POLİTİKA

Erdoğan: Batı ülkelerinin takındığı tavır utanç verici

Abone Ol


G20 toplantılarında, küresel büyümenin uzun vadede sürdürülebilir, dengeli ve kapsayıcı bir şekilde devam etmesi için gereken reformların en önemli gündem maddelerinden biri olduğunu belirten Erdoğan, bu çerçevede "inovasyon, makro ekonomik politikaların uyumu" gibi atılması gereken adımlar konusunda görüş alış verişinde bulunduklarını kaydetti. 

Türkiye olarak büyümenin G20 ülkeleriyle birlikte tüm dünyaya yayılması ana fikrini içeren kapsayıcılık konusuna özel önem verdiklerine değinen Erdoğan, "Toplantı boyunca her fırsatta gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkeleri de gözeten bir kalkınma anlayışıyla hareket etmeleri gerektiğinin altını çizdik." diye konuştu.

Türkiye'nin G20 başkanlığı dönemine dahil ettikleri "kapsayıcılık" ilkesinin Çin'in dönem başkanlığında da benimsenmesini görmekten memnuniyet duyduğunu dile getiren Erdoğan, Hangcou Zirvesi'nde G20 liderleri olarak sürdürülebilir kalkınma için 2030 gündeminin uygulanmasına yönelik bir eylem planını kabul ettiklerini bildirdi.

Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) sorumluluğunda yürüyen bu çalışmaya G20'nin öncülük etmesini olumlu bulduklarını ifade etti.

"Küresel ticaretin güçlendirilmesi hepimizin yararınadır"

Zirvede önemle üzerinde durdukları bir diğer hususun da "Küresel ticaretteki büyümenin güçlendirilmesi" olduğunu belirten Erdoğan, "Küresel ticaretin güçlendirilmesinin hepimizin yararına olduğu açıktır. Bu anlayışla tüm ülkelerin birlikte hareket ederek, küresel ticaretteki durgunluğu aşmanın çarelerini aramalarında fayda görüyoruz. İstihdam, finansal düzenlemeler, altyapı yatırımları, enerji, yolsuzlukla mücadele gibi başlıklar bu zirvede de gündemimizdeki yerini korudu." açıklamasında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terörizm ve mülteci" sorununun Antalya Zirvesi'nde gündeme getirdikleri başlıklar arasında yer aldığını anımsatan Erdoğan, "Aradan geçen bir yıla yakın bir zaman, bizim bu konudaki hassasiyetimizin ve ısrarımızın ne kadar yerinde olduğunu çok açık ve net olarak göstermiştir." dedi.

Mülteci sorunu konusunda iyi bir sınav verilemediğine işaret eden Erdoğan, "Topraklarında 3 milyon Suriyeli ve Iraklıyı şu anda barındıran bir ülke olarak Türkiye, bu konunun en önde gelen muhataplarından biridir ve 3 milyon mülteciye ev sahipliği yaparken bizim şu ana kadar yaptığımız harcama 12 milyar doların üzerindedir. Bunun yanında STK'larımızın yaptıkları harcamaları da ele aldığımızda 25 milyar dolara ulaşmaktadır." ifadelerini kullandı.

"İnsanlık adına utanç vericidir"

Erdoğan, Antalya Zirvesi'nde tüm liderlere Suriye'de güvenli bölge oluşturulması konusunu gündeme getirdiklerini anımsatarak, şunları kaydetti:

"(Bu 95 kilometre uzunluğunda, 40 kilometre kuzeyden güneye olmak üzere bir güvenli bölge oluşturmak suretiyle burada mülteci sorununu çözebiliriz, onları burada iskan edebiliriz) diye ısrarla söyledik. Şimdi bu zirvede de bütün dostlarımıza bu konuyu açtık, kendilerine de bunu söyledik. Hatta sadece o güvenli bölge de değil, aynı zamanda şu anda Türkiye'de değişik vilayetlerde bulunan Suriyeli mültecilerin iskanı ile alakalı çalışmaları da yapmak üzere hükümetimiz faaliyetlerine devam ediyor. Prensipte hemen hiç kimsenin karşı çıkmadığı bu teklifin hayata geçirilmesi konusunda üzüntüyle belirtmeliyim ki hiçbir ülke somut bir adım atmamıştır. Tam tersine Suriye krizi yeni ülkelerin sahaya inmesiyle daha da içinden çıkılmaz bir hal almıştır. Suriye krizi bir yandan ülke içinde can kayıpları ve terör örgütlerinin faaliyetlerini, diğer yandan da tetiklediği sığınmacı dramıyla dünyanın kanayan yarası olmayı bugün de sürdürüyor.

Batı ülkelerinin, bilhassa sığınmacı sorununda takındıkları güvenlikçi ve hatta ırkçı tavır insanlık adına utanç vericidir. Şu an itibariyle Suriye'de öldürülenlerin sayısı 600 bini aşmıştır. 600 bin insanın öldürüldüğü bir yerde hala katil Esed'in görevinde kalmasını, durmasını savunmak bana öyle geliyor ki insanlık adına bizler için utanç vericidir. Mazlumlara kucaklarını açmaları gereken ülkelerin tam tersine sınırlarını kapatma telaşına girmelerini ibretle seyrediyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, önümüzdeki dönemde bu meselenin külfet paylaşımı ve insani duyarlılıklar konusunda çalışmaktan vazgeçmeyeceklerini vurgulayarak, "Türkiye, dışarıdan yardım gelse de gelmese de bu ev sahipliğini yapmaya devam edecektir. Suriye'den gelenlere de Irak'tan gelenlere de din, dil, ırk ayırımı yapmaksızın bu ev sahipliğini yapmaya devam edecektir, devam ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, "Sorunun temeline inilmeden yani Suriye başta olmak üzere bölgedeki krizler çözülmeden mülteci meselesinin de kalıcı şekilde geride kalması mümkün değildir." dedi.