Doktorlar 50'nci yıllarında Çeşme'de buluştu

ARALARINDAN SAĞLIK BAKANI DA ÇIKTI

Birliktelikleri içinde başarılı, gurur verici çalışmalar yaptıklarını vurgulayan Çevikbaş, bu çalışmaların, bilimsel, idari, siyasi, kültürel ve medya düzeyinde olduğunu anlatırken şöyle dedi:

"Bilimsel olarak birçok yayınımız mevcuttur. İç ve dış kongrelere katılma, yeni teknikler ve metotları uygulama alanına koyduk. Neredeyse sınıfımızdan Nobel ödüllü bir arkadaş da çıkaracaktık. 1969 mezunu Sancar hoca ile birlikte mezun olan arkadaşlarımız da var. Üst düzey idari görevlerde bulunduk. Bu görevler, rektörlük, rektör yardımcılığı, dekanlık, dekan yardımcılığı, üniversiteler arası kurul üyeliği, senatörlük, enstitü müdürlüğü, yeni ana bilim dalı kuruluşu ve haşhekimliktir. Bir ara bizim sınıf, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni yönetti. Siyaset alanında Bülent Ecevit döneminde Sağlık Bakanlığı yapan Güven Karahan ve milletveki ile grup başkan vekilliği yapan arkadaşlarımız oldu. Mesleğimizin içinde kültürel, sosyal aktiviteler de oldu. Dr. Yusuf Öztürk'ün adı bir caddeye verildi."

"1967 MEZUNU OLMAK AYRICALIKTIR"

Kültür ve sanat dallarında aktivite gösteren dönem arkadaşları olduğunu da belirten Çevikbaş, tiyatro, sinema oyuncusu, ressam, tarihçi, assolist, tıp korosu, folklorcü, neyzen, bağlama ve ud çalan kişiler olduğunu ifade ederek, "Medya denince de sık sık bilimsel olarak halkı aydınlatan Canan Karatay hocamız var. Geçen hafta da, 'AVM'lerde yemek yemeyin, kısırlık yapıyor' demişti. Kemal Alemdaroğlu hocamız rektörken, 'İstanbul Üniversiteli olmak ayrıcalıktır' demişti. Ben de, '1967 mezunu olmak ayrıcalıktır' diyorum" diyerek sözlerini tamamladı. Yarım asırlık buluşmada mezunlar, sohbet edip, özlem gidererek eski günleri andı.