Psikoterapinin tarihte ilk uygulandığı yer olan Asklepeion'un Antik Tiyatro'sunda yapılan ve her yıl farklı bir konu ile düzenlenen 'Uluslararası Psikoterapi Kongresi'nin bu yıl ki teması 'Toprağım; bana kalan izler...'

Kongre öncesi kurslarında gerçekleşeceği Uluslararası Psikoterapi Kongresi'nde 'İnsan toprağını taşır gittiği yere', 'Toprak sesleniyor: bana başka masallarla gel', vToprağın sesini dinlemek', 'Toprağın çağrısı ve ikilemlerimiz' konularında birçok konferans gerçekleştirilecek.

Bunun yanı sıra kendi alanında uzman bilim insanları Bergama Belediyesi Haluk Elbe Toplantı Salonu'nda 'Suça eğilim ve başetme', 'Öfkemizi düzenlemek mümkün mü?', 'Alkol - madde kullanımı ve bağımlılığa giden süreç', 'Farklıyız ama aynı yöne bakıyoruz', 'Her üzüntü depresyon mudur, ne zaman tıbbi yardım aramak gerekir?' konularına halk konferansları ile katılımcılarla buluşacak.

Kongre Başkanları Nalan Kalkan Oğuzhanoğlu ve Osman Özdel bu yıl ki kongreye ilişkin yaptıkları açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"'Benim sadık yârim kara topraktır' demişti Aşık Veysel. Onun gibi toprak ana'nın türküsel gücünü içine almış diğer ozanların birikmiş sesleriyle birlikte 'insanın ait olduğu ve yaşamın kaynağı' olarak özetleyebildik toprağı. 'Topraktan geldik toprağa gidiyoruz' ne sık kullandığımız bir ifadedir. Yaşam için gereksindiğimiz şeyleri koruyan ve günü geldiğinde tevazuyla armağan eden ana rolünü tanımlıyor sanki. Bu döngü her insanın bir diğer nesil için taşıyıcı rolünü hatırlatıyor. Taşıyıcı rol, kodlarına ilmek ilmek işlenmiş değerleri, asırlar boyu toprağın göğsünde katmanlaşan mirası aktarıyor. Toprakla ilişki yok olsa, hızla kendinden uzaklaşan, yenilenemediği için tükenen ve belleksiz kalan insanın toprağının da yarım kalmış bir kültürler çöplüğüne dönüşebilme olasılığı korkutuyor.Biz, derinden ve geçmişten ulaştırdığı sesleri ile rüya gördüren, değerleriyle yaratıcılığı besleyen, bugünü anlamanın geçmişi aramak olduğunu söyleyen toprağı şenlendirelim istiyoruz."