Biz olmalıyız yeniden!

Abone Ol


Sağlığıma yönelik yaşadıklarım her ne kadar şok etkisi yaratsa da 15 Temmuz gecesi FETÖ/PDY tarafından gerçekleştirilen darbe girişiminin yarattığı şokla kıyas kabul etmez. Kendimi unuttum o an. Vatanıma, insanıma, çocuklar ve gençlerin geleceğine kenetlendim. "Allah korusun ülkemizi ve milletimizi" diyebildim sadece.  1980 yılının 12 Eylül'ünde asker tarafından gerçekleştirilen darbeye tanıklık etmiş biri olarak darbenin sorun çözmediğini en iyi bilenlerdenim. Her gün biraz daha kaosa sürüklendiğimize, barış ve demokrasiden uzaklaştığımıza tanıklık ettik yıllarca. Kurunun yanında yaş da yandı göz göre göre. Bugünlere de böyle gelindi zaten. Bugünler o günlerin uzantısı. Biz idik, sen ben edildik.  Ayrıştırıldık. Ötekileştirildik. Bundan daha kötü ne olabilir ki. Parçaladılar. Böldüler. Derken yönetmeye kalkıştılar kısaca.
Temmuz 15 gecesi farklıydı.  Yıllardır var olmasını isteyip de göremediğimiz güzelliklere tanıklık ettik o gece. İktidar, muhalefet, medya ve halk birbirine kenetlendi. Bir tarafımızla tedirgindik, diğer tarafımızla mutlu! Birlikten güç doğdu, başlattıklarıyla kaldı girişimde. Ülkenin bölünmez bütünlüğü, birlik ve beraberliğinden yana ödün vermeyen her kimse kim baş tacı etti birbirini. Etnik köken, dil, din vesaire teferruattır vatanın, milletin bağımsızlığı söz konusu olduğunda. Halk, devlete ve demokrasiye, öylesine sahip çıktı ki sıra siyasilerin halka ve demokrasiye sahip çıkmasında. Kurunun yanında yaş da yanmasın yeter ki. Kuru ile yaş birbirinden ayırt edilmeli artık. 

Ruhu şad olsun, demokrasi şehitlerimizin. Acil şifalar olsun yaralı kurtulan demokrasi kahramanlarımıza. Onur duymalıyız! Gurur duymalıyız! Birlik ve beraberliğimiz ile. Bundan böyle tek ses, tek yürek olmalı Türkiye'm. Sen, ben işe yaramadı. Biz olmalıyız yeniden.