Durum böyle...

Abone Ol


***

Türkiye'de de mülki güvenlik güçlerine saldırılar başladı şimdilerde; bizleri, halkı koruması gereken. En büyük güvencemiz polisimiz, askerimiz, jandarmamız taşlanıyor. Geriye çekiliyorlar bugün. Peki ya yarın? Bence sanki işgal altındayız. Sınırlar delik deşik, giren çıkan belli değil. Siyasal itibarımız yerle bir. TBMM'de nöbet tutan sembolik askeri merasim kıtasını ne zamanki kaldırdılar, taşıdılar, o zamandan bugüne bizi birbirimize bağlayan tüm değerler birer birer taşınıyor, kaldırılıyor. Hani bir cumhurbaşkanımız yüksek sesle dile getirdi ya "Anayasa'yı bir kere delmekle bir şey olmaz". Bugünkü delik deşik. Eğitimimiz dönüşüyor sağlığımız dönüşüyor, ekonomimiz dönüşüyor (tüm mülki değerler, mallar, mülkler satıldı gitti) ziraat, hayvancılık bitti. Bire bin katan yerli tohumlarımız, tohumculuk yasasıyla bize yasaklandı. Yerine bir kez ürün veren, bir söylentiye göre toprağın kalitesini bozan yabancı ithal tohum dayatıldı. 20 yıl öncesine kadar insanını besleyen Anadolu kıraçlaştırıldı. Topraklarımızın durmadan oransız şekilde yabancılara satıldığını duyuyoruz.

***

İnsanlar sağlıklarından da oluyor. Tıpta (aslında her öğrenimde) çok önemli olan usta çırak ilişkisi çökertildi. Büyük çoğunlukla, değerli hocalar kapı önünde. Eğitim de şu ana kadar örneğin İzmir'de, atanmış bir milli eğitim müdürümüz ve şube müdürümüz yok. Daha kötüsü tüm okulların değerli müdürleri büyük bir kısmı tenzili rütbe ile oraya buraya sürüldü. Liseler durmadan imam hatibe dönüştürülüyor. Öğretmenlerin durumu, eğitimleri yaşamları kötüleşiyor. Bu şartlarda dün Öğretmenler Günü'nü kutladık (!) Daha da kötüsü bu durumların, hepimiz, herkes farkında ama nerden nasıl toparlanacağını kimse bilemiyor. Çocuk gelinler, çocuk işçiler, artan iş kazaları ve kadın cinayetleri. Toplumun bu yarısı yok ediliyor, kapatılıyor. En acısı bu konunun adresi siyasi partilerden ümidini kesiyor insanlar. Ya kadınlar? STK'lar ve birkaç kuruluş dışında havanda su dövüyorlar. Bu uğraşta koşmaya çalışan az sayıda kadını da bu suya atıyorlar. Zaten Cumhurbaşkanı da "Kadın ile erkeği eşit konuma getiremezsiniz, çünkü o fıtrata terstir" dedi dün. Çok mu karamsar bir yazı oldu? Kusura bakmayın, dışarıları görüp dinleyince takiyye yapamadım. Durum böyle...