma adına demokratım, cumhuriyetçiyim demeden bir araya gelip, durumu düzeltmek için kısa ve orta vadede kanunlarını gözden geçirecek. Ancak ümitlenmeyin. Trump veya Biden fark etmez, ikisi de bizi ne çok sevecek ne de nefret edecek, ancak derin devlet ne planladıysa onu uygulayacaklar.

*

ABD’de yaşayan, bugün konuştuğum bir Türk arkadaşım dedi ki, “Burası dışarıdan göründüğü gibi değil. Kaliforniya, Teksas ve sırada diğer eyaletler bağımsızlıklarını ilan etmek için fırsat kolluyor. Neden biliyor musun? Çok uzun zamandır merkezi devletin eyaletlere ve halkına yapmadığı gelir paylaşımı, yardımlar, pandeminin ortaya çıkardığı gerçekler, insanların kimsesiz ve çaresiz olduğunu hissetmesinin çığa dönüşmüş hali… En önemlisi Amerika’nın taşıdığı ahlak.” Çok yakından bildiğimiz Irak, Suriye, Pakistan, kuzey Afrika ülkelerinde olanlar. Amerikan çıkarları, doğal kaynakların paylaşımı için “Demokrasi getiriyoruz” diye yapılan katliamlar, say say bitmez. Dileğim, Amerika’nın olumlu olarak toparlanması. Biz dahil tüm dünyayı etkileyecek. Dünyanın sınavı var.