Muğla'nın merkez ilçesi Menteşe'de, çıraklık döneminden bu yana 40 yıldan bu yana simitçi Güven Akarken, 2010 yılından bu yana Yiyecek Maddeleri Yapanlar ve Satanlar Esnaf Odası Başkanlığı görevini yürütüyor. Sahibi olduğu fırında saat 02.30'da mesaisine başlayan evli ve 3 çocuk babası Başkan Akarken, saat 09.00'a kadar simit imalatı yapıp, ardından market ve büfelere simit dağıtıyor. Akarken, daha sonra makamına geçerek odadaki işlerini yürütüyor.

YENİDEN ADAY OLACAK

Muğla Yiyecek Maddeleri Yapanlar ve Satanlar Esnaf Odası Başkanı Güven Akarken, seyyar satıcılık, çıraklık, kalfalık ve ustalık dahil 40 yıldan bu yana simitçilik yaptığını belirterek, şöyle dedi:

"Tüm yurtta çok sevilen simidin yapılışı ilden ile değişiyor. Muğla simidi de güzel kokusuyla herkesi kendisine çekiyor. Kullanılan pekmez ve susamın yerli olması simidimizi cazip kılıyor. Başkanlıkta yedinci yılım. 2010 yılında yapılan genel kurulda işlerimin çok yoğun olmasına rağmen esnafımızın isteği sonucu ve birazda artık kamuya hizmet üretmek adına aday oldum. 2010 yılında yapılan genel kurul neticesinde esnafımızın teveccühü ile seçildik. 2014 yılında yapılan genel kurulda esnafımız devam et senden çok memnunuz anlamında büyük desteği ve coşkusu ile rakipten üç kat fazla oy ile 2018 yılına kadar vize aldım. 2018 de yapılacak genel kurula tekrar adayım."

"ESNAFIMIZA YAKIŞAN BİNA KAZANDIRDIK"

Yönetim olarak yaptıkları çalışmaları anlatan Akarken, "Göreve gelir gelmez odamızın en büyük ihtiyacının bir hizmet binası olduğunu gördük. Zaten esnafımızın da bizden ilk talebi buydu. Bu konu ile ilgili yönetim ve denetim kurulu ve personelimiz ile yaptığımız toplantılarda sıkıntıya öncelik verilmesine karar verdik. Esnafımıza yakışan bina kazandırdık. Daha sonra eksikliği hissedilen hizmet aracını da esnafa kazandırdık. Sıkıntısız bir hale geldik. Bugün baktığımızda kendi binası, hizmet aracı ve bankada bir miktar parası olan bir kurumuz. Halk bizimle iç içe. Esnafın mevzuattan kaynaklanan sıkıntıları yaşamamaları için gerekli bilgiler her zaman internet sayfamızdan SMS ve basın yolu ile kendilerine iletiliyor" diye konuştu.

"PEKMEZ VE SUSAMIN YERLİ OLMASI SİMİDİ CAZİP KILIYOR"

Başkan Akarken, lezzetli simit yapmanın sırrının yerli susam ve pekmezden geçtiğini belirterek, şunları söyledi:

"Hamur; ılık su, maya, tuz atılarak makine yardımıyla karılarak hazırlanır. Yarım saat kadar dinlenmeye bırakılır. Hamur geç işlenmeye başlanırsa, hamurunu işlemek zorlaşır. Erken işlemeye başlanırsa çıtırlık oluşmaz. Hamur halka şeklinde hazırlanır. Yarım saat mutlaka beklemeli. Kaynamaya yakın, ama kaynamayan (85-90 derece) pekmez kazanına atılır. Simit açık renk susam koyuysa kaliteli değildir. Kıvamında bir hamur kazana atıldığında kendiliğinden pekmezin üzerine yani yüzeye çıkar. 2 dakika kadar pekmez kazanında kalır. Pekmezden çıkan hamur susam tepsisine bırakılır. Susamlanan hamurlar tepsilerle fırına atılır. 300- 330 derece sıcaklıkta, 20 dakika sürede pişer. Özellikle meşe odunu kullanılır. Kullanılan susama ait özellikler, birçok susam çeşidinde vardır. Yerli susam Gökova, Ortaca tarafında yetişen bir türdür. Meşhur Muğla simitçisi bu susamı kullanmaktadır. Özelliği ise iri taneli, açık sarı renkte olmasıdır. Yerli susam, simit ile aynı oranda kızarır biri diğerinden ayrı renkte kızarmış ise, yani susam koyu renk, simit açık renk veya tersi olduğunda, o susam pek kaliteli değildir. Ucuza imal edilen diğer simitlerde Kazakistan ve Çin susamları kullanılır. Bunlar yerli susama oranla çok ufak taneli ve parlak değildir. Simidin fiyatını bu susam fiyatı büyük ölçüde belli eden unsurdur. Muğla ufak bir kent olduğu için denetim kolaylığı nedeniyle merdiven altı tabir edilen üretim yapılmaz. Kullanılan un da Konya unudur. Ekmek yapımında kullanılan undan daha kalitelidir. Yerli buğdaydan elde edilen undur. Kullanılan pekmez Yeşilyurt üzüm pekmezidir. Kaliteli simidin üzerinde çatlaklar olmalıdır. Bu hamurun dinlendirildiği ve fırın ateşinin ayarının iyi olduğunu gösterir."